AK Parti’nin seçim çalışmalarındaki son durum ve “Yeni nesil darbe mekaniği”
30 Ağustos 2022 02:00 | Güncelleme :2 Ekim 2023 19:45
AK Parti siyasi mücadeleye başladığından beri seçim beyannameleri yayınlıyor. 2002, 2007, 2011 ve sonraki süreçlerde yayınlanan tüm seçim beyannamelerine bakıldığında görülen şu:
2002 seçim beyannamesinde yapılan vaatlerin yüzde 70’i, 2007 seçim beyannamesinde yok. Çünkü vaat yerine getirilmiş. 2007 seçim beyannamesindeki vaatlerin yüzde 68’i 2011 seçim beyannamesinde yok. Çünkü yerine getirilmiş. Böyle uzayıp gidiyor...
Son günlerde sosyal medyadaki yeni “Fuat Avni”ler vasıtasıyla saldırıların hedefi hâline gelen ve itibar suikastına maruz kalan AK Parti Grup Başkan Vekili Mahir Ünal’la konuşurken edindim bu bilgiyi.
Aslında Mahir Ünal’ı aramamın sebebi AK Parti’nin seçim çalışmalarını ve sahayı sormaktı. Ünal artık AK Parti Genel Başkan Vekili Numan Kurtulmuş’ın başkanlığındaki strateji grubunda olduğunu belirterek bilgi veremeyeceğini söyledi. Ben de bunun üzerine başka bir AK Partili isimle görüştüm. Bu konu aşağıda. Ama Mahir Bey'e soracaklarım vardı.
17-25 ARALIK VE 15 TEMMUZ’UN ARDINDAN YENİ NESİL DARBE MEKANİĞİ DEVREDE
Misal neden kendisini sosyal medyada hedef alıyorlardı?
Burada söze “Yeni nesil bir darbe mekaniği ile karşı karşıyayız” diye başlayan Mahir Ünal’ın anlattıkları ilginçti:
“FETÖ’nün malum en önemli özelliği dosya biriktirmek ve bilgi havuzu hazırlamaktır.17-25 Aralık’ta bu havuzdan çıkardıkları dosyalarla ellerindeki yargı ve emniyet güçlerini kullanarak bir darbe girişiminde bulundular. Ardından bir Fuat Avni ortaya çıktı ve devletin içindeki örgüt üyelerinden aldıkları bilgileri yayınlayıp çok güçlüyüz izlenimi vermeye çalıştı. FETÖ, arkasındaki ve önündeki güçler son zamanlarda geçmişteki başarısızlıklarından edindikleri tecrübeyle dezenformatif bir saldırı başlatmış durumda. Şimdi de bir AVATAR ile karşı karşıyayız. Devletin karanlık odalarından ve dehlizlerinden sızdırılmış eski dosyalarla itibarsızlaştırma süreci başlattılar. Yine bilinen yöntemi kullanıyorlar. İki adet doğrunun yanına 20 tane yalan yedirip yayınlıyorlar.”
Peki, bu arada sosyal medyada kıyamet kopuyor. Sonuçta 15 milyondan fazla insanın kayıtlı olduğu mecradan söz ediyoruz burada. O hâlde sosyal medya yasası neden çıkmıyor? Bakıldığında o kadar çok yalan servis ediliyor ve bu yalanlar hayatın her alanına yayılıyor ki.
GERÇEK SAHADA, SOSYAL MEDYADA DEĞİL
Mahir Ünal partideki görevinden dolayı bu konuda çok yetkin ve seçtiği kelimelerden bunu anlıyorsunuz.
“Bir kere yasalarda sosyal medyada işlenen suçlarla ilgili cezai karşılıklar var. Size ait olmayan bir platformda etkili olamazsınız. Twitter’daki algoritma sizin değil. Hangi kelimeler kontrol altında, hangi kelimelerle paylaşımınız yavaşlatılıyor, hangi hesaplar kısıtlanıyor bilemezsiniz. Sistemin sahibi Jack. Elon Musk bile almaktan vazgeçti. Çünkü bot hesapları istedi, vermediler. Dolayısıyla kendilerinin oluşturdukları dünyada büyük bir kamuoyu oluşturduklarını sanıyorlar ama rüya görüyorlar. Oysa gerçek sahada. Sosyal medya ve konvansiyonel medya ile seçim kazanacaklarını sananlar sessiz çoğunluğun nasıl ibretle yapılanları izlediğini, her şeyin farkında olduğunu hayatın içinde olmadıkları için göremiyorlar.”
Mahir Ünal AK Parti hükûmetinin bugün sosyal devlet olmanın tüm gereklerini yerine getirdiğini, Türkiye’nin gıda ve enerji krizi yaşamayacağını, halkın alım gücünün enflasyona ezdirilmediğini ve ezdirilmeyeceğini belirterek bunun KARŞILIĞININ SAHADA GÖRÜLDÜĞÜNÜ belirtiyor.
KILIÇDAROĞLU’NUN YAPTIĞI ANTİ-SİYASET VE SOKAK HAREKETLERİNİN ALTYAPI ÇALIŞMASI
Bu yüzden de sistematik biçimde saldırılarını yürütmekteler. Özellikle Kemal Kılıçdaroğlu’nun sivil itaatsizlik çağrılarına dikkat edin. En son vergi borçlarınızı ödemeyin çağrısında bulundu. Bu çağrılar sokak hareketlerinin alt yapısını hazırlamaya yönelik. Seçimi kazanamadıkları takdirde bu seçeneği devreye sokacaklar. Bu demokratik bir siyaset değil, anti-siyaset. Çünkü yaptıkları şişirme anketlerin kendilerini bir yere götürmeyeceğini kavradılar. İyi Parti’nin anketlerinin balon olduğu da ortaya çıktı. Akşener, kendini masada merkez parti konumuna getirmek için bunu yapıyor ve Kılıçdaroğlu’nun adaylığını istemiyor. Mansur Yavaş ile Ekrem İmamoğlu’nun imza toplayıp Cumhurbaşkanlığı seçimlerine girme ihtimalleri var.
ALTILI MASA GEÇMİŞİN KOALİSYON TRAVMASINI HORTLATTI
Ünal’a göre Muhalefet Altılı Masa’yı kurarak çok büyük bir hata yaptı ve şimdi nasıl geri döneceklerini bilemiyorlar. Sebep? Mahir Bey'in bu konudaki açıklaması önemli:
“Çok açık, 2002 öncesinde 42 yılda 38 hükûmet kurulmuş. Halkın zihninde ve bilinçaltında bir koalisyon travması var ve bu Altılı Masa koalisyonun ta kendisi.”
Geçmişin koalisyon travması böylece yeniden hortlamış görünmekte. E bir de “Güçlendirilmiş parlamenter sistem” demeleri de zaten parlamenter sistemin ÇÜRÜK olduğunun teyidi anlamına gelmiyor mu?
Mahir Ünal’ın ardından bir isimle daha konuştum AK Partinin seçim çalışmalarıyla ilgili.
Bir kere çalışmalar yeni değil altı ay önce başlamış ve il-ilçe koordinasyon kurulları oluşturulmuştu. Bu kurullar seçim dönemine girildiğinde Seçim Koordinasyon Merkezleri’ne (SKM) dönüşeceklerdi. Çok ciddi bir çalışma var ve gençlik, kadın kolları, üyeler ve tüm yöneticilerin hepsi sahada. Bire bir ve yüz yüze görüşmelerle gerçeğe temas ediyorlar. Evlerde, iş yerlerinde, okullarda, tarlada, eğitim alanlarında ve her yerde teşkilat mensupları.
En çok karşılaştıkları soru doğal olarak hayat pahalılığı. Ama küresel ekonomik krizin, Pandemi’nin yaşattığı zorlukların, Ukrayna-Rusya savaşının sonuçlarının istisnasız herkes farkında ve bunu hatırda tutarak eleştiriyorlar hükûmeti. Bu arada halkı enflasyona ezdirmemek için işçilere, memurlara ve emeklilere yapılan maaş artışlarıyla çiftçilere, küçük esnafa verilen desteklerin, icra takibindeki borçların silinmesinin ve benzeri destek paketlerinin de büyük etkisi olduğu ortaya çıkıyor. Sonuçta 4 milyon aile doğrudan doğruya hükûmetten ekonomik destek alıyor.
Düşük yoğunluklu olarak başlayan çalışmaların artık giderek hızlandığını öğrendim. En önemli nokta da şu. Anketlere de yansıdığı üzere AK PARTİ’DE ÇOK CİDDİ BİR TOPARLANMA var. Özellikle önümüzdeki aylarda bu toparlanmanın daha da hızlanacağı yönünde beklenti söz konusu çünkü ekonomideki beklentiler de buna paralel olarak çok yüksek.