Sana en çok sen lazımsın!..

A -
A +
 
“Hayatta bazen bağıra bağıra susarız. Bütün acılarımızı içimize atarız. Gözlerimizle anlatmaya çalışırız bazı şeyleri, hani yaşayan bilir derler ya, gerçekten de öyle yaşayan biliyor, yaşayan anlıyor senin acılarını. Ben bana acı yaşatan insanlara teşekkür ederim. Teşekkür ederim çünkü ben sizin sayenizde çok güçlü bir insan oldum.
Sizin sayenizde hayatın ne demek olduğunu anladım. Sen de unutma güzel insan, asla acılarını küçümseme, sev onları, unutma bütün acıların bütün yaşadıkların seni sen yapar. Üzülme bu kadar her yolun sonunda, her bir gözyaşının arkasında bir mutluluk saklıdır elbet. Sen kendine güven ve onlara göster nasıl dimdik ayakta durduğunu, nasıl onlarla korkusuzca mücadele ettiğini, görsünler. İnsan acılar içindeyken her şeyin bittiğini sanıyor, “ben artık yapamam, buraya kadarmış” diyor, “buradan devam edemem” diyor, “bitti” diyor. Ama zaman ilerledikçe öyle güçlü bir insana dönüşüyor ki insan şaşırıyor.
“Vay be!” diyorum bazen geçmişi düşünerek… “Neler yaşamışım? Ben bunu nasıl atlatabilirim?” dediğim şeylerin, nasıl da bir bir üstesinden geldim?
Unutma güzel insan senin de böyle zamanların gelecek, hatta diyeceksin ki “Allah'ım iyi ki! İyi ki Allah'ım bana bunları yaşattın! Bana neyin ne olduğunu gösterdin” diyeceksin ve Allah'a şükredeceksin. Bu hayatta nefes aldıkça mutlaka bir yerlerde ümit vardır.
Hani ne demiştir Erzurumlu İbrahim Hakkı Hazretleri Meşhur Marifetname adlı eserinde geçen Tevfizname’de? Tevfizname “İşi Allaha havale etme” nasihati, öğüdü anlamındadır.
“Hak şerleri hayreyler/Zannetme ki gayreyler/Ârif anı seyreyler/Mevlâ görelim neyler./Neylerse güzel eyler.
Sen Hakk’a tevekkül kıl/Tefviz et ve rahat bul/Sabreyle ve râzı ol/Mevlâ görelim neyler./Neylerse güzel eyler”
Hiçbir şey için asla imkânsız deme. Unutma imkânsız zannettiğinin içinde bile imkân vardır. Ve en çok kendine iyi bak kendi sev acılarını korkularını gözyaşlarını sev. Çünkü unutma bu hayatta sana en çok sen lazımsın...
         Zonguldak/Kdz. Ereğli-Ceren İpek
 
 
 
ŞİİR
 
          KARDELEN
 
Gün geçtikçe daha uzuyor ara,
Gel deyince, gelinmiyor kardelen. 
Her gün tazelenir sinede yara,
Gül deyince, gülünmüyor kardelen.
 
Sen ki yalnız gidenlerin yolusun,
Sevmek için açanların gülüsün,
Hasret çeken âşıkların dilisin,
Al deyince, alınmıyor kardelen. 
 
Bilemedim nedir bu işin gizi?
Kavurur içimi bir ince sızı.
Nağmeyi, makamı, mızrabı, sazı,
Bil deyince, bilinmiyor kardelen.
 
“Kar” deyince üşür yâran, arkadaş,
Benimse içime dökülür ataş.
Akar gözlerimden gizli gizli yaş,
Sil deyince, silinmiyor kardelen.
 
Eremedi aklım, aşkın işine.
Sığdırdım manayı bir gözyaşına.
Destursuz hülyana, tatlı düşüne,
Dal deyince, dalınmıyor kardelen.
 
Sanma sensiz yaşar, nefes alırım,
İki adım gitsem, yolda kalırım.
Çağırsan kuş olur uçar gelirim,
Kal deyince, kalınmıyor kardelen.
 
Hak’tan bize dönüş emri gelmeden,
Uğrunda çekilen çile dolmadan,
Vade yetip ömür gülü solmadan,
Öl deyince, ölünmüyor kardelen.
 
                       İdris İspiroğlu
 
 
 
UNUTULMAZ COĞRAFYALAR
 
AFGANİSTAN: Bugün Afganistan’ın işgalinin yıl dönümüdür. Afganistan ki merkezî Asya’da dağlık bir kara devletidir. Doğu ve Batı Asya’yı birleştiren ana mihver üzerinde olup sınırları Sovyetler Birliği, İran, Pakistan, Keşmir ve Çin ile çevrilidir. Geleneklerine bağlı 30 milyona yakın bir nüfusu olan ülkedir...
Sovyetler Birliği, 1979'da Afganistan’daki dönemin hükûmetinin isteği bahanesiyle ülkeyi işgal etmiş ve kendi denetiminde bir sosyalist Afgan yönetimi kurdurtmuştu. Buna tepki gösteren yerel güçler, Batı ülkelerinin de desteğiyle dönemin devleti olan SSCB'ye karşı bir silahlı mücadele başlatmışlar ve pek çok bölgede egemenlik sağlayacak düzeyde başarı göstermişlerdi. Tüm bu yıpratıcı mücadele SSCB'nin içinde bulunduğu zor ekonomik durumu daha da ağırlaştırmış ve SSCB'nin dağılmasıyla sonuçlanacak olaylara büyük bir etki yapmıştı...
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.