Savaş çıkarmak kolay da…

A -
A +
Dünya tuhaf şekilde, Donald Trump’ın her sabah uyandığında ne gibi saçma tweetler atacağını merak ediyor!.. Neyse, Washington’da etkili görevlerde olan, aklını peynir ekmekle yememiş insanlar var.
 
 
Şaka bir yana,  şayet Donald Trump’ın “Hazır ol Rusya, yeni, kibar ve de akıllı füzelerimiz geliyor…” şeklindeki tweetini; Pentagon (Savunma Bakanlığı) yetkilileri, "Başkan gücümüzü göstermek için kapıyı araladı" deyip ciddiye alsalardı ne olurdu? Tamam, öyle bir tweetle hemen savaş falan çıkmaz diye düşünebilirsiniz; lakin İsrail gibi bir tetikçi devlet derhal durumdan vazife çıkarıp saldırıya geçiyorsa, tek kıvılcımın dahi ortalığı kan ve ateşe boğması mümkündür. Neyse ki, Savunma Bakanlığının aklı başında yetkilileri, Trump’ın ciddiyetten uzak tweetini, sahiplenmemiş ve ait olduğu adrese, Beyaz Saray’a iade etti. Ve hemen akabinde de Trump, işlediği haltı düzeltmek için, başka tweetler atmaya başladı. Dedi ki: "Suriye’yi çarçabuk vurabiliriz de veya vurmayabiliriz de…" Bu da kesmemiş olacak ki, Rusya’ya zeytin dalı uzattı. “Rusya’nın zaten ekonomik sıkıntı içinde olduğunu, iki ülkenin ilişkilerinin soğuk savaş döneminden bile daha kötü olduğunu, oysa iş birliği yapmanın daha mantıklı olduğunu vs. vs...” döktürdü. Ancak beri tarafta Rusya çoktan vaziyeti almıştı; “Biz Twitter üzerinden yürütülen bir dış politikanın parçası olmayacağız…” diye cevabı yapıştırdı. Bütün bunlar olduktan sonra, Trump iyice alttan alıp; hiçbir zaman Suriye’ye saldırı kararı aldığını söylemediğini (Bu tweetleri hangi meczup attı acaba?), esasen adamlarıyla gerekli istişareleri yaptıktan sonra, yakında bir karara varacağını söyledi… Dünyanın en güçlü devletinin başındaki adamın, iki-üç günlük serüveni özetle böyle. Sizce böyle bir başkan görev süresini doldurabilir mi? Çok ama çok zor görünüyor. Trump etrafındaki çember her gün biraz daha daralıyor. En son avukatının bürosuna yapılan baskın kendisini çileden çıkardı. Görevden kovduğu eski FBI direktörü James Comey, bir kitap yazdı ve o kitapta Trump’a demediğini bırakmıyor. En çarpıcı ifadelerinden biri şöyle; “Trump Beyaz Saray'ı bir mafya babası gibi yönetiyor…” Devamında, Trump’ın hiçbir etik değere saygı göstermediğini filan da söylüyor. Trump hemen Twitter üzerinden karşı salvoyu yaptı: "O yalancıyı kovmak benim için onurdu…” Bakalım bu onur mücadelesi nerelere tırmanacak?
Suriye meselesine dönersek, Trump’ın Twitter üzerinden ısındırdığı ortam her geçen saat biraz daha yerini sükûnete bırakıyor. Burada Rusya’nın tutumunun etkisi büyük… Rusya bir taraftan muhtemel bir saldırı karşısında göstereceği reaksiyonu duyururken, diğer taraftan Doğu Guta’daki kimyasal saldırı konusunun görüşmeler yoluyla ele alınmasını teklif etmeyi sürdürdü. ABD Savunma Bakanı da bu paralelde bir açıklama yaptı ve yangına körükle gitmediklerini, Cenevre Görüşmeleri çerçevesinde meseleyi çözümlemek istediklerini belirtti… Suriye’de aktif görünmek için fazlaca heveslenen, ancak dış politikadaki acemiliği de fazlaca sırıtan, Fransa Başkanı Macron, Putin ile görüştükten sonra vites küçülttü! Almanya, daha önce ABD ve İngiltere’nin yanında harekâta katılmayacağını açıklamıştı. Hollanda hükûmeti de aynı paralelde bir açıklama yaptı. Halen ABD, İngiltere ve Fransa’nın kimi donanma birlikleri hareketlilik içinde bulunurken, Rusya; İsrail’i uyararak Suriye’de istikrarsızlığa yol açacak bir harekette bulunmamasını söyledi. Diğer taraftan kimyasal saldırı konusunun incelenmesi için Rusya tekrar BM Güvenlik Konseyini toplantıya çağırdı. BMGK’dan bir sonuç çıkması zor görünse de, Rusya bu yolu zorluyor.
Aslında Batı (ABD ve Avrupa) ile Rusya arasındaki ihtilâf, Suriye boyutlarının çok çok ötesinde. Kafkasya (Ukrayna ve Gürcistan) ve Baltık Bölgesi ile Doğu Avrupa’daki Rus hamlelerine karşı, şimdiye dek ekonomik ambargo ve birkaç askerî birlik kaydırma dışında; dişe dokunur karşılık veremeyen Batı, Doğu Guta Duma’daki son kimyasal saldırıyı bahane ederek, siyasi ve askerî baskıyı daha etkili bir noktaya taşımak istiyor… Bu yüzden hadisenin gösteriş yönü de ağır basıyor. Sonuç olarak, Suriye zemininde devam eden fiilî bilek güreşinden, her iki taraf da, en iyi avantaj veya en az zararla çıkmak hedefinde. Fakat görünen ve görünmeyen o kadar değişik unsur var ki, tarafları her adımda yeni hesap yapmaya zorluyor. İran gibi, İsrail gibi, hatta Suudi Arabistan gibi faktörler… Özetlersek, ABD ile Rusya, bir müddet daha sosyal medya veya BMGK üzerinden elense çekmeyi karşılıklı olarak sürdürecek gibi görünüyor. Buradan Suriye halkını rahatlatacak bir çözüm çıkar mı diye sorarsanız, işte o çok zor maalesef!..  
               
          İSRAİL SAVUNMA BAKANI'NIN AHLAKSIZ TEKLİFİ
 
İsrail Savunma Bakanı Avigdor Lieberman, askerlerin silahsız Filistinlileri öldürürken, sevinç çığlığı atmamalarını ve kendilerini suçüstü yapacak fotoğraflar çekmemesini istemiş!.. Eski pavyon kabadayısı Lieberman, bu uyarıyı Gazze’de silahsız bir Filistinliyi gerçek mermilerle vuran askerlerin sevinç çığlığı atan görüntülerinin medyaya düşmesinden sonra yaptı… Ne yazık ki, insanlık böyle canavarlar karşısında aciz durumda!
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.