Akıl akıldan üstündür…
Türkiye’nin en büyüklerinden Fenerbahçe, Yunanistan’ın tartışmasız en büyüğü Olimpiakos’u konuk ettiği gecede hüsranı yaşadı.
Sarı lacivertliler yedi sezondur zafere hasretken, toplamda 46 şampiyonlukla en yakın rakibine 26 fark atan Olimpiakos son 25 yılda 24 defa zafer yaşamıştı.
Yunan ekibi bu sezon da 7 maçta yenilgi yüzü görmemişti. Yine de önemli eksiklerine rağmen Fenerbahçe’den galibiyet bekliyorduk.
Maalesef Hatay’daki doğru oyun Kadıköy’e yansımayınca yıkım geldi.
Hayalperest hücumlar
Sahada ne yaptığını bilmez bir Fenerbahçe karşısında ise dersini iyi çalışmış bir Olimpiakos vardı.
Takım hâlinde savunan Yunan ekibi bütün alanları kusursuzca kapatırken, hızlı hücumlara da bir o kadar kalabalık çıkmayı becerdi.
Sarı lacivertliler ise Mert Hakan ve Gustavo’nun yan paslarıyla rakibe kolaylık sağlarken bir de yüksek toplarla hayalperest hücumlar deneyerek kendi ayağına sıktı.
Savunanların boy ortalaması, hücum edenlerden 15 santim fazlaydı. Buna rağmen Fenerbahçe ilk yarı boyunca top şişirme ısrarından vazgeçmedi.
Hüsrana davetiye
Hüzünle ama umutla kapanan ilk yarının ardından taraftarın müthiş coşkusuyla yüklenen Fenerbahçe gol ararken pozisyon verdiğini fark edemedi!
Altay’ın net kurtarışları olmasa gece 3-0’dan da ağır, tarihî bir farkla bitebilirdi.
Evet, belki Pereira’nın eli zayıf, kulübesi eksikti ama bu kadar akıldan yoksun bir oyunun açıklaması için yeterli bir mazeret değildi.
Bu sezon taraftarına çok şey vadeden takım, aklını kenarda bırakır, topa hız katmayı beceremezse yeni hüsranlar uzakta değil.
Şimdilik geçmiş olsun diyelim.
MAÇIN ADAMI: Altay Bayındır