Halep senaryosu Gazze’de devrede
Halep senaryosu Gazze’de devrede
Büyük İsrail projesi uğruna Humus, Halep ve Rakka yakıldı. Şimdi de İsrail’in Nil’e çıkış kapısı olan Gazze’ye aynı trajedi yaşatılıyor.
YILMAZ BİLGEN'İN HABERİ - Orta Doğu’da son 13 yılda birçok ülke ağır yıkıma uğradı. Bunların başında Suriye ve Irak geliyor. Halep ve Musul gibi tarihî şehirler harabeye çevrildi, on binlerce masum insan öldürüldü. Suriye, DEAŞ karşıtı koalisyon adı altında Batı devletlerinin üssüne dönüşürken, Rusya ile İran da Şam rejimine destek bahanesiyle yıllardır bu ülkeyi mesken tutuyor. Son bir haftadır da İsrail ile Hamas arasında kanlı çatışmalar yaşanıyor. Gazze’ye her gün tonlarca bomba yağıyor. Birbiri ardına yaşanan bu gelişmeler, “Büyük İsrail” projesi ve Türkiye’nin de içinde yer aldığı coğrafya üzerindeki hayalleri akla getiriyor.
Bölgede yıllardır sönmeyen ateşi yorumlayan Suriye Muhalif Devrimci Güçler Koalisyonu yöneticilerinden Yaser Zakiri, Gazze’nin de Musul ve Halep’in akıbetini yaşadığını, aynı maksat için yakılıp yıkıldığını ifade etti. Halepli Zakiri “2010 yılı sayımında Halep’in nüfusu çevresiyle birlikte 7 milyon 150 bindi. Şimdi tamamen hayalet şehre döndü. Bunun bir numaralı müsebbibi İran” dedi.
halep
Halep
Yaser Zakiri “Halep neden özellikle hedef seçildi” sorumuza “Her şeyden önce Halep 3 dev organize sanayi bölgesiyle Orta Doğu’nun en büyük sanayi şehriydi. Savaş öncesi 2010 yılında Halep Dünya İslam Başkenti ilan edilmişti. Nüfusunun tamamı Sünni olmakla beraber Kudüs Fatihi Selahaddin Eyyubi ve onun Emiri olan Nureddin Zengi Halep’ten fetih sürecini başlatmıştı. Yani Kudüs’ün kapısı Halep oldu. İran’ın bu denli büyük öfkesi de bu sebepten. Halep’in bir diğer vasfı da Arap dünyasının başkenti ve sayısız uygarlığın izlerini taşıyan tarihî bir kent olmasıydı. İşte bu hususiyetleri sebebiyle yok edildi. İslam’a, tarihimize ait bütün izler yok edildi. Çünkü Musul gibi Halep de Arzı Mevud sınırları içerisinde yer alıyor. Bu iki kadim şehirde de binalar, sokaklar ve eserler ile birlikte yüzlerce yıllık hafızayı sildiler. Halep’te 300 bin insanı hunharca katlettiler ve hayatta kalanları sürdüler. Bunlar Suriye’nin güneyinden çekilecek Davut Koridoru projesi ve Irak ile Suriye’yi de içine alacak Büyük İsrail’e hizmet değilse nedir” diye cevap verdi.
İRAN HARABEYE ÇEVİRDİ
Eski Iraklı milletvekili Nebil Harbul’un değerlendirmesi ise gerek Irak gerekse de Suriye’nin mevcut tablosundan İran’ın sorumlu olduğu ve Tahran’ın her iki ülkede İsrail’e hizmet ettiği yönünde. Musul’un DEAŞ’a teslim edilmesini İran’ın sağladığını, ardından İsrail ve Batı ittifakı ile birlikte İran’ın tüm şehri harabeye çevirdiğini anlatan Harbul “Bu durum özü itibarı ile İslam’a karşı açılmış bir savaştı. Ehli Sünnet’i tamamen boğma stratejisi hâkimdi. İşte bu sebeple Suriye’de tek bir Nusayri köyü, kasabası şehri yakılmadı. Irak’ta ise Necef, Kerbela, Divaniye dahil 9 Şii şehrinde tek kurşun atılmadı. Hiçbir ev yıkılmadı. Kimse göç etmedi. Musul’un 3 milyon 600 bin olan nüfusu ise birkaç ayda eridi. En az 80 bin insan feci şekilde can verdi. Sadece bu bile ana hedefin ne olduğunu çok net gösteriyor. İran’ın İsrail ve Batı dünyası ile gizli anlaşmaları var. Bu tıpkı Osmanlı örneğinde olduğu gibi bir paylaşım mutabakatı’ ifadelerine yer verdi.
musul
HEPSİNİN KORKUSU TÜRKİYE
İsrail’in Gazze vahşetini ve sürecin dinî, tarihî, politik arka planını gazetemize değerlendiren İlahiyatçı-Yazar Özcan Hıdır, İran ve İsrail’in asla düşman olmadığını öne sürdü. İki ülke ve inanç arasında güçlü bağların olduğuna vurgu yapan Hıdır, aralarında ciddi anlamda teo-politik ittifak var. Batı dünyası, İsrail ve İran Ehli Sünnet nezdinde Sünni İslam’ı boğmak üzere ittifak hâlinde. Bu sebeple İran Batı ile savaşmaz. İsrail’e kurşun atmaz. Hepsinin en büyük tehdit algısı olarak Türkiye’yi görmeleri de bu yüzdendir. Sadece siyasi sebeplerle değil Türkiye’yi inanç değerler açısından da en büyük düşman olarak görüyorlar. Tıpkı geçmişte olduğu gibi bugün de Anadolu ruhunu diz çöktürmek hepsinin ortak ideali. Suriye ve Irak’ta ortada ne kayda değer bir medeniyet, ne şehir, ne alt yapı ne de muhatap bir devlet bırakmayan İran; İsrail’e Arzı Mevud’un zeminini hazırlıyor. Gazze’deki katliam, geri plana itilen Aksa ve Filistin ruhunu yeniden diriltecek. Fakat her halükârda İslam âlemi için Türkiye’nin lider güç olduğu gerçeği değişmiyor. Anadolu ruhu Müslümanların umudu olmaya devam ediyor” dedi.
NOTLAR
> ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken, İsrail’e geldi. Blinken temaslarının ardından bugün Ürdün’ün başkenti Amman’a geçip, Ürdünlü üst düzey yetkililerin yanı sıra Filistin Devlet Başkanı Abbas ile bir araya gelecek.
> Gazze’ye havadan ve denizden bomba yağdıran İsrail, kara harekâtı için de hazırlıklarını sürdürüyor. İsrail ordusu, tanklarını Gazze sınırına yolladı. Kassam Tugayları sözcüsü Ubeyde de “Cüret ederseniz büyük kayıplar verirsiniz” diyerek uyardı.
> İsrail ordusu, 7 Ekim’den bu yana Gazze’ye 6 bin bomba atıldığını duyurdu.
> İngiltere, İsrail’i desteklemek için, Kraliyet Donanmasına ait iki gemi ile deniz devriye ve gözetleme uçağı yollayacak
> İran’ın, Hamas’a gizli tüneller ve tekneler aracılığıyla silah gönderdiği iddia edildi.
> İsrail parlamentosunda yapılan oylamada, “acil durum hükümetine” 4’e karşı 66 oyla onay verildi.
> İsrail, Lübnan’dan insansız hava araçlarıyla sızmayla ilgili yaptığı uyarının “yanlış alarm” olduğunu açıkladı.
> Avrupa’da doğalgaz fiyatları İsrail-Filistin çatışmasının başladığından beri arz güvenliğine yönelik endişeler sebebiyle yüzde 39 arttı.
> Dünya Sağlık Örgütü: Gazze’ye tıbbi hizmetlerin sağlanabilmesi için insani koridor şart.
> Beyaz Saray: İsrail-Filistin çatışmasında 27 ABD’li öldü, 14 kişi de kayıp.
Yayın Tarihi
|
Bizi Takip Edin
YORUMLAR
