Kantarda bir mantar

A -
A +

Hırvatistan yenilgisi sonrası “Bizim seviyemiz bu” diyen teknik adamın oyuncuları ne yapsın?  En kritik maç öncesi ayrılık sinyali veren hocanın futbolcusunun kafası karışmaz mı? 

Maç bitti nasılsa, eğri oturup doğru konuşalım; sahiden İspanya’yı yenebileceğimize inanan var mıydı? Avrupa’nın son iki kupasının sahibi (Real Madrid, Sevilla) ve son iki Avrupa şampiyonu (İspanya) karşısında “Haydi aslanım” motivasyonu, “Türk’sün yaparsın” dolduruşu 35 dakika dayandı.
6’sı lig, 2’si Şampiyonlar Ligi şampiyonu oyuncu grubu karşısında top oynayabildiğimiz, üçten fazla üst üste pas yapabildiğimiz 2 dakika var, 15 ila 17 arası… 
Gerisi oynayanlar ve çaresizce çırpınanlar…
Özetle, demir ile mantarın tartısıydı ve hafif geldik terazide azizim.

“Onlar bizi geriye yaslayacak” diye Burak’ı hızlı atak oyuncusu olarak sahaya sürmek tamam da, İspanyolların Çeklere attığı golün aynısını yemek ne oluyor?
Kırk yılda bir çıktığımız hücumlarda topu öldüremediğimiz için hızlı İspanyol atakları hep tehlike oldu.
Bu sezon Juventus’ta 34 maç oynayan genç yetenek Alvaro Morata adeta tek başına dağıttı defansımızı… 
Mehmet Topal’ın asist yaptığı diğer golün sahibi Nolito ise ikinci baharını yaşıyor.
Ya bir de İniesta kendi standardında oynasaydı?

Şu ana kadar oynanan 16 maçın en ağır skorunu yaşadık.
Bunun baş sorumlusu, yaşarken adı iki stada verilen, en zor zamanında önüne 7 yıllık mukavele konan ve "Türkiye Futbol Direktörü" gibi dünyada benzeri görülmemiş bir unvanla taltif edilen Fatih Terim'dir.
Benim için turnuva da bir efsane de bitmiştir.

Hedef bitince çirkefliğimiz başlıyor; taraftarın Arda’yı ıslıklamasını ve Terim’in futbolcularına bela okumasını kınıyorum.

MAÇIN ADAMI

Alvaro Morata

KIRILMA ANI

İlk golle birlikte direncimiz düştü

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.