Kaçmayın, sayın Aydınlar!..

A -
A +

Sayın Mehmet Ali Aydınlar'a bir tavsiyem var; "Böyle kaçak güreşeceğinize, bunun kestirme yolu var; hastanenizden bir rapor alınız ve de Şike Soruşturmasında, Federasyon'dan karar çıkana kadar raporlu sayılınız ve evinizde istirahat ediniz"; zira, "Şike Operasyonu başladığından beri", kaçak güreşiyorsunuz!.. Önce, "Savcılık iddianamesi Mahkeme tarafından kabul edilene kadar bekleyeceğiz, kabul edilirse, onu delil sayacağız" dediniz; "Sorumluluğu savcıya ve hakimlere ciro ettiniz!.." "Bu olmayınca", bu defa "Savcı ile görüştük, 'Hazırlık Soruşturması gizlidir, üstelik Federasyon'un içinde dosyada adı bulunan bazı kişiler var, delilleri veremeyiz, gösteremeyiz' dedi" diyerek zaman kazanmaya çabaladınız ve faturayı Savcıya kestiniz!.. Hukukçular dahil, "Biraz gayret edin, alabilirsiniz" diyenler ortaya çıkınca sıkıştınız, savcıya bir yazı yazıp beklemeye ve "Bakın yazı yazdık, gönderilmedi" demeye başladınız!.. İç baskı artınca ve de UEFA'nın "gizli" uyarıları da gelince, Savcıya "yeniden gittiniz"; o da ne; "çok geçmeden" tam 26 klasörlük "bilgi-belge-delil-iddia dolu" dosya, Futbol Federasyonu'nun kozmik odasındaki kasaya konuvermemiş mi?.. Tam da o saatlerde, bir açıklama daha yaptınız; "İstersem belgeleri görürüm ama görmeyeceğim. Etik bulmuyorum çünkü. Yönetim Kurulu, Etik Kurulu'ndan gelecek rapora göre talimatları uygulayacaktır. Bizim, "Teşvik, şike var veya yok" deme şansımız yok. Bizim statümüze göre bu kararı verecek yer Etik Kurulu'dur. İncelemeyi onlar yapacak, bu kararı onlar verecek." Futbol Federasyonu Ana Statüsü de, Futbol Disiplin Talimatı da, Futbol Müsabaka Talimatı da, hatta Etik Kurul Talimatı da "Şike ve teşvik primi sebebiyle bir alt lige düşürme kararlarının sadece ve sadece Federasyon tarafından verileceğini, başka hiçbir kurul tarafından verilemeyeceğini, bu karara itirazın da Tahkim Kurulu'na yapılacağını" yazarken, sizinki "nasıl" bir söz sayın Aydınlar; "Kararı Etik Kurulu verecekmiş, 'Federasyonun şike var veya yok' deme şansı yokmuş!.." "Delilleri görmeyeceğim" dediğinize göre, acaba kararınızı, delillere "bizzat bakarak" ve bunun sonunda "Şike var veya yok" kanaatine varmadan, "Onun kara kaşı, bunun kara gözü var" diye mi, vereceksiniz?.. Bakınız, Etik Kurulu'nun gö revi, "Şike ve Teşvik Primi" iddialarını incelemektir. (Etik Kurulu Talimatı madde 4-b bendi), "karar vermek" değil!.. Aynı talimatın, 7'nci maddesinin 1'inci bendine göre, "TFF Yönetim Kurulu, ihbar üzerine ya da re'sen öğrendiği ve ciddi bulduğu şike ve teşvik primi iddialarını, incelenmesi için Kurul'a intikal ettirir" ve de Kurul bu maddenin 2-3-4-5'inci bentlerine göre araştırmasını yapar ve 6'ncı bendine göre "raporunu düzenler" ve Federasyon yönetimine sunar!.. "Sonrasında ne olacağı" 7'nci bentte yazılıdır; konunun "püf noktası" da bu benttedir; "Kurul'un raporu TFF Yönetim Kurulu açısından MÜTALAA niteliğindedir. Bir müsabakada şike yapıldığı veya teşvik primi verildiği hususundaki nihai kararı DELİLLERE ve VİCDANİ kanaatine göre TFF Yönetim Kurulu verir." Demek ki, neymiş; Etik Kurul'un raporu "karar" değil, sadece Yönetim Kurulu açısından bir "mütalaa" imiş (Mütalaa: Herhangi bir konu üzerinde ayrıntılı düşünme ile oluşan görüş ve yorum - Türk Dil Kurulu Büyük Sözlük) ve de "nihai kararı, DELİLLERE ve VİCDANİ KANAATİNE GÖRE TFF YÖNETİM KURULU VERİRMİŞ"; peki, bu madde bu kadar açıkken "Delilleri görmeyeceğim, etik değil" sözü ne anlama geliyor?.. "Bu" söz, "kararlar ne olursa olsun" sonunda "Ne yapayım, Etik Kurul öyle karar verdi, ben de uydum" mazeretinin hazırlanması mı yoksa?.. Açık açık soruyorum; "Kararı Etik Kurulu verecek" hükmü, hangi talimatın hangi maddesinde yazıyor ve de "nereden" çıkardınız, sayın Aydınlar?.. "Nereden çıktığını" herhalde iyi biliyorsunuz; "iki gün önce" Fenerbahçe Kulübü bir açıklamaya yaptı; "Kararı Federasyon veremez, Etik Kurul vermelidir" diye!.. Şimdi söyleyiniz bana; Türk Futbolu, "kendi talimatlarına" göre mi yönetiliyor, yoksa...

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.