Irak ve Suriye’de danışıklı dövüş: ABD'den İran destekli guruplara saldırı
Dünya Haberleri / Türkiye Gazetesi
Üç askeri öldürülen ABD, Irak ve Suriye’yi vurdu. Uzmanlar “Bu danışıklı dövüş, birbirlerini düşman gösterip bölgeye yerleşiyorlar” dedi.
YILMAZ BİLGEN'İN HABERİ - ABD-İran arasında üçüncü ülkeler üzerinden süren bombardımana bir yenisi daha eklendi. ABD Merkez Komutanlığı (CENTCOM) Irak ve Suriye'de İran’a güdümlü 85 hedefi vurduğunu açıkladı. Uzmanlar olan biteni 20 yıllık tiyatronun son perdesi ve danışıklı dövüş olarak nitelendirdi. Bu saldırı dalgasının Haşdi Şabi Lideri Falih Fayad’ın tüm karargahları boşaltın açıklamasından sonra gerçekleşmesi dikkat çekti. Ortadoğu uzmanı İsmail Yasa, Irak, Suriye, Yemen ve Lübnan’ın bu strateji dahilinde Şii işgal alanına dönüştüğünü söyledi. Emekli Amiral Cihat Yaycı ise her iki güç arasında adı konmamış bir anlaşma olduğunu ve en zor zamanlarında birbirlerinin imdadına koştuklarını söyledi.
DÜŞMAN GÖRÜNÜMLÜ DAYANIŞMA
ABD Eski Başkanı Donald Trump, İran güçlerinin Amerikan mevzilerine saldırısından önce kendilerini uyardığını ve bu saldırıları hiçbir kayıp vermeden atlattıklarını söyledi. ABD’nin 2003 işgali ve ardından DEAŞ bahanesi ile yürütülen Suriye-Irak operasyonlarında açık askeri işbirliğine giden İran ve ABD’nin son dönem sözlü tehdit ve kara-hava bombardımanları 20 yıllık danışıklı dövüş stratejisinin devamı olarak yorumlanıyor.
"BU SÜREÇTEN ABD, İSRAİL VE İRAN KARLI ÇIKIYOR"
Ortadoğu uzmanı İsmail Yasa, ABD ve müttefik güçlerin müdahalesinden önce Irak’ta tek bir silahlı Şii yapı yoktu. İran, İsrail ve emperyalizm karşıtlığına ek DEAŞ terörünü bahane ederek 130 bin kişilik Haşdi Şabi ordusunu kurdu. Lübnan’da Hizbullah ve Suriye’de onlarca Şii grup bu ülkelerin ana askeri gücü haline geldi. Aynı şekilde Yemen’de binlerce sivili katleden Hussi’ler de yine Gazze-İsrail katliamı üzerinden meşrulaştırıldı. Tüm bu süreçlerden ABD, İsrail ve İran karlı çıkarken Yemen, Irak, Suriye ve Lübnan halkı kaybetti. Özellikle Sünni milyonlarca insan evsiz, yurtsuz, vatansız kaldı. ABD ise hem İsrail’in genleşmesini hem de Irak ve Suriye’de PKK, KDP, KYB gibi yapılar üzerinden kendisine bağlı korsan devletçikler kurdu’ diye konuştu.
VURULAN NOKTALAR DAHA ÖNCE BOŞALTILMIŞTI
ABD Ulusal Güvenlik Konseyi Stratejik İletişim Koordinatörü John Kirby, "ABD'nin müdahalesi bu gece başladı ama bu gece bitmeyecek" derken saha kaynakları Deir el Zor, Ambar, Bağdat Kuzeyi, Deir El Zor, Meyadin, El Kaim, El Bu Kemal gibi vurulan noktaların 2 gün önce boşaltılan yerler olduğu bilgisini paylaştı. ABD saldırılarının ardından Amerikan’ın Erbil-El-Harir üssüne kamikaze drone saldırıları düzenledi. Suriyeli aktivist Ahmet El Mahli, tüm bu saldırı dalgalarında en az 15 sivilin öldürüldüğünü söyledi. İran’ın Suriye’deki askeri varlığı ile ilgili alınan son kararda tüm Şii milis gruplarının bayrak ve flamaları indirmesi, militanların Suriye üniforması giymesi ve araç üzerindeki çıkarmalara dek topyekun değişime gidilmesi istendi.
İKİ GÜÇ BİRBİRİNE CAN SİMİDİ
Saldırıları gazetemize yorumlayan Cihat Yaycı, Batı ittifakı ve İran’ın zor zamanda birbirlerinin imdadına yetiştiğini kaydetti. ABD’nin derin iç çalkantılar yaşadığını kaydeden Emekli Amiral Cihat Yaycı, Birleşik Devletler, Teksas’ta çıkan son krizin üstesinden İran’ın Ürdün saldırısı ile geldi. Yıllardır İran-İsrail-ABD geriliminden hep bölge ülkeleri zarar gördü. Ancak yaşanan tüm krizler eş güdümlü bir biçimde hem İsrail hem İran hem de ABD’ye alan açtı, yeni imkanlar sağladı. Bu noktada sorulması gereken soru şu; ABD neden İran’ı hedef almıyor. Ya da İran niye Amerikan varlığını vurmuyor? Hem İran hem de ABD ve İsrail aslında birbirlerini hem eylem hem de doktrinel açıdan destekleyen unsurlar. Ve bu ülkeler her ne kadar düşman tonda tehditler savursa da Türkiye’yi birbirlerinden çok daha tehlikeli gören anlayışa sahipler’ dedi.
'da Takip Edin!
