Mal sahibi, mülk sahibi...

A -
A +
Bazen hayat, zeytinin yağını çıkarıp sonra da o yağı tekrar zeytinin üstüne dökmek kadar garip... ‘Ateş olmadık yerde korona çıkmaz’ demiş doktorlar. Bende de bugün yüksek ateş var, Covid-19 testi yaptırmaya gidiyorum a dostlar. ‘Ölürsen, lazım olacak mal beyanında bulunmuş muydun?’ diye sordular. Belki espri yaptılar fakat etrafımdaki malları bildirsem vergi rekortmeni olurdum heçç hesaba katmadılar. Her neyse, arada resmî makamlara bildirsek de, buradan da yazmalı, işte bir delinin mal beyanı:
İstanbul’da iki daire, üç üçgen, beş dikdörtgen.
Bir yazlık, bir kışlık söğüt gölgesi.
Gökyüzünde bir bulut, üç yıldız biri ‘kutup’.
Şaşı ve şapşal bir Siyam kedisi.
Dört kuş kanadı sesi.
İki saksı yenebilir fesleğen,
Akşamsefaları’nın sefası.
Bursa’nın ufak tefek taşları.
Yedi yüz kitap.
Kelimeler, cümleler, paragraflar.
Hayata dair kıyıda köşede kalmış binlerce ayrıntı.
Kışlıkları çıkarırken palto cebinden bulunmuş on Lira.
Bir çanta dolusu diploma.
Mahallenin bütün kedi köpekleri.
Uluslararası çapta sürüsüyle deli.
Cips paketi gibi %70’i hava sayısız ünlü.
Anadil seviyesinde bir İngilizce.
Bi çift terlik (ikisi de sağ tek)
Bir Marmara denizi.
Yüklü miktarda haset ve sinsi.
Bir Yörük inadı, on asabi teke bakışı, bir Slav damarı
Bir denize nazır, iki park manzaralı, kâh tefekkür kâh sakinleşmek için kalça düzleşene kadar oturulan üç bank.
Arada ‘yetmişlik muhalif teyze’ siniri.
Bazen de ‘Keşke dolar gibi başımı alıp gitsem’ hissi.
Anne babadan kalma yarısı yaşanmış bir ömür.
Bir adet boşluk, sadece benim sığabildiğim.
Sevenlerin kalbinde kurulmuş bir taht.
Nakit seksen kuruş.
Bol miktarda cam kırığı gibi dört yana saçılan, zoruna gidenlere de batan kahkaha.
Bol miktarda örf ve anane.
Bol hayır dua...


Ninem diyor ki; Mal da yalan mülk de yalan/Var biraz da sen oyalan…
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.