Hak ettin!...

A -
A +

Daha öncekileri bir yana bıraktım, şu 5-10 gün içinde olanları, spor-futbol tarihine "Dünyada bile ilk defa görülüyor" diye geçenleri de dahil olmak üzere, Türk sporunu, Türk Futbolunu dünya âleme rezil eden olayların "baş sorumluları", onları yapanlar değil, "onların bunları yapmalarına" yeşil ışıklar yakarak adeta teşvik edenlerdir!.. Spor teşkilâtlarıyla, federasyonlarıyla, disiplin ve tahkim kurullarıyla, hakem komiteleriyle ve elbette anlı şanlı yayıncı kuruluş başta, spor (!) basınıyla!.. Sen (hemen bir önceki paragrafta yazdığım bütün kuruluşlar), yıllardan beri "saha kenarında nasıl agresif olduğunu bir çok olayda göstermiş olan" Fatih Terim'e "geçen yıl verilen, hem de haklı olarak verilen" bir cezayı "ertelersen" elbette "pazartesi gecesi olanları" hak edersin!.. Sen, "seyircisiz oynanması gereken" ceza maçlarında "tribünlere, erkeklerden de daha fazla küfür eden kadınları doldurur ve hele hele onların yanlarında getirdikleri çocuklara, 'anaları, ablaları, teyzeleri, halaları' gibi yapma derslerini uygulamalı olarak yaptırır ve bu küfürleri duymazlıktan gelirsen", elbette "seyircisiz oynanan bir Avrupa Kupası maçında" da "ceza yemeği" hak edersin!.. Sen Meireles, Emre Belözoğlu, Riera, Caner, Volkan, Melo gibi futbolculara "sütten çıkmış ak kaşık" muamelesi yapmaya kalkar ve "bunlar için" hatta ülkenin "en iyi hakemlerini yalancı durumuna düşürür ve ipe çekersen", elin değil, senin oğlunun, yayıncı kuruluşu bile nihayet çileden ve "şampiyonluk yarışının son maça kadar sürmesi için elinden geleni yapma" senaryosu üzerine kurulu (Kendileri bakımından haklılar dekoder satmaları gerek) rotasından çıkaracak ve de "küfür sayılacak" sözlerini hak edersin!.. Sen, sırf "kendi egosunu tatmin için" kulübünü bu hâllere düşüren bir Başkan'ı, "Fenerbahçe gibi ülkenin asırlık ve en köklü camialarından biri için" adeta "milât" ve yaptığı yanlışları ve hataları eleştirenleri, "Fenerbahçe düşmanı, Galatasaray fanatiği, Trabzonspor militanı" olarak ilân eder ve "ona toz kondurmaz ve kondurtmazsan", kulübü temelinden sarsacak ve sporumuza da büyük zararlar verecek "çok daha vahim" paraşüt oyunlarını hak edersin!.. Sen, başında olduğu kulübü gırtlağına kadar borç içine sokan, üstelik "kulüpten alacağı olan futbolculara paraları ödenmiş gibi" gerçek olmayan bilgilerle dolu belgeleri UEFA'ya gönderdiği için futbol takımının Avrupa Kupalarından menedilmesine yol açan, genel kurulunda ibra edilmeyen bir başkanı, mahkemede sanık sandalyesine değil, Futbol Federasyonu başkanlık koltuğuna oturtursan, elbette futbolumuzun tam bir "kaos bataklığına sürüklenmesini" hak edersin!.. Sen, 21 sporculuk "genç" halter milli takımının tamamında "insan sağlığı bakımından en riskli" doping maddelerinden biri çıktığı hâlde, o günden bugüne, ilgili bakanlıklarıyla, genel müdürlükleriyle, savcılarıyla, polisleriyle, basınıyla "bu olayın üzerine gidilmesi gerektiği şekilde" gitmezsen, olimpiyatları almayı rüyanda bile görememeyi elbette hak edersin!.. Böyle bir tablo ortada iken, bilmen gerekir ki, sporumuz, futbolumuz "şu on beş gün içinde olanlardan" çok daha vahim, çok daha garip, çok daha ucube olaylara hamile kalacaktır; hazırlıklı ol!..

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.