"Diego merkezli" bir taktik anlayış bu sezon F.Bahçe'yi zorlayacak gibi... Trabzon deplasmanından 1 puanla dönmek "felaket" değil ama işaret...
Geldiği günden beri çene performansıyla tartışılan Vahid Hoca ne yapmış diye oturdum maça... "Cezayir Milli Takımı" oyuna kontrollü başladı. Potansiyel olarak "oynama becerisi" ile başa çıkamayacağı rakibe karşı "bozmaya" oynuyorlardı. On bir kişiyle üç katlı duvar ören "Yeni Trabzonspor" rakibine pozisyon vermiyor, arada yakaladığı kontra akınlarla Waris'i kaçırıyordu.
Özellikle bu maçın "özel" inzibatı Salih Dursun'a "Diego dursun" görevi vermişti Halilhodziç.
Musa Nizam da Emenike'yi "kıpırdatmıyordu."
Topu Fenerbahçe oynuyordu ama gelip gelip Trabzonspor duvarına tosluyorlardı.
***
Volkan Demirel'in "şans eseri" Trabzon'a gelmemiş olması maçın tansiyonunu yarı yarıya düşürmüştü.
Öteki "bela" Emre Belözoğlu da artık yaşının ve kaptanlığının sorumluluğuyla "ağır takılıyordu."
Trabzonspor'un tamamen yeni oyunculardan kurulmuş olması da iki takımın ortak "kinini" ciddi şekilde azaltmıştı.
Tertemiz bir maç oldu.
Genel görüntü, "saldıranlar" ile "savunanların" dengesi sebebiyle tabelanın değişmemesiydi.
Bu skorun iki takıma da yaraması ayrı bir etken...
***
Mustafa Yatabare'nin kaçırdığı çok net iki Trabzon atağında Fatih ile Sefa Yılmaz'ın müthiş ortalarına yazık oluyordu.
Tıpkı Mehmet Topal'ın müthiş şutunun direkte patlamasına yazık olduğu gibi...
***
"Diego merkezli" bir taktik anlayış bu sezon Fenerbahçe'yi zorlayacak gibi...
Trabzon deplasmanından 1 puanla dönmek "felaket" değil ama işaret...
Saçma bir cümle olacak biliyorum: İddia edildiği gibi Diego "Başkan istedi" diye alındı ve oynatılıyor ise İsmail Kartal'ın ağırlığını koyması lazım :)
Başkanın bulunduğu bir terazinin öbür kefesinde nasıl bir ağırlık olacaksa...
***
Fırat Aydınus'tan endişelerim vardı; yanılmış olmaktan mutluyum. Germedi, ciddiye aldı, yerinde müdahaleleriyle maçı "normal seyrinde" tuttu.
MAÇIN ADAMI
Çevikliği ve çabukluğuyla Zeki Yavru
KIRILMA ANI
Yatabare maçı iki kez kırdı.