“Ukrayna’nın yenilmesini mi istiyorsunuz?”

A -
A +

Ukrayna’da işler giderek sarpa sarıyor… Donbass Bölgesindeki Rus kontrolü günden güne yayılıyor ve yerleşiyor. Mariupol gibi stratejik öneme sahip Severodonetsk şehri de artık tamamen düşmek üzere...

 

 

İşler kötüye gitmeye başladığı zaman, muhataplar arasındaki gerilim de artar ve anlaşmazlıklar daha da alevlenir… Ukrayna ile Alman yetkilileri arasındaki diyaloğa bakıldığında, işlerin hiç de beklendiği gibi gitmediği derhal anlaşılabiliyor. Esasen ta baştan beri, Almanya-Ukrayna arasında hep bir mesafe vardı. Gelinen noktada bu mesafenin iyice açıldığı belli olmakla birlikte, daha yakın görünen Fransa’nın da, istenen konumda olmadığı görülüyor. Cumhurbaşkanı Zelenskiy’nin danışmanı Mihail Podolyak, New York Times gazetesine verdiği röportajda doğrudan şu lafları ediyor; “Savaşı kaybetmemizi istiyorsanız bize açıkça söyleyin!..” Podolyak bu değerlendirmeyi şuraya dayandırıyor: “Almanya ve Fransa, silah yardımlarından kısarak Ukrayna’nın yenilmesini istiyormuş gibi davranıyor…” Burada çok ciddi bir kırgınlık ve kızgınlık öne çıkıyor. Zira devamında şöyle diyor; “Eğer yenilmemizi istiyorsanız bize doğrudan söyleyin, o zaman neden bu ölçekte silah yardımı yaptığınızı anlamış oluruz!..”

İşlerin hiç de yolunda gitmediğine dair bir başka işaret de, Ukrayna Savunma Bakan Yardımcısı Anna Malyar’ın açıklamalarından ortaya çıkıyor. Bakan Yardımcısı Ukrayna’nın bugüne kadar Batılı devletlerin verdiği silahların yalnızca yüzde 10’unu teslim alabildiğini ifade ediyor ki, şayet bu doğru ise durum kritik demektir. Aynı açıklamada Bayan Malyar, “Ukrayna ne yaparsa yapsın, bu savaşı Batı’nın yardımı olamadan kazanamayız” diyor.

Avrupa’nın çelik çekirdeği Almanya ve Fransa’nın hâlihazırdaki tavrının Ukrayna’yı fena hâlde tedirgin ettiği açık. Cumhurbaşkanı Zelenskiy de Alman ZDF televizyonuna verdiği röportajda, Almanya’yı hedef almış ve Alman liderliğini Kiev Yönetimine karşı şüpheci bir tutum sergilemekle suçlamış!.. Zelenskiy bu durumun sadece yeni Yönetim ve başındaki Scholz’dan kaynaklanmadığını, Angela Merkel döneminde de benzer bir tavrın var olduğunu ifade etmiş. Hatırlanacağı üzere, Ukrayna savaşı başlamadan önce de, bu ülkeye yapılacak askerî yardım konusunda Almanya çok farklı bir tutum ortaya koymuştu. Daha sonra yükselen tepkilerle birlikte, politika değişikliğine gitme mecburiyeti hissetti. Almanya’nın bu tavrı sadece Ukrayna değil, diğer bazı devletler tarafından da tenkit edilmişti. Bu konuda Polonya Başbakan Yardımcısı Jaroslaw Kaczynski’nin daha yeni söylediği laflar ise kavga çıkaracak cinsten… Almanya’yı kıta Avrupası için yıkıcı bir unsur olarak tanımlayan Kaczynski, Berlin Yönetimini Rusya’ya karşı, gerektiği kadar sert şekilde çıkmamakla suçluyor. Ve Almanya’nın Polonya’yı kendi eşiti gibi görmediğini seslendiriyor. “Elbette Hitler çılgınlığına sahip değiller, başka yöntemler kullanıyorlar. Ancak Bismarck’a bakarsanız, tarihsel anlamda hedeflerinin aynı olduğunu görürsünüz…” diyor. Anlaşılacağı üzere yara çok derin. Polonya, Almanya’nın geçmişte yaptıklarını unutamıyor. Tekrar onun tarafından yutulma endişesi ağır basıyor.

Bu endişe sadece Polonya’da yok. Almanya’nın Ukrayna meselesini gerekçe göstererek, savunma harcamalarına yüz milyar avroluk ek meblağ ayırmasından Fransa bile çok tedirgin oldu!.. Ama cin şişeden çıktı bir kere! Avrupa Birliği içinde sancılanmalar artarak devam edecek besbelli. Bu da AB üyelerini hem Rusya hem ABD karşısında daha zayıf duruma düşürecek. Tekrar Ukrayna’ya dönersek… Batı’nın söz verdiği silahların miktar olarak çok azını gönderdiği ve gönderilen silahların önemli bir kısmının da kullanma fırsatı olmadan, Rusya tarafından imha edildiğini dikkate almak gerekiyor… Rusya son olarak böyle bir silah deposunu Kalibr seyir füzesi ile vurduğunu ilan etti. Bu arada, Mariupol gibi stratejik bir kent olan Severodonetsk de her an düşme durumuyla yüz yüze. Bizzat Zelenskiy yaşananların çok acı olduğunu itiraf etti. Çok yüksek kayıplar veriliyor. Luhansk Valisi Serhiy Haidai, her gün yüz asker kaybettiklerini ve en az 500 yaralı verdiklerini duyurdu… Donbass Bölgesinde Rusya’nın kontrolü günbegün genişliyor ve yerleşiyor. Diğer yandan ABD, bugüne kadar toplam olarak 4,6 milyar dolarlık silah yardımı yaptığını açıklıyor. Ama Amerikan medyasında şöyle bir tartışma da devam ediyor: Ukrayna, gönderilen silahların ne kadarını kullanma kapasitesine sahip? Silahlar yerine gitse de, onları doğru dürüst kullanacak personel eğitimi ne ölçüde verilebiliyor? ABD medyasındaki haberlere göre, bu eğitim çok yetersiz… Dahası ABD ile Ukrayna arasındaki siyasi diyalog da eskisi gibi pürüzsüz değil. Biden’ın Zelenskiy’yi eleştiren açıklamaları, pek yakında ilişkilerin daha da zayıflayabilme ihtimalini öne çıkarıyor. Özetlersek, Ukrayna Rusya ile baş başa kalacak gibi görünüyor…

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.