İrfan Özfatura

Son Akdeniz Ülkeleri Toplantısında Batılı monşerler Beşar'ı sıkıştırmış, Türkiye-Suriye yakınlaşmasından duydukları rahatsızlığı dile getirip parmak sallamışlar. Beşar'ın da kafası atmış, "Bakın mayınları kaldırdım" demiş, "Kızdırırsanız sınırları da kaldırırım!"

Mübarek sadece iki yıl Emevi Halifesi olarak iktidarda kalır, onu takip eden yirmi beş yıl boyunca zenginler zekât verecek fakir bulamaz

"Bowling for Columbine" belgeseli ile Oskar alan Moore, ödül töreninde "Bizler bu savaşa karşıyız Bay Bush, utanın!" diye haykırır. Kasıtlı olarak yükseltilen müzik sesine rağmen susmaz.

Sabırlıydı, merhametliydi, şefkatliydi. Gençlere "İyilik edene iyilik edin, kötülük edeni affedin" derdi...

Oğul Bush, kaabiliyetsiz bir çocuktur, orta ve liseyi zor bitirir. Ama gençlik yıllarını hızlı yaşar. Alkol, kokain, artık ne varsa. Sonra cepheden kaçar. Babasının nüfuzunu kullanarak 'yükselir'. Ayak oyunlarıyla başkan seçilir ve dünyanın başına dert olur

1963 yılına kadar belediye başkanlığına, "atanmış valiler" bakar. Bunlar sırça saraylarda yaşar "halk plajlara akın etti, vatandaş denize giremiyor" şeklinde potlar kırarlar

"Her acıyı yaşadım ama hiç biri beni vatan acısı gibi yakmadı! Bir devleti silah pusat değil, çaşıtların dili yıkar."

Hekim Haşim İşcan, Hekim Fahri Atabey, Ziraatçi Ahmet İsvan, Avukat Aytekin Kotil, 12 Eylül dönemi paşaları, sonra Mühendis Bedreddin Dalan, Hekim Nureddin Sözen, İktisatçı Recep Tayyip Erdoğan, Hukukçu Ali Müfit Gürtuna ve Mimar Kadir Topbaş...

Tartışmasız dünyanın en güçlü kadınıydı. Devlet başkanlarına bile "şşşt n'oluyor orada" gibilerden bakar, azarlardı kaşlarıyla...

Anadolu'dan İstanbul'a göçen dar gelirli bir ailenin altı çocuğundan biri... Ders alınacak bir başarı hikâyesi...

Sürüngen avcısı, hayvanat bahçesi sahibi, sirk cambazı, televizyon programcısı, sunucu, dalgıç, zoolog... Dev pitonlarla birdirbir oynayan, azgın timsahlara künde atan bir adam...

Radyocu, gazeteci, sunucu, şair, hatip, muallim, müellif, vakıf gönüllüsü, seyyah, direnişçi, savaş gazisi.. Üstelik hem aşçıydı, hem gurme idi rahmetli...

"Pâdişâh, hem zâlim hem deli dedik; /İhtilâle kıyam etmeli dedik; / Şeytan ne dediyse biz "belî" dedik; / Çalıştık fitnenin intibahına..." &gt2; Rıza Tevfik Bölükbaşı

"Dünyâda yüz gram akıl varsa, bunun doksan gramı Abdülhamîd Han'da, beş gramı bende, kalan beş gramı da diğer siyâsîlerdedir..." Prens Bismark

"Basel'de ben Yahudi Devleti'ni kurdum. Eğer bunu yüksek sesle söylersem bütün dünya güler. Fakat beş sene içinde veya elli sene sonra herkes bunu böyle bilecektir."

Orada (Avrupa'da) Yahudi düşmanlığı vardı, Naziler, Hitler, Auschwitz... Ama bu onların hatası mıydı? Araplar ancak bir şeyi görür: Biz geldik ve ülkelerini çaldık. Bunu niçin kabul etsinler ki? (Ben Gurion)

Özerler aslen Kayseri Sarızlıdırlar... Yalçın Ağabey Adana, Maraş hududunda bir kasabada (Yalakköy - sonra Yeşilkent oldu) doğar (1948).

Hükümetin sopası, patronların maşası, sendikacıların kâbusu, acımasız katil, purolu kral, devletçi mafyanın mimarı ve Alkatraz'ın frengili hastası...

Bangladeş, Türkleri de ısrarla yatırıma çağırıyor, mülkiyet hakkı, vergi muafiyeti, sermaye transferi ve kanun önünde eşit muamele vaad ediyor

Hindistan'ı boydan boya aşan nehirler sanayi atıklarını ve lağımları yüklenip Bengal körfezine döküyor. Bangladeş topraklarında sayısız göl ve akarsu var ancak içme suyu büyük problem. Halk çölde kalmış gibi Hindistan cevizinin sütünü emiyor.