Kılıçdaroğlu, emrivaki yapıyor
Anlaşılan, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu cumhurbaşkanlığı adaylığı konusunda kararını çoktan vermiş.
Parti içinden, "6’lı Masa"dan ve dışarıdaki “dostlar”dan gelen açık ve örtülü “Aday olma. Bizim cumhurbaşkanlığı için düşündüğümüz namzet sen değilsin. Seninle buraya kadar” yaklaşımlarına Kılıçdaroğlu tamamen kapıları kapatmış gibi gözüküyor.
Yakın çalıştıkları için Kılıçdaroğlu’nun adaylık konusundaki istekliliğini gören içerideki ve dışarıdaki “dostlar” Kılıçdaroğlu’nu devre dışı bırakmak için neler yapmadılar ki!
Kılıçdaroğlu’na mesaj vermek için muhtemel adayları Fatih Sultan Mehmet’e benzettiler. Yüzünde "rabbi yessir" gördüler. Ağaçlar diktiler. Sinemalara gittiler. Kış kıyamette balıkçılarda buluştular. Büyükelçiler diplomatik teamüllerin dışında ziyaretler gerçekleştirdiler. “Genel başkanlar aday olmasın. Aday ortak belirlenecek. Tekil konuşuluyor” dediler.
Tüm bunlara rağmen Kılıçdaroğlu yoluna devam etti. Kendi partisinden adaylık düşünenlere ve onlarla hareket edenlere doğrudan “ya yanımda olun ya da yolumdan çekilin” diye mesaj verdi.
Kendi başına adaylık konusunda hareket edenlerin başına nelerin gelebileceğini İmamoğlu’nun Ramazan Bayramı’ndaki Karadeniz gezisi etrafındaki gelişmelerle herkese gösterildi.
Kılıçdaroğlu’nun Maltepe Mitingi
Bilerek “Kılıçdaroğlu’nun Maltepe Mitingi” tanımlamasını yaptım. Miting aslında CHP İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu’na destek mitingiydi. Bu yüzden HDP dâhil “ortaklar”ın katılımı oldu.
Fakat miting esas amacının dışına çıktı. Kaftancıoğlu’na destek mitingi Kılıçdaroğlu’nun adaylığını açık açık ilan ettiği mitinge dönüştürüldü. Nitekim. Miting sırasında ve sonrasında Kaftancıoğlu gündemden düşerken Kılıçdaroğlu siyasi gündemin odağına oturdu.
Baksanıza ortalıkta ne Kaftancıoğlu hakkındaki yargı kararı ne de başka şeyler konuşuluyor.
Mitingde sahnenin hazırlanışı, Kılıçdaroğlu’nun konuşması, ortaya çıkan resim ve sonrasındaki tartışmalardan herkesin anladığı Kılıçdaroğlu’nun cumhurbaşkanlığı adaylığıydı.
Adaylığına sıcak bakmayan “ortaklar”ına miting üzerinden Kılıçdaroğlu emrivaki yapma yolunu seçti.
“Siz ne kadar uğraşırsanız uğraşın ben adayım. Kararımı verdim. Bu konuda yol temizliği yaptığımı görün artık” dedi.
Mitingden anlaşıldığı üzere Kılıçdaroğlu;
“Ben adayım. Ya bu gerçeği kabul ederek beni ortak aday gösterirsiniz ya da canı isteyen aday olabilir ve ben kinci tura kalırım” inancıyla hareket ediyor.
Yani “Ortaklar”ına emrivaki yapıyor.
Mitingde öne çıkanlar
Kılıçdaroğlu, kararını ve otoritesini açık açık ortaya koydu.
Adaylık için ismi geçen İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu ve Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş’ın şimdilik geri plana atıldığı gösterildi.
“Ortaklar”dan uyarı gelse de Kılıçdaroğlu, tekrar “tekil” konuşmaya başladı.
Bugüne kadar Millet İttifakı’nın bileşenleri hep 6’lı Masa'dan bahsetse de HDP’nin mitinge katılımı aslında masanın 6’lı değil 6+1’li olduğunu gösterdi.
Kılıçdaroğlu 6’lı Masa’ya “Bugüne kadar yaptığınız gibi benim partimin başkanlarını öne çıkarmayın. Onlardan uzak durun. Bu partide kararı ben veririm. Adaylık konusunu doğrudan benimle konuşun” mesajını verdi.
Mitingin muhtemel etkileri
Cumhurbaşkanlığı adaylığının; 6’lı Masa’nın 28 Şubat’taki ilk toplantısıyla kamuoyuna açıklanan “Güçlendirilmiş Parlamenter Sistem” konusunun önüne geçtiği anlaşılıyor.
Her ne kadar “Seçim tarihi açıklansın göreceksiniz adayımızı” dense de 6+1’in önündeki en önemli konunun adaylık mevzusu olduğu rahatlıkla görülüyor.
Kılıçdaroğlu’nun adaylık konusundaki emrivakisinin 6+1 üzerinde nasıl bir etkisinin olduğunu zamanla göreceğiz.