CHP’nin HDP siyaseti “Millî Güvenlik” sorunu oluşturur mu?

A -
A +

Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu başta olmak üzere CHP temsilcilerinin HDP’ye karşı tavır ve söylemleri geldiği nokta itibarıyla “millî güvenlik” konusu oluşturabilir. Çünkü, HDP ile girilen angajman ve ilişki düzeyinin “millî güvenliği” hiç dikkate almayan bir tarzda yürütüldüğü görülmektedir.

Zorunlu siyasi “ortak” veya” yoldaş” olarak görülen HDP’nin “Millî güvenlik sorunu” oluşturan tüm davranışları CHP tarafından göz ardı edilmekte ve yapılan davranışlar meşrulaştırılmaya çalışılmaktadır. Bazen CHP’nin bu tavrı maalesef Millet İttifakı’nın diğer bileşenlerinde de görülmekte..

Örneklendirelim;

“HDP’yi şeytanlaştırıyorlar”

“HDP’yi yok etmek istiyorlar”

“HDP’yi terörle ilişkilendiriyorlar”

“HDP’yi terörize ediyorlar”

“HDP’yi ötekileştiriyorlar”

“PYD bize mi saldıracak?”

“Muhalefeti susturmak için HDP’yi kapatmak istiyorlar”

“Sınırımızda radikal terör örgütleri olacağına seküler PYD olsun”

“PYD terör örgütü değildir”

“Elimizde istihbari bilgi yok ki PYD terör örgütü diyelim”

“Kayyumlar halkın iradesine darbedir”

“Demirtaş haksız yere içeride yatıyor”

“Demirtaş niye içeride anlayamıyorum…” gibi CHP temsilcileri tarafından HDP’yi savunan açıklamaları neredeyse her hafta görür olduk.

Durum öyle bir hâle geldi ki, artık sadece HDP ve bileşenlerinin “Millî güvenlik sorunu” oluşturan tavır ve söylemleri göz ardı edilmiyor aynı zamanda savunulmaya çalışılıyor.

HDP’nin PKK tavrı ve angajmanına bir çift söz söylenmiyor.

PKK ve bileşenlerine yönelik sınır dışı operasyonlar olabildiğince görmezden geliniyor.

İçeride yürütülen terörle mücadele yokmuş gibi davranılıyor.

HDP’yi rahatsız edecek hiçbir açıklama yapılmıyor. Âdeta her durumunda savunulması gereken ayrıcalıklı bir yapı muamelesi görüyor.

Terörle mücadelede Türkiye’nin elini güçlendiren ve rahat hareket etmesini sağlayan savunma sanayindeki gelişme hiç dikkatlerini çekmiyor. Hatta bazen terörle mücadelede kilit rol oynayan İHA/SİHA gibi savunma sanayi ürünleri "Savaşı, savaş araçları üretimini, ölümü ve öldürmeyi 'çocuk oyuncağı', sosyal medyada takipçi artırma, ergenlik atarları gibi atraksiyonlarla bu dönemde parlatılmasını sakin bir biçimde bir kez düşünün derim(nokta)." gibi açıklamalarla hedefe konuyor.

Siyasi çıkarlar uğruna HDP ile girilen angajman ve ilişki düzeyi her geçen gün derinleşerek devam ediyor. Son aylarda bu derinleşme kamuoyunun da yakından göreceği şekilde yürütülüyor. Bir anlamda ilgili tarafların tabanları ilişkiye alıştırılmaya çalışılıyor.

2019 Yerel Seçimleri’nde yapılan ama detayı kamuoyundan gizlenen ortaklığın önümüzdeki seçimler içinde devam ettirilmesi çabasına şahit oluyoruz.

Bunun için HDP tavrından ve PKK ile angajmanından en ufak taviz vermezken, CHP HDP’yi canhıraş savunmaya çalışıyor. Parti/siyasi çıkar “Millî Güvenlik”in çok çok üzerine çıkmış durumda.

Nasıl mı?

Son yıllarda karşılaştığımız en önemli “Millî Güvenlik” meselesi olan Suriye ve Irak’taki PKK terör yapılanmasına karşı yürütülen sınır ötesi operasyonlar için gerekli olan tezkereye CHP, HDP ile birlikte hayır dedi.

Yerel seçimler sürecinde kurulan ortaklığın sonucu olarak terörle ilgili azımsanamayacak sayıda kişinin belediyelerde işe alındığı İçişleri Bakanı tarafından açıklandı.

HDP’nin kapatılması için hazırlanan ve kabul edilen iddianamenin detayına bakılmadan HDP en yüksek perdeden savunulmaya başlandı.

Teröre çocuğunu kaptırmış ve onları kurtarmaya çalışan Diyarbakır Anneleri görmezden gelinirken ve hatta onların eyleminden rahatsızlık duyulurken HDP pamuklara sarılarak korunmaya çalışılmaktadır.

Son olarak CHP Grup Başkan Vekili Engin Altay “Her siyasi partinin içinde terör örgütleriyle ilişkili insanlar var, düzeltiyorum bazı siyasi partilerde. HDP'nin içinde PKK ile ilişkili insanlar olabilir. Partinin kurumsal olarak terörize edilmesi doğru değil. Orta yerde hain bir terör örgütü var. Devletin ve Meclis'in uğraşması gereken orasıdır” ifadelerini kullanarak HDP’ye CHP’nin yaklaşımının ne olduğunu tekrar ifade etti.

Öyle anlaşılıyor ki, seçim süreci yaklaştıkça CHP’nin HDP’yi savunan ve onu koruyan tavrıyla daha sık karşılaşacağız.

Ya “Millî Güvenlik” konusu ne olacak?

İşte onu sormayın, CHP onu bırakalı çok oldu...

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.