Yeni varyant yeni umutlar!

A -
A +

 

Bundan yaklaşık 100 sene önce büyük buhran yıllarında ekonomiler çökerken, borsa koridorlarının en meşhur sözlerinden biri "psikolojisi sağlam olan kazanır" olmuştu. Son 1-2 yıldır da pandemi, kuraklık, kıtlık, pahalılık derken, insanlık birçok sıkıntıyı bir arada yaşıyor. Öyle ki bugün gelinen noktada iş, artık psikolojik bir vaka hâline dönüşmeye başladı. En basitinden şeker örneği; pancar üreticileri bolluk var dese de, fısıltı gazetesinin asparagas haberlerine itibar eder olduk. Herkes birbirine "şeker zamlanacak, şeker bulunamıyor" diye diye, hem fiyatını artırdık hem de üreticiden tutun da hane halklarına kadar stoklamaya başladık. Evet, doğrudur, bazı kalemlerde arz azalması ve talep artışı var, bundan kaynaklanan bir fiyat artışı da var. Ancak psikoloji devreye girince, normal şartlarda 1 olması gereken zamların önünü de alamıyorsunuz, oluyor size 2, 3... Kendi kendimize verdiğimiz en büyük zararlardan birisi bu diyelim, piyasalara geçelim...

Geçen haftayı borsa, yüzde 2,25 artışla 1.776 puandan tamamlasa da, endeks en yüksek 1.835 puanı gördü. 24 ayar külçe altının gram fiyatı yüzde 8,5 artışla 720 lirayı aştı, dolar da yüzde 12'ye yakın değer kazanarak 12,45'ten kapandı. Neler olduğunu hepimiz gördük, dolar 13,50 sınırından aşağı döndü. Psikolojik bir parantez de buraya açalım; hareketlerin teknik ve temelden yoksun olduğu, "neden" diye sorgulamadan yapılan işlemler, en bireyinden ülke ekonomisine kadar çok ciddi hasarlar verme potansiyeli barındırır. Politikada ve ekonomide "sözlü yönlendirme" diye bir kavram vardır. Bazen eylemlerden daha etkilidir. Bu noktada psikolojiyi bozmazsak, o zaman savunduğumuz politikaya da daha rahat geçiş yapabilecek bir zemini oluşturmuş oluruz. 

Rakamların bu kadar yüksek ve "volatil" olduğu bir dönemde, karşımıza bir de yeni varyant çıktı. Şimdilik tehlikenin boyutlarını bilmiyoruz ama petrol fiyatlarını ve borsaları ilk aşamada vurdu. Dedik ya psikolojiyi sağlam tutacağız diye, onun için bardağa dolu tarafından bakıp buradan kazançlı çıkacağımız noktalara odaklanacağız. Burada da üç maddeye dikkat: 

1- İnsanlığın büyük çoğunluğunun yaşadığı kuzey yarım kürede yeni başlayan kış, yeni varyantlarla geçecek gibi... Ekonomide yavaşlama riskine karşı ABD ve AB gibi büyük merkez bankalarının para bolluğuna devam etmesi, faiz artışlarını ötelemesi hemen beklenti dâhiline girdi. Bu, küresel anlamda döviz kurlarını baskılayacağından Türkiye için pozitif. 

2- Petrol fiyatlarında yaşanan gerileme kalıcı olursa ya da daha da yükselmesi söz konusu olmayacaksa, bu, bizim gibi net ithalatçı ülkeler için pozitif...

3- Ve borsa... Kaçan rallinin arkasında bakakalanlar, trenden erken inenler... Net ihracatçı ve döviz fazlası olan şirketler başta olmak üzere, yaşanabilecek kâr realizasyonları size ithaf edilir! Borsa, döviz bazlı değerlemeler itibarıyla iskontolu gözüküyor. İlk destek 1.757 seviyesinde... Buraya öncelikle ve özellikle dikkat edeceğiz. 

SONUÇ: Psikolojisi bozulan kaybeder! Para kaybetmezse sağlığını, onu kaybetmezse enerjisini, onu da kaybetmezse zamanını mutlaka kaybeder. Tek kazanç para değildir. Tek kayıp da o olmayacaktır.

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.