Kürt Demokrat Partisi (KDP) Genel Başkanı Reşit Akıncı: HDP’ye değil, Kürt halkına yeni bir siyasi parti alternatifi sunmak için kurulduk...

 

Kürt Demokrat Partisi(KDP) Genel Başkanı Reşit Akıncı, aslında şu anda Yargıtay’da isminden dolayı davası devam eden “Kürdistan Demokrat Partisi”nin de 5 yıl genel başkanlığını yapmış bir isim. Yeniden bir dava süreci yaşamamak için isimlerini Kürt Demokrat Partisi olarak koyduklarını söylüyor.

Reşit Akıncı ile uzun bir telefon sohbeti yaptım. Kendisine teşekkür ediyorum, sorularımı samimiyetle cevapladı.

Kayyum atamalarını ‘demokratik’ bulmadığını söyleyen ve federatif sistemi savunan Akıncı, partiyi kurmak için 10 ay önce çalışmalara başladıklarını, Türkiye’nin 81 ilinde teşkilat kurmak için uğraş verdiklerini, 2023’te yalnızca yerel seçimlere katılacaklarını, parlamento ve Cumhurbaşkanlığı seçimlerine katılmayı da düşünmediklerini söyledi. Bunun nedenini sorduğumda aldığım cevap hakikaten çok cesurcaydı.

-Kurucular Kurulu’nu 14 Aralık tarihinde açıklayacağız. 1965’ten itibaren Türkiye’de siyaset yapmak adına kurulan Kürt partilerinde yer alan kadrolar artık aramızda yok. Partimiz tamamen gençlerden oluşacak.

- Biz Kürt’üz. İslami bir çizgimiz var, doğru. Ama İslamcı parti değiliz. Molla Mustafa Barzani’nin izinden giden bir partiyiz. Molla Mustafa Barzani dindar ve muhafazakâr bir liderdi. Kürtlerin büyük çoğunluğu dindar ve muhafazakârdır. Ama Türkiye’de HDP yalnızca Kürtlerin temsilcisiymiş gibi hareket ediyor, bir kesim muhafazakâr Kürtlere “Neden HDP’ye oy veriyorsunuz?” diye sorduğumuzda bize verdikleri cevap hep “Başka kim var, oy verebileceğimiz bir Kürt partisi yok” şeklinde olduğu için kurulduk. Yani HDP’ye alternatif değiliz, biz Kürt halkına partimizi kurarak başka bir siyasi parti seçeneği sunduk.

-Bu söylentinin sebebi Ağrı Belediye Başkanı Savcı Sayan’ın “Yeni bir Kürt partisi kurulacak” diye önceden haber vermesiydi. Evet, aldığı bilgi doğruydu ama Sayan’ın verdiği isimlerin hiçbiri bizim Kurucular Kurulu’nda yok. Buradan yola çıkılarak söylenenlerin hepsi uydurma. Cumhur İttifakı desteği de uydurma.

-Biz Irak Kürdistan’ındaki bölgesel yönetimi destekliyoruz. Ama onlardan herhangi bir maddi ya da manevi talebimiz hiç olmadı, olmayacak. Partimiz kurulurken onların da bilgisi oldu tabii ama hepsi bu kadar. İyi ilişkiler içinde olacağımız muhakkak.

-Biz Kürdistan bölgesini ayırıp, ayrı bir devlet istiyor değiliz. Böyle bir amacımız yok. Demokratik çerçevede Türk-Kürt kardeşliğini, eşitliğini savunacağız. Türkler hangi haklara sahipse Kürtler de aynı haklara sahip olacaklar.

-Mesela ana dilde eğitim. Biz rahatça kendimizi “Kürt’üz” diye ifade edebilmeliyiz.

-Tabii ki belirli bir aşamadan geçildi ve bir noktaya gelindi ama hâlâ bu konuda sıkıntı yaşamaktayız. Seçmeli Kürtçe ders olmasını istiyoruz ayrıca.

-Güneydoğu ve Doğu bölgesi hiç iyi durumda değil. Dağ köylerinde halkımız hâlâ katırlarla eşeklerle su taşıyor, büyük zorluklar içinde yaşıyorlar. Arabaların gitmediği yollarımız var.

-Biz Kürt Demokrat Partisi olarak demin de dediğim gibi Kürt halkına bir alternatif sunduk. Kavgasız, silahsız ve savaşsız bir siyaset yapacağız. Yapmak istediklerimizi, amacımızı silahla değil yalnızca konuşarak ifade edeceğiz.

-Bana göre yanlış… Yakın bir zamana bakalım. Hendek olayları Kürtlere çok şey kaybettirdi. 7 Haziran’da HDP 83 milletvekili çıkardı. O partinin genel başkanı ben olsam, CHP ile AK Parti ile hatta MHP ile bile ittifak yapardım. Parlamentoya gidenler demokrasi için gidiyorlar. Eline silah alıp Kürtlerin haklarını savunabilir misin? HDP bunu değerlendiremedi. Bunu kendi başına mı yaptı, PKK mı yönlendirdi bilmiyorum.

-Bunu söylemek için erken. Şiddete başvuran her örgüt terör örgütüdür. PKK şiddete başvuruyorsa o da terör örgütüdür.

-(…) Not: Reşit Akıncı’nın burada söylediklerini isteği üzerine yayınlayamıyorum.

-Bu konudaki fikrimi 4 yıl önce TRT Kürdi’de de söylemiştim. Biz milletvekili seçildikten sonra yapılan yemin töreninde o andı okumak istemiyoruz. Bu yüzden de o and kaldırılana kadar milletvekili olmayacağız. HDP’li vekiller okuyorlar ve ikiyüzlülük yapmıyorlar mı? Söylediklerine inanıyorlar mı? Ben Çözüm Süreci esnasında Akil İnsanlar grubundaydım. 15 Temmuz’dan sonra Büyük Millet Meclisi başkanı bizleri davet edip bombalanmış Meclis’i gezdirdi ve dedi ki bize: “Roboski’yi bombalayanlarla bu Meclis’i bombalayanlar aynı kişiler ve aynı örgüt..” Ama FETÖ olayının farkına varamayan da hükûmet, Roboski’de (Uludere) orada yaşayan halkı HDP’ye iten de hükûmet. Bu yanlışlara neden izin verildi?

-Şu ana kadar gelmedi. Tehdit de almadık ama hem PKK’nın hem de HDP’nin birtakım sosyal medya sitelerinde hakkımızda hakaretler ediliyor, onu görüyoruz. Bizim için “Barzani’nin itidir” diyorlar daha çok. Biz biliyoruz bunun sebebini. PKK Barzani hükûmetine yani KDP hükûmetine çok zarar veriyor. Son zamanlarda Şengal’deki gelişmelerin üzerine PKK sık sık KDP binalarına saldırmaya başladı. Süleymaniye’de 70 yaşında bir adamı linç edip parti binasını yaktılar.

-Son 40 yıldır koskoca dünya lideri Türkiye Cumhuriyeti başa çıkabildi mi de Barzani hükûmeti çıkabilsin. O zaman haksızlık edilmiş oluyor. Türkiye’nin Kuzey Irak ile problemlerini çözmesi ve sıfırlaması gerekir. Her ikisi de birbirine muhtaç. Sınır ötesi operasyonları için Barzani hükûmetinin yapacağı bir şey yok, hep bu konuda eleştiriliyor ama BM angajman kurallarına göre sınır ötesinden gelen saldırılara karşı mağdur devlet sınır ötesinde operasyon yapabilir.

-ABD’nin derdi YPG ve PYD, PKK değil. Onları kullanarak, onlara Irak ve Suriye sınırları içinde bir devletçik kurdurarak Irak ve Suriye’deki petrollere el koymak. Niyeti bu. YPG-PKK da bunu fırsata çevirmeye çalışıyor. Oysa dediğim gibi ABD Orta Doğu’daki petrolün peşinde. ABD’nin dört ülkeden bir Kürdistan oluşturma fikri peşinde koştuğu aşikâr.

-Hayır, kesinlikle yapmaz.