Galatasaray için dün, bugün ve yarın!..

A -
A +

Belhanda âdeta, pimi çekilmiş bir bomba. Ama her zaman rakibe karşı patlamıyor, bazen G.Saray’ın elinde patlıyor…

Fatih Terim, Fenerbahçe maçından sonra “çok anlamlı” bir cümle sarf etti, TV ekranlarına kurulan “futbol ulemamızdan bazılarının” eleştirdiği” bir söz; “Bu maç için savunmaya dönük özel bir tedbir almadım” anlamına gelen bir söz. “Vay efendim bu nasıl sözmüş, edilir miymiş, tedbirsiz maç oynanır mıymış?..”
Evet, Erol Bulut “Galatasaray karşısına tedbirlerle dolu bir tertip ve taktikle çıkmıştı” ve bu yüzden de bütün bir maç boyu “Galatasaray kalecisi Fatih tek kurtarış bile” yapmadı, yapamadı!.. Fatih Hoca ise takımını sahaya “Fenerbahçe’ye ve onun herhangi bir oyuncusuna ‘özel tedbir olmadan’ çıkarmıştı”, sahaya; o kadar!..
Fatih Hoca’nın şansızlığı ise "Falcao, Belhanda, Feghouli gibi çok şey beklediği” yıldızların, sezon başından beri oynanan “Dört resmî maçtaki futbol performanslarının dörtte birine bile” ulaşamamaları oldu. Hepsi “tribün tabiri ile” döküldüler; tam bir hayal kırıklığı… Ve de zaten Hoca, maçtan sonra “bu durumu” açık şekilde belirtti!..
Fenerbahçe maçı gösterdi ki, Galatasaray takımının “en güvenilmez oyuncusu” Belhanda idi; “oyun kurucu olarak, ne zaman, ne yapacağı, nasıl yapacağı belli olmayan” bir futbolcu…
Âdeta, “pimi çekilmiş bir bomba” ama her zaman rakibe karşı patlamıyor, Galatasaray’ın elinde ve içinde de patlıyor; bir maç oluyor ki, vah rakibe, dört beş maç oluyor ki; vah Galatasaray’a. Yani, “Vah Galatasaray’a” daha çok, hem de, misli misli, misli çok!..
Dahası, Falcao’yu da, Feghouli’yi de beraberinde dibe ya da yukarıya çekiyor; o “oynadığında” bir bakın Feghouli’nin, Falcao’nun performanslarına, bir de “oynamadığında!..”
Önceki sezonda, Diagne’yi de “yok eden” onun bu “olumsuzluğu” değil miydi, Galatasaray’da?
Fatih Hoca, artık gönder, “istikrarsızlık ve vurdumduymazlık abidesi olan” bu adamı, onun yükünü omuzlarından at; ısrarından vazgeç; “Galatasaray adamı olmaz” bu futbolcu; Fenerbahçe maçında bile ‘böyle “ruhsuz’ oynuyorsa” hayır gelmez, sana da, Galatasaray’a da, ondan!..
Fenerbahçe maçı “bir gerçeği daha” ortaya koydu; “bir orta saha oyuncusu şart”, hem de doğrudan ilk 11’lik!..
Bu “Seri” olabilir mi? O, Belhanda gibi, “bir maç var, 4-5 maç yok” bir futbolcu değil, ama “istikrar bakımından “3 var, 1 yok gibi” geçirdi, geçen yılı; gereken tam o mu; şüpheliyim!..
Orta sahada “şart olan” ve de “istikrar” denince akla gelen “hep var” olmalı; “iyi zamanlarının” Selçuk’u gibi, Melo gibi!..
Geliyoruz, “D-Smart’ın yayınlayacağı” yarın geceki “Gruplara kalma” maçına; rakip, Rangers. G.Saray’ın sezon başından beri Avrupa kupalarındaki “en sert” rakibi.
İskoçlar, UEFA Ligi’ndeki eleme maçlarında önce Lincoln’ü (İngiltere) 5-0, sonra Willem II’yi (Hollanda) 4-0 yendiler, İskoç Ligi’nde ise Hibernian ile 2-2 berabere kaldılar, geçen yılın lig üçüncüsü Motherwell’i 5-1 mağlup ettiler. Dört maçın ortalaması; 16 gol attılar, sadece 3 gol yediler!..
Galatasaray’ın da, Fatih Hoca’nın da işi zor. Glasgow’daki tek avantajları, “maçın seyircisiz oynanması” olacak!..

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.