Kömür karası yürek yarası...

A -
A +
Osmanlı'nın eski, Avrupa'nın en yeni "ülkesinde" maçı dışı, maç içinden daha cezbediciydi. FIFA ve UEFA üyesi olmaması yüzünden özel izinle çıktığımız ve Kuzey Kıbrıs'tan esirgediğimiz "tanıtım" çabasını cömertçe gösterdiğimiz Kosova'da her yerde, herkeste Soma vardı. Kosovalılar derdimizle dertlenmiş, Milli Takımımız sahaya siyah formayla çıkmıştı.
***
Rezerv takımla sahada yer almamıza rağmen, istediğimiz zaman gol atabileceğimiz bir maçtı. Hafif gaza bastığımız anlarda goller geldi.
Kosova'yla ilk milli maçımızda, futbolcularımızın ilk milli gollerini küçük saygı duruşlarıyla kutlaması anlamlıydı.
Rakibimizin gol atması ise ancak bizim ikramımızla olabilirdi; öyle oldu.
***
Böylesi dostluk maçında bile Fatih Terim'in işi ciddiye alması, kenarda duramaması ilginçti.
İkinci yarıda "ustaların" oyuna girmesiyle gelen net pozisyonlarımız ve fark geldi... 
Statüsü karışık bu maçın gollerinin uluslararası kayıtlara nasıl geçeceğini bilmiyorum doğrusu... Ahmet İlhan'ın, Bilal'in, Olcay'ın, Pektemek'in, Alper'in golleri "sayılacak" mı?
***
Çok şaşırdım. 
Eski Yugoslovya'dan kopan 7 ülkenin içinde futbolu en zayıf olanı Kosova'ymış.
Kasaba takımı görüntüsündeydiler.
Arada bir yaptıkları ufak tefek işlere seyircinin büyük coşkusu, "çıtayı ne kadar aşağı koyduklarını" gösteriyordu.
Kosova'nın futbolda kat edeceği yol, dünyada tanınma mücadelesinde kat edeceği yoldan daha uzun görünüyor.

MAÇIN ADAMI
Soma şehitleri

KIRILMA ANI
Maç kırık kalplerle başladı
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.