Gencin kardeşinden mektup

A -
A +
Bana bir mektup yazıp gündem olan bir delikanlı vardı. Şimdi de onun kardeşinden bir mektup aldım. Abisine özenmiş herhâlde. O da verip veriştirmiş.
Ailecek saldırıya geçtiler anlayacağınız. Mecbur yayınlıyorum ama bu iş iyiye gitmiyor!
           ***
Sayın Salih Uyan,
Ben on altı yaşında bir lise öğrencisiyim. Köşenizde bazen siber zorbalıkla ilgili yazılar yazıyorsunuz. Ama dikkatimi çeken bir şey var. Bu konudan bahsederken nedense hep çocuklar ve gençler üzerinden yürüyorsunuz.
Aman Z kuşağına dikkat! Alpha kuşağını bekleyen tehlikeler vs.
Bu mektupta, nedense hep bizi bekleyen bu tehlikelerden biraz da ben bahsedeceğim. Örnek bir olayla başlayalım.
Diyelim ki bizim okulda birisinin bir şeyi çalındı. Şimdi biz hırsızlık yapan çocuğu bulsak… Önce bir güzel dövsek… Sonra sosyal medyada “PisHırsız” etiketiyle paylaşımlar yapmaya başlasak… Bu çocuğa haddini bildirmek için günlerce, hep birlikte küfretsek!..
Bu arada okul müdürünü de etiketleyip, “Bu hırsızı okuldan atın” diye hep birlikte haykırsak, sonuçta çocuk rezil olsa ve okuldan atılsa nasıl tepki verirdiniz?
Durun, tahmin edeyim! “O çocuğun cezasını vermek sizin işiniz değil!” diye söylenirdiniz muhtemelen. “Kötülük kötülükle temizlenmez” diye özlü sözler söylerdiniz. Sonra bu olayı her yerde anlatıp, siber zorbalığın tehlikelerine dair ateşli konuşmalar yapardınız.
Peki biz gerçekten böyle bir şey yapmış olsak, suçlu kim?
Sizsiniz! Çünkü biz sosyal medyadayız ve her gün sizden “Linç Kültürü ve Edebiyatı” üzerine dersler alıyoruz.  
Şimdi size soruyorum! Oturduğunuz apartmanda birisi hata yapınca, bütün komşular sahanlıkta toplanıp saatlerce küfür ve hakaret mi ediyorsunuz? Veya iş yerinde canınızı sıkan birisi olduğunda mesai arkadaşlarınızla toplanıp bu kişiye dalıyor musunuz?
Yapmıyorsunuz tabii. Niye? Çünkü size yakışmaz!
Peki gerçek hayatta size yakışmayan şeyleri, sosyal medyada kendinize nasıl yakıştırıyorsunuz? Online olduğunuzda bütün değerleriniz neden offline oluyor? “Çocuklara rol model olmak lazım” falan diye bol keseden atarken, sosyal medyada niçin kendinize son model kötü roller biçiyorsunuz?
Şimdi sakın, “İyi de bizim tepki verdiğimiz şeyler basit olaylar değil. Biz toplumsal hadiselere karşı mücadele ediyoruz!” falan demeyin! Eğer linç kampanyalarını bir vatandaşlık görevi olarak görüyorsanız, şunu unutmayın! Bilinçli bir vatandaş olarak en büyük göreviniz önce bize iyi örnek olmak!
“Biz doğru bildiğimiz şeyi dobra dobra söyleriz. Hadsize haddini bildirmeyi biliriz!” falan da demeyin sakın! Çocuklar yapınca “zorbalık”, yetişkinler yapınca “dobralık” olmaz. Meydan kavgasında ne taraf kalabalıksa oraya geçip aradan yumruk sallamakla, bilinçli vatandaş falan olunmaz.
Burç yorumcuları gibi kuşak kuşak bizi etiketlemek yerine, biraz da kendi kuşağınıza bakın! Siz beyaz kuşaktan terfi edemezken, bizden niçin kara kuşak performansı bekliyorsunuz?
Siz günü kurtarma derdindeyken yarınları bize havale ederseniz, o havale masraflarının altından kalkamazsınız!
Türkiye’de linç kültürünü biz mi oluşturduk? Fake hesaplar üzerinden yargısız infazları biz mi başlattık? Faili meçhul itibar cinayetlerinin baş şüphelisi biz miyiz?
Uçakta acil durum olunca oksijen maskesini önce yetişkinler takar. Çocuklara sonra sıra gelir. Çünkü küçüklerin iyi olması için, önce büyüklerin iyi olması gerekir. Siz nefes darlığı çekerken, biz maraton koşamayız!
Biz, sizden öğrendiğimiz kelimeleri cümle içinde kullanıyoruz. Hayatımızdaki boşlukları sizden gördüğümüz şeylerle dolduruyoruz. Önümüze şıklar konduğunda, önce siz neyi seçmişsiniz diye bakıyoruz.
Öyleyse gençliğe not verirken biraz dikkatli olun! İstiklal için düşmana karşı siper kazan bir ceddin torunları olarak yaptığınız tek şey, birbirinizin kuyusunu kazmak! Siz böyle kazma-kürek irtifa kaybederken, biz nasıl yükseleceğiz?
Siz önce kendi karnenizdeki zayıfları kurtarın, bizi sonra kurtarırsınız!
Eğer siz her gün hata yapan birilerini bulup, işin doğruluğunu araştırmayı düşünmeden linç etmeye devam ederseniz, biz sizden daha düşüncesiz ve acımasız olacağız.
O zaman bize bıraktığınız mirasla gurur duyarsınız!
Not: Abimin selamı var.
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.