Basın kartları iptal edildi yalanı

A -
A +
İktidar muhalifi gazeteciler arasında Soner Yalçın'ı ayrı yerde tutan biriyim. Neden? Yazılarında iktidar ile devlet ayrımını zaman zaman iyi gören ve "AK Parti'ye vuralım derken devlete zarar vermeyelim" dengesini gözeten biri olduğu için... Hatta sahibi olduğu internet sitesinin yaptığı bazı abuk subuk yayınlarla Soner Yalçın'ın itibarına zarar verdiğini düşünürüm. Ancak son dönemlerde yazdığı birkaç yazı var ki benim gibi kendisiyle aynı mahalleden olmayan ama Soner Yalçın'ı "Vicdanlı gazeteci" olarak tanımlayan insanları bile hayal kırıklığına uğratacak cinsten... Bunu niye söylüyorum... Soner Yalçın kaç gündür bazı gazetecilerin sarı basın kartının iptal olduğunu inat ve ısrarla yazıp duruyor. "Türkiye'yi ne hâle düşürdüğünün farkında mı?" başlıklı son yazısında da bu konuyu tekrar gündeme getirdi. Yazısında, "Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı, dünya medyasının yakından tanıdığı L. Doğan Tılıç'ın basın kartını iptal ederek Türkiye'yi dünyaya rezil etti" diye yazdı.  Sanırım Soner Yalçın asıl bu yazıları yazarak kendisini ne hâle düşürdüğünü pek görmüyor ya da görmek istemiyor. Ya da Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığına kasti bir tahrik amacıyla saldırıyor. Çünkü yazdığı satırların neredeyse tamamının gerçekle uzaktan yakından alakası yok.  Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Fahrettin Altun bu söylentiler ortaya çıkar çıkmaz Twitter'da bir paylaşım yaparak konuyu izah etti. Yetmedi, daha geniş çaplı bir açıklama yaptı ve bu açıklama bütün gazetelerde ve internet sitelerinde haber oldu. O açıklamayı buradan bir kere daha aktarayım: "İletişim Başkanlığı kurulduğundan itibaren değerlendirme süreci tamamlanan 13 bin 372 medya mensubuna yeni basın kartları teslim edilmiştir. Bu sayının içinde ulusal ve yerel ölçekli bütün medya kurumlarından çok farklı unvanlarda medya emekçileri yer almaktadır. Şu anda değerlendirme süreci devam eden başvuru sayısı 894'tür.Bu süreçte, teknik kriterlerin yanı sıra başvuru sahibinin gerçekten mesleki faaliyet icra edip etmediği, herhangi bir terör örgütüyle bağlantılı olup olmadığı, mahkûmiyet kararı ya da meslek onurunu zedeleyici tutumları gibi çeşitli kriterler göz önünde bulundurulmaktadır. Mevcut durumda değerlendirme süreci devam eden kartlarla ilgili herhangi bir iptal durumu söz konusu değildir.Basın kartlarının iptal edildiğini iddia eden kurumlardan bazıları kendilerine basın kartları verilmesine rağmen bu gerçek dışı bilgiyi yaymaya devam etmektedir" diyor Fahrettin Altun... Soner Yalçın'ın ve her haberinde, "Bu ayrıntı sadece bizde var" diye övünen OdaTV'nin bu önemli ayrıntıyı, bu önemli açıklamayı görmeme şansı olamaz diye düşünüyorum.  Görmelerine rağmen gerçek olmayan bir şey üzerinden algı operasyonu yapmaya devam ediyorlar ise onu bilemem. Bildiğim bir şey var ki o da şudur: Soner Yalçın bir yalanı gerçekmiş gibi yazmaya devam ederek kendini çok berbat bir duruma düşürüyor...  Oda TV'ye bir şey demem. Çünkü orada çalışan arkadaşlar internet sitesine "Karanlık Oda" diyenleri haklı çıkaracak haberlere imza atıyor. Ben, en azından Soner Yalçın'ın içinde biraz vicdan kaldığını düşünüyor ve bu hatadan dolayı geri adım atmasını umuyorum.
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.