Yakala onu Jo!

A -
A +
Dünya Kupası'nda gördük ki, Kosta Rika ve Meksika ile birlikte futbolunu en fazla geliştiren ülkelerden biri de Şili'ydi.
Kupanın Güney Amerika gecesindeki haşin, sert, kora kor mücadelesinde Jara'nın kendi kalesini yıkan golü bile Brezilya'yı Brezilya gibi oynatmaya yetmedi.
Kendi kalesine atılan golleri sevmem. Şili de sevmedi; cesur ataklarının ödülünü almakta da gecikmedi. Neymar'a endeksli ev sahibi gibi bütün Şili'yi sırtına alan Alexis Sanchez ustalığını konuşturarak maça denge getirdi. 
Bu golde Marcelo'nun laubali taç atışına aynı ciddiyetsizlikle Hulk da eşlik edince, bebeklikten beri birlikte büyüyen ve önümüzdeki sezon da aynı takımda (PSG) buluşan Brezilya'nın defans ikilisi Thiago Silva ve David Luiz de seyredince Alexis Sanchez affetmedi.
Maçtan çok hakemlerle uğraşan Scolari, Neymar'ı ikilemek için eski Galatasaraylı Jo'yu sahaya sürdü. Ve o Jo maçın en net pozisyonunda topa dokumanayınca maç uzatmaya gitti.
***
Uzatma bölümünde, ip üstünde dengede durmaya çalışan cambazin dikkatli hareketleri gibi iki takımın elenmekten korkan futbolu vardı ve neredeyse pozisyonsuz geçti.
Son dakikada Şili adına Mauricio Pinilla'nın direkten dönen şutu... Uzaktan şutlar da işe yaramayınca o heyecan dolu penaltılar bölümü geldi.
1994 finalinde İtalyan Roberto Baggio'nun topu dışarı atması ve Dünya Kupası'nın kazanan takımın kalecisi olarak Taffarel'in sevinci gözümde canlandı.
Penaltı dediğin yazı-tura gibi bir şey... 
 Tura  geldi ev sahibi Brezilya zaferi yaşadı, Şili'ye  yazı sına uymak kaldı.
Belki Ivan Zamorano'ların, Marcelo Salas'ların yapamadığını Vidal'ler, Sanchez'ler de yapamadı ama Brezilya'ya ölümü gösterdi.

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.