FETÖ Kılıçdaroğlu’na suikast yapar mı?

A -
A +

Çok rahatlıkla... Yalnızca ona değil, Türkiye’yi karıştırmak ve kaos planlarını uygulamaya sokmak için diğer muhalefet partilerinden, iktidar partisinden ve MHP’den isimlere de yapar.

Böylece 1980 öncesine dönüp yeniden bir deja vü yaşarız.

Evet, FETÖ’nün suikast planı CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun konuşmasıyla resmen başlamış oldu.

Geçtiğimiz gün Eğer iş belli gruplar ellerine silah alıp belli kişileri öldürme yoluna gitmezlerse bir gerilim olmaz. Umarım öyle bir tablo da Türkiye’de yaşanmaz. Siyasi cinayetler olacağından kaygılıyım” diye konuşan CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, kendisine bu lafı ettiren aracıların FETÖ ile iş tuttuklarını ve tufaya getirildiğini ya bilmiyor ya da bilmezden geliyor.

Neredeyse bir yıldır yazıp duruyoruz. FETÖ hesaplarıyla açık mecralarında, Pensilvanya ve Avrupa’daki örgütlenmeler içinde, Türkiye’yi kaosa sürükleyecek “suikast” ve “kaos” planları artık açık açık dillendiriliyor. FETÖ elebaşının bu işe hazırlandığını ve start vermek için yularını elinde tutan odaklardan talimat beklediğini uzun süredir gözlemliyoruz.

Ve biz bu talimatın geldiğini Kemal Kılıçdaroğlu’nun yukarıdaki sözlerinden anlıyoruz.

Kemal Kılıçdaroğlu’nu bu kaçıncı uyarışım.

Hâlâ anlamıyor ya da âdeta bu planların bir aparatı olmayı gönüllü olarak kabulleniyor.

FETÖ gibi dış istihbarat teşkilatlarının emrinde çalışan örgütler acımasızdır. Onlar için ana hedefe giden yolda, duraklardan yolcu alınıp indirilir. Ne oldu hatırlasın! CHP treninden önce bir FETÖ kumpası ile Deniz Baykal indirildi, ardından da kendisi 22 Mayıs 2010 tarihinde aynı trene bindirildi. Kılıçdaroğlu’nun ısrarla reddettiği şey, ineceği durağın yaklaşmış olması. İşin tuhafı birileri “Durakta inecekler kapıya yanaşsın!” diye bağırıyor ama Kılıçdaroğlu kendisi için yapılan bu anonsun başkaları için olduğunu sanıyor safça. Bu yüzden de yukarıda bir kısmına yer verdiğimiz açıklamasında, suikastların talimat adresi olarak Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ı gösterip ona iftira atıyor.

CIA ve aparatı olan terör örgütü FETÖ’nün en büyük özelliği, yapacakları bir alçaklığı, kötülüğü, hedefe koyduğu isme ya da kesime yamayıp, kendi planını sanki onlar yapacakmış gibi propaganda yürütmektir. 15 Temmuz öncesinde FETÖ tetikçileri televizyonlara çıkıp aylarca “İktidar bu gerilimi devam ettirip Türkiye’yi bir darbe ortamına sürüklüyor” dediler. Bunu CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu, Meral Akşener ve diğer muhalefet mensupları da sık sık tekrarladı. Sonrasında gördük, darbeyi kendileri yapmaya kalkıştılar ve boylarının ölçüsünü aldılar.

ABD’nin elinde artık kurumların içinde örgütlenmiş bir FETÖ yok. Tek silahları, suikastlarla Türkiye’yi bir iç savaş ortamına sürüklemek. Geçmişte örneklerini gördük. Aynı silahla hem solcular hem de ülkücüler öldürülüyordu. Ardından her iki kesim de kendi silahlarını edinip birbirlerini öldürünce istenen darbe ortamı doğdu ve Atatürkçü görünümlü Pentagoncu faşist generaller 12 Eylül darbesini yaptı.

Kemal Kılıçdaroğlu’na sabırla oyuna gelmemesi için sesleniyorum.

Daha önce de hatırlarsanız Alaattin Çakıcı ile didişip duruyor, birbirlerine karşılıklı olarak olmadık hakaretler ediyorlardı. Kılıçdaroğlu’na muhtemelen “Helal Başkan böyle devam et. Çakıcı’yı MHP destekliyor, ona söylediğin her laf MHP’nin itibar kaybına sebep oluyor” denilmiş olabileceğini ama amacın başka olduğunu, oyuna gelmemesini, bir FETÖ’cü “fail-i meçhul namlu”nun kendisini hedef alabileceğini ve sebebini(*) aşağıdaki sözlerle anlatmıştım:

“Bu faili meçhul suikastın ardından suçlanacak kişi iktidardaki Cumhur İttifakı’nın ortağı MHP’nin lideri Devlet Bahçeli’nin yakını olduğu tescilli Alaattin Çakıcı olacak. Yani suikastı iktidar yaptırmış gibi bir algı oluşturulacak.”

Böyle açık açık yazmak zorunda kalmıştım. Allah’tan anladı ve şıp diye kesti Alaattin Çakıcı’yla anlamsız kavgasını. Çünkü plan açığa çıktı.

Ama sonuçta ne oldu? Alaattin Çakıcı hakkında, CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu’na gönderdiği mektup nedeniyle “Hakaret ve tehdit” suçundan dolayı 1 yıl 8 ay hapis cezasına hükmedildi. Karşı taraf belki üst mahkemeye gidecek ama sonuçta demek ki hukuktan sapmamak gerekiyormuş.

Aradan bir yıl geçmedi, Kemal Kılıçdaroğlu şimdi de aynı tuzağa düşüyor.

Kendisine tekrar sesleniyorum:

15 Temmuz’a tiyatro ve kontrollü darbe demek dâhil Fetullah Gülen’in tüm söylemlerini CHP eliyle dolaşıma soktun. Şimdi FETÖ’cüleri yeniden devlet kadrolarına sokmak için toplantılar düzenlettiriyorsun tescilli milletvekillerine. Bir hayli işe yaradığın muhakkak. Ama emin ol onlar öyle acımasızdır ki her türlü işe yararsın. Oyuncu olarak yer aldığını düşündüğün tiyatroda kurban olursun. Hele sahnede silah varsa. Şunu bilmeni istirham ediyorum. FETÖ'nün elinde silah da var, suikastçı da. Bir şey daha. CHP’nin içinde de yeterince suikastçı var. Partinizin milletvekilleri tarafından koruma altına alınan, hatta Meclis’te onlar adına basın toplantısı yapılan DHKP-C’li teröristleri herhâlde saymama gerek yok. DHKP-C üyesi olup da CHP Gençlik Kolları yöneticiliğine gelen teröristlerin isimlerini de. Onların namlularının nereye çevrileceğini, yularlarını elinde tutan gizli örgütler bilebilir ancak.

…..

(*)https://m.turkiyegazetesi.com.tr/yazarlar/fuat-ugur/616413.aspx

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.