Ayşe’nin manzum hatırası

A -
A +
“Ya Rabbi, ecdat hürmetine, eksik etme bizden Ayşe’leri, Ömer’leri...”
 
 
34 yıl önce iki mazlumun yaşadığı gerçek hikâyeyi aşağıdaki satırlarla anlatmak istedim... Kulak verip dinleyen, okuyan müminlerden Allahü teâlâ razı olsun.
Anne sütüne muhtaç iken bebek daha birinde, teslim ettiler kucağına Ayşe’nin on birinde. Hastalanmış bebeğin annesi, uzun sürmüş iyileşmesi, şifa aramışlar gidip ders saadete, tam bir sene. Bebeğin haberi yok iken o vakit dünyadan, anne olmuş küçük Ayşe bebeğe bir an elini bırakmadan. O minik elleri tuttuğunda kendi küçük ellerinle, doya doya yaşayamadığın çocukluğunu unuttun. Keşişdağı'na bakıp iç geçirip dua mı ederdin sızlanmayıp sabır dileyip. Sokakta yaşıtların gülüşüp koşup oynarken, oldun bebeğe anne, kendi çocukluğun geçip giderken...
Ne derdin ağlayan bebeğe, nasıl avuturdun onu? soğuk kış günlerinde üşür müydü? Yoksa anasız ağlayan bebeği avutan yüreğinin koru muydu? Kor olmasa yüreğinde nasıl analık yapsın Ayşe on birinde. Arkadaşlarının kucağında oyuncak bebek, sana o yaşta emanet edilmiş gözü yaşlı bir bebek. Yeni yeni konuşmaya başlayan bebek anne der miydi hiç? Deyince sen de mi ağlardın onunla bu vakit? Çocuk yaşta dedin madem “Ablam zorda”, bakacağım elbette bebeğe bu zor zamanda. Bakmışsın ya, sevgini merhametini de akıtmışsın. “Ben de çocuğum daha” deyip bir gün yakınmamışsın... Anne şifa bulup bir sene sonra gelince, yürekler dayanmamış kavuşmanın sevincine. Bir tarafta sevinç bir tarafta hüzün dile kolay 1 sene, 365 gün, dört mevsim...
Hakikatte teyze imiş bebeğe Ayşe, bebek onu her daim bilmiş küçük anne. Nasıl bilmesin ilk adımlarını atmış hep onun yanında, eksik etmemiş ana şefkatini hiçbir anında. Şahittir değil mi Sevil Sokak, o duvarlar, pencereler o anlara. Şahittir elbet olduğu gibi dururlar orada...
Arş'ın altında vardır işte böyle hikâyeler, bu topraklarda bitmez hiçbir zaman on birinde fedakâr Ayşeler... Ya Rabbi ecdat hürmetine, eksik etme bizden Ayşe’leri, Ömer’leri. Baktın 1 yaşında gözü yaşlı mazluma, rahmet olsun bu hayrın ecdadına, elbette anılırsın daima dualarda, okuyan da etsin bu fedakâra bolca dua. Cenab-ı Mevlâ vermesin gayrı elem keder. Bulasın tez zamanda her derdine deva. O buğulu gözlerinle baktığın Uludağ gibi, derecen de âli olsun Mevlâ’nın katında...
Bebek büyüdü yaşı şimdi 35 yaşında. Lakin ağlar hatırladıkça, teyzesi küçük Ayşe’nin büyük fedakârlığına. Cenab-ı Allah güldürsün seni her daim ahirette ve dünyada, sevdiklerinle ve aile efradınla. Vesselam...
             Şaban Yıldız-Bursa
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.