Galata bankerleri

A -
A +
Osmanlı İmparatorluğunda genellikle azınlıkların kurduğu bankerlik işletmelerine verilen bu isim İstanbul’un Galata semtinde faaliyet gösterdikleri için "Galata bankerleri" diye anılmıştı.
Bu kimseler Osmanlı İmparatorluğunun iş bölümüne verdiği önemin bir sonucu olarak ortaya çıkmış sayılır. Bu semt Bizans zamanında da tüccar ve bankerlerin merkezi olarak şöhret bulmuştu. İstanbul’un fethinden sonraki yıllarda daha önceden şehri terk etmiş Rum, Venedikli ve Cenevizli tüccar ve bankacıların tekrar işlerinin başına dönmeleri teşvik edilmişti. Bu izim sonrası yine faaliyetlerini serbestçe yapmaya başlamışlardı.
Ama kaderin cilvesi… 19. asrın ilk yarısında dış ticaretin açık vermesi ve dolayısıyla kâğıt paranın altın karşılığı olarak değerinin düşmesi, ithalatın güçleşmesine yol açmıştı. Bu dönemde Osmanlı Hükûmeti ile anlaşan iki banker Fransız J. Alléon ve İtalyan Teodor Baltazzi (Baltacı olarak bilinir), kredi operasyonları ile ithalatı rahatlatmış ve bir yandan da Abdülmecid Han'ın güvenini kazanmışlardı. Hatta bu iki banker kambiyo kurunu sabit tutmak amacıyla İstanbul Bankası adıyla bir banka da kurmuşlardı.
Galata Bankerlerinin altın devri, 1854’de alınan ilk Osmanlı dış borcu ile başlayıp 1881’deki Muharrem Kararnamesi ile sona erer. Bu devre “konsolid devri” de denir. O yıllarda Osmanlı İmparatorluğunun borçları karşılığı çıkarılan Osmanlı tahvillerinin bollaşması, o devirde “hava oyunları” da denilen “konsolid” adı ile borsa oyunlarına zemin hazırlamıştı. Konsolid değerlerinin artışı ve eksilişi üzerinde oynanan borsa oyunları, müslim ve gayrimüslim, bütün İstanbul halkını sarmıştı. Taşradan mektup veya telgrafla veya oradaki sarraflar aracılığı ile bu oyunlara katılanlar bile görülüyordu. Bu işler ikinci veya üçüncü sınıf bankerler tarafından yürütülür ve hükûmet zaman zaman büyük bankerlere borçlanmak suretiyle bu kâğıt paraları toplayıp halkın huzurunda yakardı.
Bankerlerin memur maaşlarının kırdırılmasında da rol oynadıkları bilinmektedir. Maaşların düzenli ödenmemesi ve yeterli olmaması yüzünden memurlar maaşlarını %50 eksiğine kadar bu sarraflara kırdırmışlardı.
              Cemal Keleş-Ankara
 
 
 
 
ŞİİR
 
       Çaresi var
 
Gel üzülme deli gönül.
Her derdin bir çaresi var.
Sitem etme hiç kimseye!
Her derdin bir çaresi var.
 
Binbir nimet insan İçin,
Kendini üzersin niçin?
Ne ağlarsın, için için?
Her derdin bir çaresi var.
 
Allahtan ümit kesilmez.
Dertler çoğalır eksilmez.
Hemen hayata küsülmez.
Her derdin bir çaresi var.
 
Hakk'a giden yorulur mu?
Kimsesizler sorulur mu?
Dermansız da dert olur mu?
Her derdin bir çaresi var
 
   Nevzat Dokuz-Ankara
 
 
 
SAĞLIK OLSUN
 
GÖZ SAĞLIĞI
Göz sağlığı, 40 yaşından itibaren kritik bir döneme girer. Gözlerde meydana gelen miyop yahut hipermetrop bozuklukları genetiktir. Genetik yatkınlığın yanı sıra, özellikle 40 yaşından sonra gözlerde çeşitli rahatsızlıklar meydana gelir. Bu yaştan sonra gözlerde ortaya çıkan göz tansiyonu, katarakt gibi rahatsızlıklar, göz doktoruna muayene olmadan anlaşılamaz. Bu kişilerde göz tansiyonu rahatsızlığına yakalanma ihtimalinin %2 olduğu göz önünde bulundurulursa, ihmal edilmemesi gerekir.
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.