Gerçekten değil...

A -
A +
  Her şey düzelebilir. Hiçbir şey sonsuz değil. Masum çocukluğum, umut dolu gençliğim bağışla beni. Sokaktaki dilenciler siz de bağışlayın. Üzgün üzgün dolanıyorsam eğer, gerçekten öyle istediğimden değil, gerçekten değil. Ah be dilenciler ben de sizden farksızım, siz de farkında olun bunun. Boynu bükük geziyorum çoğu kez, elimde değil ama gerçekten değil. Anlatılmaz bir uğultu bu bendeki. Ah be gençliğim benim... Nasıl da büyüdüğün yere benziyorsun? Doruktaki boynu bükük söğüde, ırmağındaki dirençli yosuna, toprağında baş veren çiçeğe… Sevince maviye, kızınca eflatuna çalan gözlerin, üzülünce tepelerdeki dumanlı eğime benzer. Umutların, gökyüzüne bazen denize harap bir gecekonduya, dalgalı taşlara öylesine benzer ki. Ve de öyle inanırsın ki insanlara… Sözüne… Bakışına, hatta gülümsemesine inanırsın. Ve bir verilmiş dalkavuk söze. Sonrası garip garip dalarsın hülyana, üzgün yağmurlarla ıslanırsın. Tütünü canına yakacak kadar tüttürürsün. Acıyla otobüslere, denizlere gidersin. Hasretini kapatırsın hep, anısı gizli, yılları gizli, sevdiğin gizli… Fakat bir halk kadar gürültülüsün içeride. Tren istasyonlarında akmaktı düşümüz, İstanbul kokardı düşler… İlerlersek Selimiye hayali, kalırsak mandıra ıslatırdı bizi. Ve ıslandıkça yağmur altında, sevgi işlenmiş olurdu içimizde… Patikalar da adım adım sevda sancağı… Ve çocuk hayalleri… Bizim çocuklar büyüyeceklerdi. Kocaman olacaktı o çocuklar. O çocuklar umudu getirecekler bize. Umut etmeyi tekrardan öğreteceklerdi. Şimdilerde yok olan şehre benzer umutlar, oysa eskiden öylesine akardı ki nesiller? Öylesi munisti ki. Çocukluğum, gençliğim, hayallerim… Tıklım tıklım bir odada beklerler. Odalar, dar kalmış odalar. Umutsuzluk içimde gurbet bekçisi, bazen sürgün bazen bahar… Avuçlarımda hayal, düş, nasip, onlar ki hepsi. Ne savrulurlar ne de dururlar içeride...          Salih Sezgen       ŞİİR    
           Berat Kandili  
Geldi Şâban Ayı'nın, onbeşinci gecesi, 
Bir mübârek gece ki, ismi Berat Kandili, 
Rabbine yalvaranın, yükselir derecesi, 
Çünkü O'na dönenin, O'nu zikreder dili!.. 

Kur'an-ı kerîmimiz, Levh-i mahfuzdan indi, 
Dünyamız semâsından, Resûl'e geldi hitap, 
Âyet âyet gelerek, yirmi üç yılda dindi, 
Bunların tamamıyla oluştu Yüce Kitap... 

Şu kısa ömrümüze, kandil bereket katar, 
Yılların kazancını, bir gecede alırız, 
Kalpler, böyle gecenin heyecanıyla atar, 
Gafletle geçirirsek, hepten mahrum kalırız!.. 

Yüce Peygamberimiz, bu gece uyumazdı, 
Nimete şükretmeye, çok çok önem verirdi, 
Rabbine yönelince, hiçbir şeyi duymazdı, 
'Ümmetim, ümmetim' der, bizler için erirdi!.. 

Bir yılın olayları, bu gece bildirilir, 
İlgili olan melek, vazifeyi öğrenir, 
Kim bilir, kimler biner, kim, nerde indirilir? 
Toprağa girenlere, belki 'rahmetli' denir!.. 

Berat'la Yüce Rabbim; Sen, berâtımızı ver, 
İnşallah 'affolmuşlar' arasında olalım, 
Ruhu teslim edince, sevince dönsün keder, 
Dünyada, âhirette, saâdetle dolalım!.. 

Bu gece karşılıklı, bol bol duâ edelim, 
Gıyâbımızda olan duâ riyâ kaldırmaz, 
Hakîki çoban isek, sürümüzü güdelim, 
İyi çoban sürüden, kurda bir şey aldırmaz!..
                            Ramazan Çetin
      GÜZEL YURDUMUZ   İNCESU KANYONU: Çorum’un Ortaköy ilçesi İncesu köyü sırları içerisinde yer alan ve köylüler tarafından "Uzungeçit" ismi de verilen kanyondur. Çorum’da İncesu Kanyonu olarak söylenen kanyona Yozgat sınırlarında ise Kazankaya Kanyonu denilir... Kanyonun uzunluğu tahminî olarak 12 kilometre kadardır. Doğu tarafında 1363 metre rakımlı Alan Dağları vardır. Batısında Malbelen isimli tepe vardır. Bölgede yaşayan vatandaşlar tarafından mağara diye söylenen merdiven basamaklı su sarnıçları bulunmaktadır. Çorum İl Özel İdaresi tarafından İncesu Kanyonu'nun içerisine 2 kilometre kadar yürüyüş yolu yaptırılmıştır.
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.