Quo vadis Galatasaray?..

A -
A +

Galatasaray’ın “içinde olan” ve de İstanbul’da oturan bir arkadaşım telefon etti, “söyledikleri” de tüylerimi diken diken etti!..
Özetleyeyim; “Galatasaray ile İstanbul’daki Galatasaray yazarlarının yazmadığı, yazmaya cesaret etmediği ya da şu veya bu sebeple otosansüre başvurduğu birçok konuyu yazıyorsun. Ama yazdıkların, olanların ve olacak olanların ancak ayberglerin su yüzünde kalan parçası kadar; yani ancak 8’de bir! Bilmelisin ki, burası Bizans parlamentosuna döndü. Kulisler ve sosyal medya çirkin iddialar ile dolu. Galatasaray’a yazık ediliyor ve de ‘iktidar / başkanlık savaşı’ sarı-kırmızılı camiayı, kulübü içten içe kemiriyor. Futboldaki Pandemi sonrası gelen başarısız süreç de kötü gidişin tuzu biberi oluyor.”
Bitmedi, “daha sonra söyledikleri” ise daha da acıydı; Mustafa Başkan’ın hastalık sürecinde, yönetimi ele alan triumvira, adeta fırsatçılara fırsat vermek için birbiriyle yarıştı. Ortaya çıkan tablo yürekler acısıydı. Sen de yazdın, başkanlık hülyalı Başkan Vekili, yapması gerekenleri bırakıp, yapmaması gereken ne varsa yapar olmuştu. Birinci Başkan Yardımcısı ‘yeğenini savunmak için gösterdiği’ hassasiyeti, yönetimin en duyarlı olması gereken konularda gösteremedi. İkinci Başkan Yardımcısı ‘bir konuluk’ şirket damgasının altından kalkamayarak ağızlara pelesenk oldu. Şimdi, Mustafa Başkan açılan yaraları sarmaya çalışıyor ama işi çok zor, çok!..”
Arkadaşımın söylediklerinin kalanını sansürleyip ben devam edeyim; Galatasaray, bu hafta sonu maçlarının sonunda “UEFA Ligi’ne bile katılamayacak” durumda Süper Ligi bitirse, anlaşılıyor ki, zorluklara önemli bir zorluk daha eklenecek; vay Mustafa Başkan ile Fatih Hoca’nın hâllerine!..
Bu arada Galatasaraylıları “memnun edecek” tek haber gönüllere ulaştı, tabii haber “doğru” ise; Mustafa Başkan ile Fatih Hoca, “Arda’nın transferi için” nihayet anlaşmışlar; inşallah!..

Arda!..
Geçen sezonun başında “Emre Mor” Galatasaray’ın transferleri içinde favorimdi, “ondan” çok ümitliydim; kendine de, Galatasaray’a da yazık ve beni de mahcup etti!..
Bu sezon, Emre Kılınç hariç “kimler gelir” henüz bilmiyorum, isimler var ama “kesinleşen bir durum” yok.
İki günlük bir haber “doğru ise” Arda geliyormuş; “gelirse” bu sezonki favorim de o!..
“Futbolu ile” de, “saha içi ve dışı kaptanlığı” ile” de, Galatasaray’a çok şey katacak; “yaptığı yanlışlardan, hatalardan ders almış” bir Arda olarak!.. Bir ara, İstanbul’dan bir duyum almıştım; “Arda’nın gelmesinin Muslera’ya etkisi tereddüdü var!..”
Olabilir mi, olabilir; ama “Arda gibi Galatasaray’ın altyapısından yetişip Galatasaray ve Millî Takım kaptanlığına kadar yükselmiş, Atletico Madrid ve Barcelona’da oynamış bir Arda var”, ortada; kim ve neden itiraz edebilir, Muslera ve Falcao dâhil!..

Fenerbahçe nereye götürülüyor?..
Şaşıyorum, “son yılların en negatif istatistikleriyle sezonu kapayan” Fenerbahçe, “Galatasaray’ın elinden alınan talip olduğu ya da Galatasaray’da oynamış oyuncular ile” doldurulmuştu. Ve açıkça görülüyordu ki, “transferde Galatasaray’la rekabet etmek, kağıt üzerinde onu mağlup etmek” sarı-lacivertli takımı hiç ama hiç yaramamıştı!..
Bu nasıl bir “duygusal devinimdir” ki, Ali Koç - Emre Belözoğlu ikilisi, geride kalan sezondan ders almamış ve yeni sezonda “rota değişikliği” yapmamıştır!..
Türkiye’de de, Avrupa’da da “takımın eksiklerine göre alınacak” yüzlerce “Türk” oyuncu ve binlerce “yabancı” oyuncu varken “Galatasaray’ın talip olduğu” oyunculara sarı -lacivertli formayı giydirme yarışına çıkmanın “anlamı” ne olabilir?..
Kulüp borç içinde, bütçe Ali Başkan’ın açıkladığı gibi “büyük bir açık” ile karşı karşıya, “Galatasaray’ın ‘bir verdiğine bir buçuk -iki vererek’ transfer yapmak”, hele hele “UEFA ve TFF kısıtlamaları / cezaları” kapıda iken nasıl bir planlamadır?..
Daha da acısı, ortada “bütün sorumluluğu yüklenecek” teknik adam yokken, “transferleri yapmak” Fenerbahçe gibi “büyük” bir kulüpteki “yönetim zihniyetini” tartışılır hâle getirmiyor mu?..
Yoksa, Fenerbahçe’ye, “teknik direktör” etiketi altında, “Emre Belözoğlu’nun sağ kolu olacak” bir hoca mı getirilecek?..
“Saha içinde ve saha kenarında ‘futbol dışı neler yaptığı’ bunca yıldır ortada olan” bir futbolcunun “altına getirilecek” bir hoca, Fenerbahçe’ye yakışır mı?..
Yok, “Fenerbahçe’ye yakışan” karizmatik ve kariyerli bir büyük hoca getirilecekse, “bu transferler, ona sorulmadan” nasıl yapılır?..
Gelen hoca, yarın “muhtemel bir başarısızlıkta” çıkıp da “Bu takımı ben kurmadım, kucağıma verdiler” derse haksız mı olacak?..
Ortada gerçekten “garip” bir durum var; Fenerbahçe’yi zor günler ve “çok bilinmeyenli” bir sezon bekliyor!..

Şaka!..
Anlaşırlar mı, anlaşamazlar mı, bilmem. Ama, Futbol Federasyonu ve kulüplerimiz bilmeliler ki, “Spor yazmasam” bir gün bile “Digiturk üyeliğinde” kalmam. Zira, ekranları “belgeseller, diziler, filmler bakımından” benim gibi “bunlara meraklı” bir üye için “tam bir aldatmaca ekranı” oldu!.. “En iyiler gitti, iyiler bile çok az kaldı” ve de “tekrarlardan” gına geldi; yazıklar olsun!..
Böyle giderse, “kasımda bitecek üyeliğimi”, anlaşmaya varılsa dahi, iptal edip etmemeyi düşüneceğim.
Onun için “TFF ve kulüpler ile Digiturk anlaşamasın” diye dua ediyorum!..”

Hatayspor’um benim!..
Dünkü Türkiye’de sevgili Ömer Faruk Ünal’ın yazısını okurken, Hatay’daki günlerimiz gözümün önünden bir film şeridi gibi geçti. Babamız, oradaki askerî birliğe komutan olarak tayin edilmişti, ben lisede, sevgili kardeşim Hıncal ortaokulda idik. Çok güzel günlerimiz, haftalarımız, aylarımız ve iki yılımız geçti, orada!..
Ben, bugüne kadar “iki kulübe üye oldum”; Ankara’da Gençlerbirliği ve İzmir’de Karşıyaka; şu anda hiçbir kulübe üye değilim, ama artık Süper Lig’de “Galatasaray gibi” bir “gönül” takımım var; Hatayspor!..
Zaten “son yıllarda” gönlüm hep ondan yanaydı, TFF 1. Lig’de; şimdi “ana hedefte” buluştuk!..
Hatayspor’a Süper Lig’de başarılar diliyorum, inşallah fırsat olursa, geçen yıldaki gibi, bu eylülde de “oralara gelme planımız” var Hıncal kardeşimle. ‘Gönül Kulübü’müzü de ve bu büyük başarıda büyük payı olan Belediye Başkanı Lütfü Savaş’ı da ziyaret eder, hasret giderir, sevgili Başkan’a da teşekkür ederiz!..

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.