Karşımda dikilen sürpriz ihtiyar!

A -
A +
“Yüzüne dikkatle baktım, heyecandan göğsü inip kalkıyor ama akıl hastasına benzer hâli yoktu!”   Denizli’nin Çivril ilçesinde 6,5 yıl görev yaptıktan sonra 1966 yılı Mayıs kararnamesi ile Bursa Savcı Yardımcılığına atanmıştım. O tarihlerde Çivril, olayı çok bir ilçeydi. Tek başınayım yardımcım yok. Hayli yorulmuştum. Bursa, çok büyük bir şehir olmasına rağmen hem suç oranı düşük hem yedi savcı görev yaptığımızdan büyük bir rahata kavuştum. Suçüstü ve müracaata bakıyorum... Bir gün odamda dosya incelediğim sırada kapım çalındı ve içeriye uzun boylu, zayıf, titrek bir ihtiyar girdi. Kıyafeti pejmürde, sakalı uzamış ve bakımsız bir adam. Bir şeyler söylemek istiyor sanki ayakta zor duruyordu. "Buyur, ne istiyorsun?" dedim. "Savcı Bey iki kişi öldürdüm, teslim olmaya geldim" dedi. "Peki, ne zaman öldürdün?" diye sorunca "Yirmi yılı aşkın…" dedi... Yüzüne dikkatle baktım, heyecandan göğüsleri inip kalkıyor ama akıl hastasına benzer bir hâli yoktu. Çünkü hiçbir suç işlemediği hâlde cürüm işlediğini söyleyerek ya da işlemiş ve faili bulunmamış suçları kendisinin işlediği itirafında bulunan akıl hastası ile karşılaştığım gibi gazete haberlerinden de okumuştum. Acaba onlardan biri olabilir mi? Yirmi yıl önceden bahsetmese, hâlinde kuşku duyulacak bir durum yok. Gene de ciddiye almayıp bazı sorular yönelttim. Gemlik’in dağ köylerinden birinde oturduğu yıllar, yani yirmi sene önce karısı ile kayınvalidesini silahla öldürdüğünü sonra da firar ettiğini anlattı... Uşak ilinin uzak bir dağ köyünde izini kaybettirip çobanlık yaptığını ilave etti. -Ama beyim, yaşamaktan bıktım usandım, idam olup kurtulayım diye geldim. Teslim oluyorum, ne olacaksa olsun. İsim, yer ve tarih veriyordu. Doğru olabileceğini düşünüp daha önce yetkili olarak görev yaptığım için tanıdığım Gemlik Adliyesinin yaşlı Başkâtibine eğer doğruysa olayı hatırlayabileceğini düşünerek telefon açtım. Başkâtip hemen hatırladı. Dosyayı bulup bulamayacağını sordum. “Bir saat izin verirseniz bulurum” dedi. “O zaman dosyayı savcınıza ver lütfen, beni arasın” deyip telefonu kapattım. Aradan 15-20 dakika geçmedi ki Gemlik Savcısı telefonda idi. Olay doğru imiş, dosya önünde, 6 ay önce zaman aşımı nedeniyle arşive kaldırıldığını söylüyordu. Haber beklerken yaşlı adamı karşımdaki koltuğa oturtmuş çay ısmarlamıştım. Zorla kabul etmişti. Telefondan sonra anlatmasını istedim. DEVAMI YARIN
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.