Bir şeyiniz yok! Tamamen PISAkolojik

- Hocam, PISA sonuçları açıklanmış. Baktın mı rapora?

- Baktım maalesef.

- Niye maalesef ya? Puanlarımız acayip yükselmiş. Görmedin mi?

- Üstat, sen olayı yandaş medyadan takip ediyorsun galiba.

- Ne alaka şimdi? Direkt raporu okudum ben.

- İyi de bendeki bilgilere göre sürünüyoruz. Listeyi en üstten okumaya başladım. Türkiye’ye gelemeden telefonun şarjı bitti.

- Bence sen telefonu değiştir! Evet, ortalamanın altındayız. Ama en azından gidişat iyi. 2015 yılında ortalama puanımız 428’miş. Bu sınavda 466 olmuş. Fen bilimlerinde 51’inci sıradan 39’uncu sıraya çıkmışız. Matematikte şu ana kadar en iyi ortalamaya sahibiz. Daha ne olsun?

- Matematikte yükselmemiz gayet doğal. Millet ay sonunu nasıl getireceğiz diye hesap yaparken çocukların matematiği gelişti tabii.

- Haydaa, yoruma bak! Sana “Okuduğunu anlamada 49’uncu sıradan 40’ıncı sıraya yükselmişiz” diyecektim ama demiyorum. Çünkü, “Hükûmet milletin canına okudu. Bu arada çocuklar da okumayı söktü” falan dersin sen şimdi…

- Sen hükûmeti mi savunuyorsun bana?

- Yooo! Ben ortalamalarımız iyileşmiş diyorum. Ama sen hiçbir iyileşmeye tahammül edemediğin için hep kötü olalım istiyorsun.

- Asıl sen gerçeklere tahammül edemiyorsun. Ne oldu da bu kadar iyileşme oldu peki? Eğitim sistemimiz aynı değil mi?

- Ya tamam, çok büyük bir değişiklik yok. Ama sınavlardaki soru tiplerinin değişmesi falan etkilemiştir sonuçları. En azından sınavı ciddiye almışız diye düşünüyorum. Eskiden PISA sonuçları gündeme bile gelmezdi. Hatta “Sınavı Sabancı mı yapıyor?” falan diye dalga geçerdik. Ama şimdi bak! Herkes raporu konuşuyor.

- Herkes konuşuyor da raporu doğru düzgün okuyan yok. Sen de okuduğunu anlamamışsın. Aslında anlamaman normal. Çünkü sınavda Türk öğrencilerin sadece yüzde 3'ü yüksek başarı seviyesinde okuma becerisi göstermiş. OECD ortalaması da 9. Buna ne diyeceksin?

- 6 puan fark var, ne olmuş ya! Onu da kapatırız elbet. Bütün dış güçler birleşmiş Türkiye’ye saldırırken, bırak da iyi sonuç almışız diye biraz sevinelim be kardeşim!

- Sevin kardeşim sevin! Eskiden 10 kişiden dayak yiyorduk. Şimdi 8 kişiden yiyoruz. Çok sevinilecek bir durum gerçekten! Bu arada dünyanın işi gücü yok, bize saldırıyor öyle mi? Zaten saldırmasalar şu anda ekonomide dünyanın bir numarasıydık. PISA’da başarısız olmamızın tek sebebi de şer odakları…

- Dalga geçiyorsun ama dış güçleri hafife alamazsın! Sınav sonuçlarını bile değiştirmiş olabilirler. Sırf Türkiye’nin itibarı yükselmesin diye. Ya neyse! Bu tartışma bir yere varmayacak. Çin’e ne diyorsun? Adamlar acayip bir sıçrama yaptı.

- E, gayet normal. Adamların ekonomik başarısı eğitime yansıdı. Her yeri binaya boğacağımıza üretim yapsaydık biz de sıçrardık. Ama bu kafayla çok zor! Şimdi herkes Çin’e gidip okulları araştırmaya başlar. Çin malı olmayan bir eğitim kalmıştı zaten ülkede.

- Gidecekler tabii. Hadis-i şerifte, “İlim Çin’de de olsa gidip alınız” buyurulmuş.

- Konuyu yine dine bağladın yani! Helal olsun.

- Ya, bir şey diyeceğim! Sen “Tartışmada Muhatabın Sinirini Bozma” eğitimi falan mı aldın?

- İyi de sen başlattın tartışmayı. Yok zirveyi zorluyoruz, yok inanılmaz iyi gidiyoruz. Resmen sonuçları manipüle ediyorsun. Objektif olamıyorsun.

- Sen çok oluyorsun sanki!

- YA BEYLER! ÇOK OLDUNUZ ARTIK! BİRAZ YAVAŞ KONUŞUR MUSUNUZ?

- Sen kimsin kardeşim!

- Öğretmenim ben. Gürültünüzden ders yapamıyoruz yahu!

- Sesimiz geliyor mu oraya ya? Pardon.

- Gelmez mi? Sesiniz ülkenin her yerinde. Deminden beri de boşa konuşuyorsunuz. Durum ortada aslında. Ama uçlarda olduğunuz için, ortada buluşup bir durum değerlendirmesi bile yapamıyorsunuz. Siz iki yetişkin olarak birbirinizi anlayamazken çocuklar okuduğunu nasıl anlasın Allah aşkına! Daha dört işlemde birleşemediniz. Biriniz sadece toplayıp çarpma derdinde. Diğeriniz de ha bire çıkarıp bölüyor. Biraz susun da işimize bakalım artık!

- ………