Trabzonspor’u “şampiyonluklar süreci” bekliyor!..

A -
A +

Hiç yüzleri kızarmıyor, nedeni çok açık; taraftarlarını “Bizim hakkımızdı ama hakemler çaldı” diyerek uyutmak için… Tabii, uyumaya niyetli taraftar bulabilirlerse…

Bakınız, kim ne derse desin, kim ne söylerse söylesin, kim ne yazarsa yazsın; “Trabzonspor, yönetiminin, teknik kadrosunun, futbolcularının ve taraftarının analarının ak sütü kadar ‘tertemiz’ bir şampiyonluk” kazanmıştır… Helal olsun ve herkese de ders olsun!..

Başkan ve yönetim, “ona buna, hakeme, federasyona, federasyonun kurullarına sataşmadan, o kulübe, bu kulübe, falan hocaya, filancanın taraftarına laf atmadan, hocasını, futbolcularını, taraftarını “hedefe odaklamış” ve bordo mavili takımı “tertemiz” bir şampiyonluğa ulaştırmıştır; kutlarım…

Elbette bu şampiyonluğun baş aktörü Abdullah Avcı Hoca’dır… “Yıllardan beri kovaladığı” Süper Lig şampiyonluğunu, “en doğru mekânda, kurduğu ‘bu başarıyı hak etmiş’ bir kadro ile” kucaklamış, muradına ermiştir…

İnanıyorum ki, gelecek sezona da “açık ara şampiyonluğun favorisi” olarak girecektir!..

Bu sezon Anadolu’da “futbolu güzel ve seyredilir” beş takım daha vardı ama onlarda “istikrar” yoktu…

“İstikrar”; işte Trabzonspor’un başarısında “en büyük payın şifresi” bu kelimedir ve bunun da sahibi Abdullah Avcı’dır; helal olsun… Kutlarım…

Elbette, “ayrım yapmadan” koca bir sezonda “hak edilmiş, hem de açık ara hak edilmiş bir şampiyonluğa kavuşmak için sahalarda her şeylerini vererek hedefe uzanan futbolcuları” da kutlarım, kaptanlarıyla, yerlileri ile yabancıları ile…

Ve… Vefa ve feda örneğinin dersini her hafta vererek, bütün bir sezonu bitirmek üzere olan taraftar… Onlar da hak etmişlerdi bu şampiyonluğu… Haklarıdır “doya doya” kutluyorlar ve “kupayı ellerine alana kadar” da kutlayacaklar…

Bakınız, açık bir şekilde söylemeliyim ki; “bir zamanlar” Türk futbolunun üç büyüklerinin taraftarını kıskandıracak bir “kupalar sürecini taraftarına yaşatan” Trabzonspor’un “böyle bir süreci yeniden başlatacağına” inanıyorum…

Bir Trabzonspor’a bakıyorum, bir de bugünün İstanbul büyüklerine ve kendi kendime soruyorum; “Neden olmasın?..”

Sizler ne dersiniz, Ahmet Ağaoğlu Başkan’ım ve Abdullah Hoca’m?..

“Takımları çok adama ihtiyacı olan ama kasaları da borç senetleri ile dolu olan” ve “Hoca arayışları” ile “sorunlu” üç büyüklere karşı, “nokta birkaç transfer ile” transfer pazarından çekilip, “hazırlık maçlarına başlayacak olan” takımınız, gene “ligi açık ara götürmeye başlarsa” şaşırır mısınız; ben şaşırmam!..

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.