Carvalhal!..

A -
A +

İnanamıyorum, evet inanamıyorum; bir adam, "gencecik" bir adam, "Bugün varım, yarın yokum" diyen, "Quaresma kalır, beni yollarlar" diyen bir adam kadar bile "Beşiktaş Teknik Direktörlüğü makamının, etiketinin adını, kişiliğini, onurunu, ağırlığını" değerlendiremiyor; "Beşiktaş Teknik Direktörü'ne soyunma odasında herkesin önünde ayakkabı fırlatan, hakaret eden" futbolcuyu "Neden kadro harici bıraktı, oynatmadı" diye yerden yere vuruyoruz!.. Neymiş; "Quaresma oynasaymış, Beşiktaş Atletico Madrid'i eleyebilirmiş; Carvalhal bunu engellemiş!.." Hadi, "Quaresma'yı rezalet oynadığı İspanya'daki maçta görmedik" diyelim, iyi de "İspanyol Takımı, Manisaspor mu" be kardeşler?.. Dahası da var; diyelim ki, "Quaresma oynasaydı, Beşiktaş Atletico Madrid'i elerdi" ve de "oynatıldı"; peki ama, o zaman "Beşiktaş Teknik Direktörlüğü'nün paspas edilişi ne olacaktı?.." Carvalhal, "Beşiktaş Teknik Direktörü olmanın" bilincine çoktan vardı; "Guti gibi" bir yıldıza bu bilinçle "Yok" dedi, "Quaresma gibi" bir yıldıza futbolculuk hayatının "en büyük özrünü dileterek" unutulmayacak "dersini" bu bilinçle verdi; çok iyi biliyordu ve de zaten söyledi de, "kendisi kaybedecekti"; ama, bu rağmen "eyyam yapmadı, riski göze aldı", helâl olsun ona!.. Daha Tayfur Havutçu tahliye edildiği gün, Beşiktaş'ın Carvalhal ile yollarını ayıracağı belli olmuştu; "Havutçu için o harcanacaktı", harcanmaya da başladı; buna rağmen, bütün dürüstlüğü, samimiyeti, sevecenliği, heyecanı ve bilgisiyle "görevini en iyi şekilde yapmaya devam etti"; bir helâl olsun daha!.. Bakınız, ülkemize "çok değerli, çok büyük" yabancı hocalar geldi; 56 yıllık spor yazarlığı hayatımda çoğunu "gazeteci" olarak izledim; birçoğunun adını unuttum bile. İçlerinde "unutmadığım, unutamayacağım" iki elin parmak sayısı kadar hoca var. İşte onlara Carvalhal'ı da ekledim; "onun insanlığını, onun sevecenliğini, onun dürüstlüğünü, onun cesaretini, onun samimi heyecanını" hiç ama hiç unutmayacağım ve gerektiğinde "kim olurlarsa olsunlar" her hocaya örnek göstereceğim!.. Beşiktaş, elbette Carvalhal'den sonra "futbol takımını büyük başarılara taşıyacak büyük hocalara sahip olacaktır", ama "insan Carvalhal" gibi bir hocayı "kolay kolay bulacağını" sanmıyorum; inşallah bulur!.. Dileğim şudur; Beşiktaş ile yollarını ayıracak olan Carvalhal'i "ileriye dönük yatırım yapmayı düşünen" bir kulübümüzün yönetiminin "uzun süreli" anlaşarak, takımının başına getirmesi!.. Ülkemizi, futbolumuzu, insanımızı, basınımızı "yeni yeni tanımaya başlayan" Carvalhal'in "o takıma vereceği" çok şey var ve verecektir de!.. Kazanan hem o takım, hem o kulüp, hem de Türk futbolu olacaktır!.. Carvalhal'i kaçırmayalım; giderse, "gideceği" ülke ve kulüp kazanacaktır; iyi düşünelim!..

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.