T
ürkiye Futbol Federasyonu
'
ndan (TFF) yap
ılan a
ç
ıklamaya g
öre
;
15 Kas
ım'da Bursa'da Bulgaristan, deplasmanda İspanya
A M illi T
akım
ünü saat 12.00'den itibaren TFF'nin Riva'daki Hasan Do
ğan Milli Takımlar Kamp ve Eğitim Tesisleri'nde toplanacak.
Kamp boyunca t
üm antrenmanlar
ını bu tesiste yapacak ay-yıldızlılar, ilk
çal
ışmasını aynı g
ün bas
ına a
ç
ık olarak saat 18.30'da ger
çekle
ştirecek.
BULGAR
İ
STAN MA
Ç
I PROGRAMI
Milliler, 14 Kasım Cuma g
ünü saat 12.00'de Riva'da gerçekle
ştireceği 15 dakikası basına a
ç
ık resmi antrenmanın ardından saat 17.15'te Bulgaristan ma
ç
ı i
çin kara yoluyla Bursa'ya gidecek.
Ay-y
ıldızlı kafile, Bursa'ya vardıktan sonra saat 19.45'te Bulgaristan karşılaşmasının oynanacağı Atat
ürk Spor Kompleksi Matl
ı Stadı'nda kısa bir y
ürüyü
ş yapacak. A Milli Futbol Takımı Teknik Direkt
örü Vincenzo Montella ve bir milli futbolcu, saat 20.00'de bas
ın toplantısı
üzenleyecek.
Türkiye'nin E Grubu 5
'inci
maç
ında Bulgaristan ile yapacağı m
üsabaka 15 Kas
ım Cumartesi g
ünü saat 20.00
şlayacak, TV8 ve Exxen platformundan canlı olarak yayınlanacak.
İ
SPANYA MA
Ç
I PROGRAMI
Milli kafile, Bulgaristan karşılaşmasının hemen ardından gece saatlerinde İstanbul'a d
önerek
İspanya ma
ç
ı i
çin yeniden kampa girecek.
A Milli Futbol Tak
ımı, 17 Kasım Pazartesi g
ünü saat 10.45'te Riva'da gerçekle
ştireceği 15 dakikası basına a
ç
ık resmi idmanın ardından saat 15.00'te İspanya ma
ç
ı i
çin Türk Hava Yollar
ı'na ait u
çakla Sevilla'ya hareket edecek.
Sevilla'ya ini
şin ardından m
ücadelenin oynanaca
ğı La Cartuja Stadı'nda kısa bir y
ürüyü
ş yapacak ay-yıldızlılarda teknik direkt
ör Vincenzo Montella ve bir milli oyuncu, TS
İ 21.00'de basın toplantısı
.
İspanya-T
ürkiye maç
ı, 18 Kasım Salı g
ünü TS
İ 22.45
üsabaka, yine TV8 ve Exxen platformundan naklen izleyiciyle bulu
şacak.
#r-1158327#

UEFA
Konferans Ligi'nde ülkemizi temsil eden ve 36 takım arasında 3 maçta da gol yemeden lider bulunan Samsunspor, şehirde olumlu bir hava estirdi. Fanatik Samsunspor taraftarı olan Habil Yurtseven (42) daha önceden verdiği,"Samsunspor Avrupa’da lider olursa bedava balık dağıtacağım"
sözünü yerine getirdi.Bedava dağıtmasa da bugün Samsun'da kilosu 100 TL'den satılan hamsiyi 25 liradan vatandaşlara ulaştırdığını dile getiren Yurtseven, çok mutlu olduğunu ifade etti.
#r-1157829#
"SEMBOLİK BİR RAKAM BELİRLEDİM"
"Samsunspor taraftarı olarak çok çileler çektik"
diyen Yurtseven, "Köy takımlarına karşı, stadı olmayan yerlerde takımımızı destekledik. Transfer tahtamız da kapalıydı. İnanmış bir topluluk olarak bugün Avrupa'dayız. Ben de ‘Samsunspor Avrupa’ya gitsin, bedava balık dağıtacağım’ dedim. Maksadım bedava balık dağıtmaktı ama öyle olsa herkes gelip almazdı. O yüzden sembolik bir rakam belirledim" ifadelerini kullandı."2 KİLOSUNU 50 TL'DEN SATIYORUM"
Yurtseven, "Bugün hamsinin kilosu 100 TL’den satılıyor. Ben de 2 kilosunu 50 TL’den satıyorum. Arabamda 1,5 ton hamsi var. Onu da bugün 2 saatte satacağım. Şu anda 75 kasa hamsimi satmaya başladım. Avrupa’da ilk 8’e kalacağımıza da inanıyorum. Tüm takım 90 dakika takımımızı destekliyor. Babadan balıkçıyız. Farklı kampanyalar ile Samsunspor’un başarılarını kutlayacağız" dedi.
Kampanya karşısında kayıtsız kalmayan vatandaşlar da balıklara ilgi gösterdi.
Vatandaşlar kilolarca balığı 25 TL’den alırken, şu anda diğer yerlerde hamsinin kilosunun 100 TL olduğunun altını çizdiler.
İspanya
'nın sürgündeki eski kralı Juan Carlos, uzun süredir beklenen anı kitabında ilk kez sessizliğini bozarak dikkat çeken ifadelere imza attı.The Times'ın haberine göre Carlos, Franco döneminden tahttan çekilmesine, aile ilişkilerinden özel hayatındaki skandallara kadar tartışmalı birçok konuyu kendi kaleminden anlattı.
FRANCO'NUN GÖZETİMİNDE BÜYÜYEN BİR VELİAHT
Fransa'da yayımlanan kitap, diktatör Francisco Franco'nun ölümünün 50. yılına denk getirildi. Juan Carlos, Franco'nun kendisini küçük yaşlardan itibaren iktidara hazırladığını vurguladı. Generalin, monarşiyi yeniden güçlendirmek için onu özel olarak yetiştirdiğini ifade eden eski kral, bu dönemin hem siyasi hem de kişisel anlamda kendisinde derin izler bıraktığını dile getirdi.
Juan Carlos
YILLAR SONRA GELEN ACI İTİRAF
Juan Carlos, kitabında ilk kez 1956’da Portekiz'deki sürgün yıllarında yaşanan kardeşi Alfonso'nun ölümüne yol açan silah kazasından da söz etti.
O dönem 18 yaşında olan Carlos, kardeşiyle birlikte Alfonso'ya ait bir tabancayla oynarken silahın yanlışlıkla ateş aldığını belirterek,"Mermi sekti ve kardeşimin alnına isabet etti."
dedi. Bu olayın hayatında dönüm noktası olduğunu söyleyen Carlos,"Alfonso babamın kollarında öldü. Onun yokluğu hayatımın en karanlık dönemini başlattı."
ifadelerini kullandı."BİR ARKADAŞ, BİR SIRDAŞ KAYBETTİM"
Eski kral, o günden bu yana kardeşinin ölümünü her gün düşündüğünü belirterek,
"Yanımda olmasını isterdim. Bir arkadaş, bir sırdaş kaybettim. Ölümü olmasaydı hayatım daha az karanlık olurdu."
dedi. Carlos, yıllarca bu olayın vicdan azabını taşıdığını itiraf etti.#r-722531#
BABASININ ÖFKESİ: 'BANA BUNU BİLEREK YAPMADIĞINA YEMİN ET'
Juan Carlos'un anlattığına göre, haberi duyan babası Barselona Kontu büyük bir öfkeye kapıldı. Oğlunun boğazına sarılarak
"Bana bunu bilerek yapmadığına yemin et!”"
diye bağırdığını aktaran Carlos, o anın hayatındaki en travmatik anlardan biri olduğunu söyledi.Juan Carlos
İSPANYA'NIN SÜRGÜNDEKİ KRALI JUAN CARLOS KİMDİR?
İspanya'nın eski kralı Juan Carlos, 1975’te General Franco'nun ölümünün ardından tahta çıktı ve ülkesini diktatörlükten demokrasiye taşıyan lider olarak tarihe geçti. Ancak 2014’te, hakkındaki yolsuzluk iddiaları ve özel hayatına ilişkin skandallar nedeniyle tahtını oğlu VI. Felipe'ye bıraktı.
#r-725553#
2020'de patlak veren mali usulsüzlük iddialarının ardından ülkesini terk eden Juan Carlos, o tarihten bu yana Birleşik Arap Emirlikleri'nde (BAE) sürgün hayatı yaşıyor. Bugün hâlâ İspanya kamuoyunda tartışmalı bir figür olarak anılıyor.

ABD'de 2028 başkanlık yarışı şimdiden hareketlendi. Politico'nun haberine göre, Dışişleri Bakanı Marco Rubio, özel görüşmelerde mevcut Başkan Yardımcısı J.D. Vance'in Cumhuriyetçi Parti'nin bir sonraki başkan adayı olarak öne çıktığını söyledi.
#r-1064325#
RUBİO'DAN "VANCE DESTEĞİ"
Politico'nun haberine göre, Rubio'ya yakın kaynaklar, "Marco, J.D.'nin isterse Cumhuriyetçilerin adayı olacağını açıkça ifade etti" dedi.
TRUMP İKİ İSMİ İŞARET ETMİŞTİ
Donald Trump, daha önce yaptığı açıklamalarda J.D. Vance ve Marco Rubio'yu "en muhtemel iki halefi" olarak göstermişti.
Trump, geçtiğimiz hafta yaptığı bir konuşmada iki ismin "aynı listede" yer alabileceğini söyleyerek, 2028 seçimleri için dikkat çekici bir sinyal vermişti.
CUMHURİYETÇİLERDE 2028 HESAPLARI
Politico'nun 18-21 Ekim tarihleri arasında yaptığı ankete göre, Trump'a 2024'te oy veren Cumhuriyetçilerin yüzde 35'i 2028 seçimlerinde Vance'i görmek istiyor. Rubio'yu tercih edenlerin oranı ise yüzde 2.
Anket, Cumhuriyetçi Parti içinde Vance'in adının giderek öne çıktığını ve Trump sonrası dönemde "MAGA mirasını devralacak en güçlü isim" olarak görülmeye başlandığını ortaya koydu.
"YAKIN DOSTUZ"
Rubio ve Vance, Trump yönetiminde birlikte görev yapıyor. İkili, Oval Ofis'te Kanada Başbakanı Mark Carney ile yapılan görüşmede birlikte görüntülendi.
Vance, New York Post'un "Pod Force One" podcast'inde "Kimin liste başı olacağı konusunda herhangi bir gerginlik yok. Marco benim yönetimdeki en yakın arkadaşım" dedi.
Rubio ise kamuoyuna yaptığı kısa açıklamada, "J.D. harika bir aday olur" sözleriyle dostane tutumunu sürdürdü.
PARTİ İÇİNDE GÜÇ YARIŞI BAŞLADI
Cumhuriyetçi Parti'nin 2025 seçimlerinde beklenenin altında performans göstermesi, 2028 hazırlıklarını hızlandırdı.
Trump'ın kampanya direktörü James Blair, "2028'de aday olmak isteyen Cumhuriyetçilerin önce 2026 ara seçimlerine odaklanması gerekir. Takıma yardım etmeyen, sadece kendine odaklanan herkes seçmen tarafından hemen fark edilir" diye konuştu.

Anadolu Efes, EuroLeague’de son olarak deplasmanda Baskonia’ya 86-75 mağlup oldu. Olimpia Milano ise son maçında Fransız temsilcisi Paris Basketball’u 86-77 yenerek moral buldu. Peki,
Anadolu Efes - Olimpia Milano
maçı hangi kanalda, nerede izlenir, ne zaman?ANADOLU EFES - OLİMPİA MİLANO MAÇI HANGİ KANALDA?
EuroLeague heyecanında Anadolu Efes ile Olimpia Milano arasındaki karşılaşma, S Sport ve S Sport Plus ekranlarından canlı olarak yayınlanacak.
Dijital platform tercih eden basketbolseverler S Sport Plus üzerinden mücadeleyi takip edebilecek.
ANADOLU EFES - OLİMPİA MİLANO MAÇI NE ZAMAN, SAAT KAÇTA?
EuroLeague’in 7 Kasım fikstüründe yer alan önemli mücadele 7 Kasım Cuma günü oynanacak. Sinan Erdem yerine Basketbol Gelişim Merkezi’nde gerçekleşecek karşılaşmanın başlama düdüğü saat 20.30’da çalacak.
Temsilcimiz Anadolu Efes, sahasında taraftarı karşısında kritik bir galibiyet ararken, Milano deplasmanda sürpriz peşinde olacak.
#r-1158169,1157832,1158095#

Dehşete düşüren olay, ABD’nin Michigan eyaletinde yaşandı. Bir fast food dükkanından kahve alan 48 yaşındaki müşteri, daha sonra fikrini değiştirerek içeceği iade etmek istedi.
ÇALIŞANA KAHVE FIRLATTI
Kısa süre içinde ‘mağaza müdürü’ pozisyonundaki bir çalışanla tartışmaya başlayan kadın, hızını alamayarak elindeki kahveyi çalışanın üzerine fırlattı.
O ANLAR KAMERADA
O anlar başka bir müşterinin cep telefonu kamerasına yansırken, görüntülerde kadının yanarak çığlık attığı anlar yer alıyor.
Saldırgan olayın ardından koşarak oradan uzaklaşırken, saldırıya ilişkin inceleme başlatıldı. Olay yerine yakın bir mesafede oturduğu tespit edilen saldırganın kimliği henüz belirlenemedi.
#r-1158299#

Merkez Bankası Başkanı Fatih Karahan
, 2025'in 4'üncü enflasyon raporunu bugün açıkladı. 2025 sonu enflasyon tahmin aralığını yüzde 25-29'dan yüzde 31-33 aralığına çıkaran Merkez, 2026 tahmin aralığını ise yüzde 13-19 arasında korudu. Sunumun ardından gazetecilerin sorularını cevaplayan Karahan'a asgari ücret sorusu da yöneltildi.#r-1158271#
"ASGARİ ÜCRETİ BİZ BELİRLEMİYORUZ"
Karahan asgari ücretle ilgili soruya, "
Her şeyden önce ücret konusunda belirleyici ve tavsiye veren konumda değiliz. Burada ilgili bir kurul var o kurul çalışmaları yürütecek kendi çalışmaları sonucunda da bunu açıklayacaktır. Bizim için önemli olan yüksek enflasyonun ücretleri reel olarak eritmesi ve bu nedenle enflasyonla mücadele aslında en çok düşük gelir gruplarının refah seviyesini artırması. Yaptığımız işi esas bu nedenle önemsiyoruz
" cevabını verdi.ASGARİ ÜCRET NASIL BELİRLENİYOR?
Asgari ücreti, yasa gereği işçi, işveren ve hükümetten beşer temsilci olmak üzere 15 kişiden oluşan Asgari Ücret Tespit Komisyonu belirliyor. Komisyon, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı tarafından toplantıya çağrılıyor ve yeni asgari ücreti belirleme çalışmaları kapsamında teamül üzerine aralık ayında dört kez toplanıyor.
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığının belirlediği üyelerden birinin başkanlık ettiği komisyon, en az 10 üyenin katılımıyla toplanıp oy çokluğuyla karar veriyor. Oyların eşitliği halinde Komisyon başkanın bulunduğu tarafın çoğunluğu sağladığı kabul ediliyor.
ASGARİ ÜCRETTE ZAM SENARYOLARI
YILLARA GÖRE ASGARİ ÜCRET ARTIŞLARI

TBMM'deki plan ve bütçe komisyonları bu yıl da oldukça ilginç anlara sahne oluyor. Son olarak Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı'nın plan ve bütçesi görüşüldü.
BAKAN'DAN CHP'Lİ VEKİLE OLAY CEVAP
Görüşmenin başında Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Alparslan Bayraktar milletvekilleriyle tokalaşırken
CHP'li
vekiller bakanı tüple karşıladı. CHP Karabük Milletvekili Cevdet Akay, el sıkıştığı sırada Bakan Bayraktar'a masasındaki boş tüpü gösterip "Sayın Bakanım halkın mutfağında bu tüp maalesef boş.
" dedi. Bayraktar ise "Evet, çünkü doğal gaz kullanıyorlar gerek yok.
" cevabını verdi.Bakan Bayraktar'ın cevabı kısa sürede sosyal medyada da gündem oldu.
GERGİNLİK ÜZERİNE ARA VERİLDİ
Öte yandan Bakan Bayraktar sunumuna devam ettiği sırada CHP Şanlıurfa Milletvekili Mahmut Tanal, Şanlıurfa ve Adıyaman'ın köylerinde elektrik olmadığını öne sürdü. Bunun üzerine CHP'li Tanal ile AK Parti Adıyaman Milletvekili Resul Kurt arasında tartışma yaşandı.
Tartışmanın devam etmesi nedeniyle Plan ve Bütçe Komisyonu Başkanı Mehmet Muş, görüşmelere ara verdi.
#r-1158307#
Aranın ardından Muş, milletvekillerinin konuşma hakkının bulunduğunu ancak toplantının başından itibaren sabote edilmesini kabul etmediklerini söyledi. Bakan Bayraktar'ın sunumunun devam ettiğine işaret eden Muş, "Burada kavga ederek, bağırarak, birbirimizin sözünü keserek bir noktaya gidemeyiz." dedi. Sürekli laf atmak suretiyle toplantının insicamının bozulmamasını isteyen Muş, bunun devam etmesi halinde İçtüzüğün ilgili maddeleri gereğince Komisyondan çıkarma yetkisini kullanacağı uyarısında bulundu.
Daha sonra Bakan Bayraktar sunumuna devam etti.

Türkiye’nin en sıcak illerinden biri olan
Adana
’da, Meteoroloji Genel Müdürlüğü verilerine göre son bir hafta boyunca beş gün üst üste sıcaklık rekorları kırıldı. Adana, 31 dereceyi aşarak ülkenin en sıcak şehri konumuna geldi. Sonbahar mevsiminde neredeyse hiç yağış almayan ilde, önümüzdeki 1-2 hafta içinde de herhangi bir yağışın düşmesi beklenmiyor. Bu durum, kuraklığın her geçen gün daha fazla hissedilmesine yol açıyor.İKLİM DEĞİŞİKLİĞİ KRİZE DÖNÜŞTÜ
Küresel iklim değişikliği ve bunun etkileri hakkında Çevre Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mesut Başıbüyük, İhlas Haber Ajansı'na açıklamalarda bulundu. Son 30 yılda iklim değişikliğinin artış yaşadığını belirten Prof. Dr. Başıbüyük, "1990'lı yıllardan itibaren iklim değişikliği çok daha kronik bir hal aldı.
Artık bu yaşananları bir iklim krizi olarak ifade ediyoruz. Günümüzde artan hava, deniz ve kara trafiğinin yanı sıra insan faaliyetlerini de bir araya getirdiğinizde iklimde değişiklik küresel olarak krize ulaşmış durumda.
Her gün artık geçmişe göre çok daha fazla sayıda meteorolojik afetlerin olduğunu görüyoruz" ifadelerini kullandı.2 MİLYONDAN FAZLA CAN KAYBINA DİKKAT ÇEKTİ
Meteorolojik afetlerin yaşattığı kayıplarla ilgili de bilgi veren Prof. Dr. Başıbüyük, "Meteorolojik afetlerin ortaya çıkartmış olduğu can ve mal kayıplarına baktığınızda son
50 yılda 2 milyondan fazla insan
hayatını kaybetti.Son 50 yıl içerisinde depremlerde bu kadar insan hayatını kaybetmedi. Türkiye'nin diğer bölgelerinde de insanlar kendi bölgelerinde sıcak havayı hissediyorlar ancak Adana'da ciddi bir sıcaklık artışı var.
Ortalama hava sıcaklığı Adana'da 2,5-3 derece arttı" diye konuştu."GELECEK SENE DE BU FELAKETLER İLE KARŞI KARŞIYA KALACAĞIZ"
Barajların, nehirlerin ve su kaynaklarının bu sene daha çok kuruduğuna vurgu yapan Başıbüyük, daha sonra şunları söyledi:
"Deniz yüzey suyu sıcaklıkları arttı.
Küresel olarak ciddi bir artış var. Ortalama hava sıcaklığı arttı.
Ortalama hava sıcaklığı artışı 1,5 derecenin üzerine çıktı. 1,5 derece ortalama ancak kutuplarda bu rakam 3 derece. Daha önce hiç olmadığı kadar barajların, su kaynaklarının kuruduğu haberi var.Aslında biz her yıl anormal iklim olayları yaşıyoruz ama çok çabuk unutuyoruz. Bu sene bu sorun çok daha ciddi bir şekilde karşımıza çıkıyor.
Kasım ayının ilk haftalarındayız ve Adana'da halen hava sıcaklığı 30 derecenin üzerinde. Meteorolojik verilere göre de Kasım ayında yağmur beklenmiyor.Muhtemelen bu olaylar böyle devam edecek, azalmayacak. Gelecek sene de bu felaketler ile karşı karşıya kalacağız.
""ALIŞKANLIKLARIMIZ DEĞİŞMEDİĞİ SÜRECE BU SORUN ORTADAN KALKMAZ"
Türkiye'de birçok bölgenin ciddi kuraklık sorunu yaşadığını belirten Prof. Dr. Başıbüyük, "Doğu Karadeniz civarında bir problem karşımıza çıkmıyor ancak
Doğu Akdeniz ve Batı Akdeniz çok ciddi bir kuraklık ile karşı karşıya.
Trakya bölgesi de kuraklık ile karşı karşıya. Akdeniz çanağı dediğimiz Akdeniz'e kıyısı olan ülkelerin hepsinde ciddi kuraklık problemi ve içme suyu problemleri var. Tüketim alışkanlıklarımız değişmediği sürece bu sorun ortadan kalkmaz" dedi.
Türk iş dünyasının ve spor camiasının yakından tanıdığı Mehmet Fatih Saraç'ın gözaltına alınma haberi gündeme bomba gibi düştü. Kasımpaşaspor eski başkanı olan ve perakende ile medya sektörlerinde önemli görevlerde bulunan Saraç'ın neden gözaltına alındığı, kariyeri ve biyografisi merak konusu haline geldi.
MEHMET FATİH SARAÇ NEDEN GÖZALTINA ALINDI?
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yürütülen soruşturma kapsamında, bahis oynadığı öne sürülen 17 hakem
“görevi kötüye kullanma” ve “müsabaka sonucunu etkileme”
suçlamalarıyla gözaltına alındı.Aynı soruşturmada Süper Lig ekibi Eyüpspor’un Başkanı Murat Özkaya ile Kasımpaşaspor’un eski Başkanı Mehmet Fatih Saraç da
“müsabaka sonucunu etkileme”
iddiasıyla gözaltına alınan isimler arasında yer aldı.MEHMET FATİH SARAÇ KİMDİR?
Mehmet Fatih Saraç 1960 yılında doğdu. Türk iş, spor ve medya dünyasının tanınan isimlerindendir.
Muhammed Emin Saraç'ın oğlu ve eski YÖK Başkanı Yekta Saraç'ın kardeşidir. Kariyerinde, perakende sektöründe BİM ve A101 gibi büyük zincirlerin kuruculuğunda yer almış, aynı zamanda Ciner Yayın Holding'de önemli yöneticilik pozisyonları üstlenmiştir. Spor camiasında ise Kasımpaşaspor'un eski başkanları arasında yer almıştır. Son olarak , Türkiye futbolunda yasa dışı bahis ve şike iddialarını içeren büyük bir operasyon kapsamında "müsabaka sonucunu etkileme" suçlamasıyla gözaltına alınmıştır.
#r-1158225#

TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığının 2026 yılı bütçesinin görüşmelerine başlamak üzere toplandı.
#r-1158303#
AK Parti Samsun Milletvekili Mehmet Muş Başkanlığından başlayan Komisyonda Bakanlın 2026 yılı bütçesinin yanı sıra Maden Tetkik ve Arama Genel Müdürlüğü, Maden ve Petrol İşleri Genel Müdürlüğü, Türkiye Enerji, Nükleer ve Maden Araştırma Kurumu, Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu ve Nükleer Düzenleme Kurumunun bütçe, kesin hesap ve Sayıştay raporları ele görüşülmeye başlandı.
CHP'Lİ TANAL'DAN 'ELEKTRİK' İDDİASI
Bütçe görüşmeleri çerçevesinde Bakan Bayraktar, Komisyonda bir sunumu gerçekleştirmeye başladı. Sunumuna
"Bu yıl yalnızca rüzgar ve güneşten elde ettiğimiz elektrik, sanayi tüketimimizin yaklaşık yüzde 75'ini karşılayacak seviyeye gelmiştir"
sözleriyle devam eden Bakan Bayraktar'a tepki gösteren CHP Şanlıurfa Milletvekili Mahmut Tanal, "Suriye'ye elektrik veriyorsunuz, Şanlıurfa karanlıkta" sözleriyle Şanlıurfa'da yaşanan elektrik kesintilerine tepki gösterdi."BORCUNU ÖDESEYDİN KESİLMEZDİ"
Tanal'a cevap veren AK Parti Adıyaman Milletvekili Resul Kurt,
"Elektrik borcunu ödeseydin senin de kesilmezdi"
ifadelerini kullandı. Bunun üzerine Tanal, "Halka hırsız mı diyorsunuz" sözleriyle tepki gösterdi.BAŞKAN 20 DAKİKA ARA VERDİ
Salonda gerilimin yükselmesi üzerine Plan ve Bütçe Komisyonu Başkanı Mehmet Muş, komisyon toplantısına 20 dakika ara verdi. Aranın ardından Komisyon salonuna giren milletvekillerinin sözlü olarak tartışmaya devam etmesi üzerine Komisyon Başkanı Mehmet Muş, görüşmelerin devam etmesi gerektiğini ve
görüşme sürecini sekteye uğratan milletvekillerini komisyondan çıkarabilme yetkisine sahip olduğunu hatırlattı.
TBMM Plan ve Bütçe görüşmeleri Mehmet Muş'un konuşmasının ardından Bakan Bayraktar sunumuna kaldığı yerden devam etti.

Olay, 1 Kasım'da Zonguldak'ın Çaycuma ilçesi Coburlar Köyü'nde meydana geldi. İddiaya göre köy kahvesine gelen emekli polis Okan Özcan (32), bir anda elindeki av tüfeği ile etrafa ateş açmaya başladı. Tüfekten çıkan kurşunlarla kahvede bulunan Kasım Özcan, Aydın Özbakış, Gökhan G. (39) ve Hüseyin G. (67) yaralandı.
Kasım Özcan
2 KİŞİ CANINDAN OLDU
Çevredekilerin haber vermesi üzerine olay yerine sağlık ve jandarma ekipleri sevk edildi. Yaralılar ambulanslarla hastaneye götürülürken, ağır yaralanan Kasım Özcan ve Aydın Özbakış yapılan tüm müdahalelere rağmen kurtarılamadı.
#r-1157930#
Okan Özcan
TESLİM OLAN ZANLI TUTUKLANDI
Kahvehane baskınından sonra kaçan zanlı Okan Özcan, Çaycuma Adliyesi'nde tanıdığı bir polise teslim oldu. Hayatını kaybeden Özcan ve Özbakış'ın cenazeleri, köyde düzenlenen töreninin ardından toprağa verildi. Zanlı Okan Özcan ise çıkarıldığı mahkeme tarafından "tasarlayarak adam öldürme" suçundan tutuklandı.
Siyami ve Sevim Özcan
EVLATLIK OLDUĞUNU SENELER SONRA ÖĞRENMİŞ!
Katil zanlısı Okan Özcan'ın 32 yıl önce Siyami ve Sevim Özcan çifti tarafından evlatlık alındığı, durumundan 13 yaşında haberdar olunca ailesiyle husumet yaşamaya başladığı iddia edildi.
GÖRGÜ TANIKLARI DEHŞET ANLARINI ANLATTI
Saldırı sırasında kahvede bulunan ve olaydan yara almadan kurtulan görgü tanığı Emrah Yıldırım, yaşananları anlattı. Katil zanlısının profesyonel bir şekilde ileri geri hareket ederek tüfeği ateşlediğini anlatan Yıldırım, şöyle dedi:
"Olay gecesi arkadaşlarımla birlikte içeride oyun oynuyorduk. Bir anda bir patlama sesi duydum. Biz genellikle kendi aramızda şakalaşır, birbirimize torpil atarız; bu yüzden önce şaka sandım. Ayağa kalktığımda tüfeğin namlusunu gördüm. İlk olarak Kasım Özcan’ın yere düştüğünü, ardından Aydın Özbakış’ın vurulduğunu gördüm. Gökhan arkadaşım beni kendine doğru çekti ve ikimiz birlikte yere yattık. O sırada içerideki diğer arkadaşlarımın da yere kapandığını fark ettim.
Bir süre sonra ayağa kalktım, sandalyeyi atmaya yeltendim ama masaya takıldım. Zanlının profesyonelce, adım adım ilerleyerek ve geri geri hareket ederek dışarı çıktığını gördüm. Hemen ardından dışarı çıktığımda, geldiği aracı yolun ortasına çekip hızla uzaklaştığını fark ettim.
Daha sonra yaralı arkadaşlarıma yardıma koştum. Komşulardan ip ve örtü istedim; Aydın Özbakış’ın yarasına tampon yaptık, Gökhan Göktaş’ın ayağına ip bağladık. Ardından 112’yi arayarak yardım istedik.
Hiçbir şey sormadan, doğrudan ateş etmeye başladı.
Tüfek sesinin yankısı hâlâ kulaklarımızdan gitmiyor. Yaşadığımız travma kolay atlatılacak gibi değil. Babam gibi sevdiğim bir insanı, kardeşim dediğim bir insanı kaybettim. Bu acının tarifi yok.
Ben şahsen onunla bir husumet yaşamadım, ama arkadaşlarımın aralarında bir gerginlik olduğunu sonradan öğrendim."
"'FUHUŞ ÇETESİ' İDDİALARI RAHATSIZ EDİYOR"
Köy Muhtarı İlkay Günsan, yaşanan olayın şokunu yaşadıklarını ve zanlının iddialarından rahatsızlık duyduklarını ifade etti. Adaletin yerinin bulmasını istediğini söyleyen Günsan şunları söyledi;
"1 Kasım akşamı köyümde istenilmeyen bir olay yaşadım. İki tane ölüm, iki tane de yaralı var. Acımız büyük. Gerçekten. Hani köyümün bu katilin bu şekildeki iddialarıyla anılmasını kesinlikle istemiyorum. Kelimelerim boğazıma düğümleniyor. Gerçekten acı bir olay. Hiçbir sebep neden olmadan böyle bir katliam yapması bunca insanların yardımcı olmasına rağmen bunu yapması. Hiçbir anlam veremedik. Veremiyoruz. Bir şeyler konuşuluyor, deniliyor. Bazı nedenleri, ailevi sorunları olduğu söyleniyor. Bunları ben yaşadım. Babası tarafından uzaklaştırma kararı alındı. Evlatlıktan reddedilme pozisyonuna geldi. Biz elimizden geldiği kadar yardımcı olduk. Ne sıkıntısı varsa tedavi edilmesi gerekiyorsa tedavi yöntemlerine başvurabilirdik ama yapamadık. Vicdanen rahatsızım. Köyümün bu şekilde isminin ‘fuhuş çetesi' diye anılmasından çok rahatsızım. Aile, acımız büyük. Aileler, üçer tane evlat öksüz kaldı. Adaletin yerini bulmasını tecelli etmesini umarım"
"HER ŞEYİ PLANLAMIŞ"
Zanlı Okan Özcan'ın annesi Sevim Özcan (69), oğlunun olaydan önce yanına gelerek "fuhuş" iddialarını dile getirdiğini söyledi. Kendisinden habersiz gizlice Okan Özcan tarafından konuşmaların videoya kaydedilip sosyal medya hesabından paylaşmasını da sonradan öğrenen Sevim Özcan, şöyle devam etti:
"Bilmiyordum ben onu. Haberim yoktu video alındığından. Her şeyi planlı yapmış o. Ben bilmiyordum. Eve yanıma geldi oğlum. Babam ‘seni satıyor' dedi. Kasım Özcan için ‘fuhuş yapıyor bilmiyor musun' dedi. Öyle öyle her şeyi konuştu. Bizi ‘reddediyormuşsunuz. Mahkemeyi geri çekin. İmza atacağız pazartesi günü' dedi. ‘Tamam' dedim ben. Karnının aç olup olmadığını sordum, ondan sonra kalktı gitti."
"EVLAT BU NASIL BİR ŞEY YA?"
Zanlıyı evlatlıktan reddetmek için dava açan baba Siyami Özcan, evlatlık edindikleri Okan Özcan’ın annesine dahi şiddet uyguladığını ve kendisini öldürmeye kalkıştığını iddia etti. Bir gün oğlunun kendisine saldırdığını, boğulmak üzereyken eşi Sevim Özcan’ın araya girip hayatını kurtardığını belirten Siyami Özcan, yaşadıklarını şu sözlerle anlattı:
“Evlat bu nasıl bir şey ya? Anasına, babasına böyle davranan evlat olur mu? Böyle bir şey kabul edilemez. Boğuyordu, ‘nefes alamıyorum’ diyorum, daha da bastırıyordu. Kedilerimiz vardı, onları çok severdi ama sonradan onlara bile kötü davranmaya başladı. ‘Bırak oğlum’ diyoruz, dinlemiyor. Her taraf pislik içindeydi. Evde sigara içmek yasaktı çünkü biz KOAH hastasıyız, ama o buna bile aldırmazdı. Bizi ne anne ne baba olarak görürdü. Son zamanlarda sürekli hakaret ediyor, küfrediyordu. Evde huzur kalmamıştı. Mecburen uzaklaştırma kararı aldırdım, 4-5 ay uzak tuttuk. Zaten evlatlıktan reddetmek için avukata başvurmuştum, dava son aşamadaydı.
"32 SENE BOYUNCA BAKTIM"
Adaletin yerini bulmasını istiyorum. En ağır cezayı alsın, bir daha dışarı çıkmasın. Nasıl 32 sene boyunca buna bakmışım, hizmet etmişim inanamıyorum. Çok nankör, vicdanı yok, insanlık duygusu yok. Böyle birine ‘insan’ denemez. Beni öldürmeye kalktı, sırf onu reddettim diye. Böyle birinin babası olmaktan utanç duyuyorum. Bu kadar vicdansızlık olur mu?”
#r-1157045#
"HEDEF GÖZETMEKSİZİN ATEŞ AÇTI"
Saldırıda iki akrabası yaralanan Hüseyin Göktaş, olayın bir anda gerçekleştiğini belirtti. Olay anına şahitlik eden Göktaş, “O akşam maç vardı. Maçı izlerken aniden içeri bir katil girdi ve tetiği birdenbire çekti. Beş kişiyi hedef gözetmeden vurdu. İkisi içeride, ikisi dışarıdaydı. Ölen
Kasım Özcan
dışarıya yürüyerek çıktı. Benim kardeşim olan Hüseyin Göktaş da dışarı çıktı; kolu kopmak üzereydi. İçerideki yeğenimin diz kapağı parçalanmıştı. Yanında Aydın Özbakış, yani diğer yeğenimiz vardı; o da ağır yaralanmıştı ve ölmek üzereydi. Katil hiçbir şey söylemeden içeri girer girmez tetiği çekti. Sonrasında biz sağa sola kaçtık. Olayın ne olduğunu anlamak mümkün değildi; her şey 5-6 saniye içinde gerçekleşti” şeklinde konuştu."CİNAYETİ MEŞRULAŞTIRMAYA ÇALIŞIYOR"
Öldürülen Kasım Özcan'ın oğlu K.Ö., zanlının eski polis olduğunu, ailesine şiddet uyguladığını ve saldırıyı planladığını iddia etti. K.Ö., zanlının "fuhuş" iddialarının cinayeti meşrulaştırma çabası olduğunu savundu. K.Ö., şöyle dedi:
"Katil, daha önce bir evlilik yapmış ve eşine şiddet uyguladığı için evliliği sonlanmıştır. Daha sonra polislikten emekli olmuştur; emekliliği ve ailesi hakkında kesin bir bilgimiz yok. Emekli olduktan sonra Ankara’daki evinden ayrılarak köye, ailesinin yanına taşınmış ve kedileriyle birlikte yaşamaya başlamıştır.
Bundan sonra ailesine sürekli baskı uygulamış, maddi sorunlarını öne sürerek ailesinden arsalarını satmalarını ve parayı kendisine vermelerini istemiştir. Bu durum birkaç kez tekrarlandıktan sonra, ailesi parayı vermeyince şiddete başvurmuştur. Hatta bir kez Siyami Özcan’ı boğarak öldürmeye teşebbüs etmiştir. Bunun üzerine ailesi kendisinden uzaklaşmaya karar vermiş ve uzaklaştırma kararı almıştır. İki ay süren uzaklaştırma kararı yakın zamanda sona ermiştir. Babası Siyami Özcan, kararı uzatmak istemiş ancak mahkeme bunu reddetmiştir.
Kasım Özcan, yaşlı olan Siyami ve Sevim Özcan’ı zaman zaman hastaneye götürdüğü için katil kin beslemeye başlamış ve bunu Kasım Özcan’a da söylemiştir. Kasım Özcan, çevresindekilere yardım ettiği gibi katile de destek olmuştur. Olaydan kısa süre önce katil, kedilerini internetten satarak internet üzerinden silah satın almış ve silahın çalışıp çalışmadığını kontrol etmek için evde atış talimi yapmıştır; bu durum çevrelerce duyulmuştur. Olay günü ise katilin arabayı kiralayıp planlı bir şekilde keşif yaptığı düşünülmektedir.
Eski polis olan katil, cinayeti planlı hâle getirmek için annesinin hipnozla yönlendirildiğini öne sürmüştür; ancak annesi bu iddiayı reddetmektedir. Köy muhtarı İlkay Günsel ve çevreler de bu iddiayı kesinlikle reddetmektedir. Biz, böyle acılı bir dönemde açıklama yapmak istemezdik; ancak katilin kendini aklamaya yönelik mesnetsiz iddiaları, bizim açımızdan rahatsız edicidir.
Tutuklanan zanlı Okan Özcan’ın iddianamesinin mahkemece kabul edilmesinin ardından yargılanmasına başlanacak. Aileler ve köy halkı, zanlının en ağır cezayı almasını ve adaletin yerini bulmasını bekliyor."

TÜRKİYE GAZETESİ/Ö. Faruk Bingöl-
Türkiye’deotomobil
satışları bu yılın ilk 10 ayında 833 bin 382 adede ulaşırken; Otomotiv Distribütörleri ve Mobilite Derneği tarafından açıklanan verilere göre, satılarda geçen yılın aynı dönemine göre %10,98’lik yükseliş yaşandı.Markalar bazında satışlara bakıldığında ise Ocak-Ekim 2025 döneminde pazardaki büyümeye karşılık, bazı markaların satışlarında düşüş yaşandı.
#r-1158239#
SATIŞLARI EN ÇOK DÜŞEN MARKALAR
10 aylık dönemde toplam satışları 2 bin adet ve üzerinde olan markalara bakıldığında, oransal olarak satışları en fazla gerileyenler şöyle sıralanıyor:
1-Chery
: 24 bin 559 adet (%-51,67)2-Honda
: 12 bin 991 adet (%-36,53)3-Dacia
: 19 bin 207 adet (%-32,81)4-Seat
: 6 bin 299 adet (%-29,07)5-Fiat
: 59 bin 645 adet (%-12,21)6-Ford
: 20 bin 878 adet (%-8,51)7-Suzuki
: 4 bin 727 adet (%-8,46)8-JEEP
: 2 bin 663 adet ((%-3,76)9-Skoda
: 33 bin 533 adet (%-1,63)ÇİNLİ MARKALAR YER DEĞİŞTİRDİ!
Bu yılın ilk 10 aylık döneminde Çinli elektrikli otomobil devi BYD, satışlarını yaklaşık 20 kat artırarak dikkat çekmişti. Satışları en fazla gerileyenler listesinde de ilk sırada Çinli Chery yer aldı. Geçen yılı 10 ayında 50 bin adedin üzerinde satışa ulaşan Chery, bu yıl yarı yarıya düşüş yaşıyor.
Bir başka Uzak Doğulu Honda da satışlarda ivme kaybı ile dikkat çekiyor.
#r-1158201#
FİAT ÇOK SATSA DA…
Fiyat avantajı da sunan Bursalı otomobil üreticisi Fiat, en çok satan markalar arasındaki yerini koruyor. Ancak markanın bu yılki anahtar teslimlerinde ilk 10 ayda gerileme dikkat çekiyor.
Türkiye’de en çok satan Renault Grup markası olmasına rağmen Dacia’da da bu yılın ilk 10 ayında satışlarda 9 bin 377 adet düşüş gözlemleniyor.
Pazardan %4 civarında pay alan Skoda en az kayıpla öne çıkarken, ‘ticari’de iddialı olan Ford’da da otomobil satışları %8,5 geriledi.

Biri Türkiye'de, diğeri Japonya'da zeytinyağını dünya mutfaklarına taşımayı amaçlayan iki girişimci Bahar Alan ve Hiromi Nakamura bir araya gelerek kültürler arası işbirliği sağladı.
2017'de kurduğu marka için zeytinlik alan Türk girişimci, başladığı yolculukta, zeytin yetiştirmeye, üretmeye ve çıkardığı marka ile ödüller almayı başardı.
#r-1157212#
Japon şef ve zeytinyağı tadım uzmanı Hiromi Nakamura, Bahar Alan'ın daveti üzerine Türkiye'ye geldi.
Nakamura
Ayvalık'ta
yaptığı açıklamada, Japonya'da genellikle susam yağı ve soya yağı kullanılsa da sağlıklı beslenme ve Akdeniz diyetiyle zeytinyağına olan ilginin son yıllarda çok arttığını söyledi."ÇOK KATMANLI BİR TAT PROFİLİ"
"Uluslararası tadım yarışmalarında jüri üyeliği yaparak farklı bölgelerin zeytinyağlarını değerlendirme fırsatı buldum" diyen Japon şef, "ChefBlend'in özel zeytinyağını oluştururken Trilye, Ayvalık ve Memecik zeytinlerini bir araya getirdik. Her biri farklı özelliklere sahip.
Trilye'nin yoğun meyvemsiliği, Ayvalık'ın dengeli yapısı ve Memecik'in baharatlı karakteri
birleşerek çok katmanlı bir tat profili oluşturdu. Bu yağ, hem Japon hem de Akdeniz mutfağında rahatlıkla kullanılabilecek şekilde tasarlandı." dedi.JAPONYA'DA TÜKETİCİNİN ZEYTİNYAĞI TERCİHİ FARKLI
Japonya'nın dünyanın en büyük zeytinyağı ithalatçılarından biri haline geldiğini belirten Nakamura, ülkesindeki zeytinyağı kullanımını şu sözlerle anlattı:
"Japon mutfağında geleneksel olarak susam yağı kullanılsa da, zeytinyağının sağlık açısından sunduğu faydalar ve hafif aroması onu Japon mutfağına daha uyumlu hale getirdi.
Son yıllarda Japon mutfağında zeytinyağı kullanımı da oldukça çeşitlendi. Geleneksel tariflere eklenerek yeni tatlar keşfediliyor.
Örneğin, sashimi ve deniz ürünlerinde, soya sosunun yerine hafif bir zeytinyağı gezdirerek daha rafine bir tat elde ediliyor.
Tempurada, kızartmalar için genellikle kanola, susam yağı kullanılırken, daha hafif bir doku için zeytinyağı tercih edilmeye başlandı. Ramen ve çorbalarda birkaç damla natürel sızma zeytinyağı eklenerek aroma derinliği artırılıyor."
"TÜRK MUTFAĞI DERİN AROMALARIYLA ÖNE ÇIKIYOR"
Nakamura, Türkiye'yi çok sevdiğini ve Türk zeytinyağlarını beğendiğini belirterek, "Türkiye dünyadaki en büyük zeytin üreticilerinden biri ve çok değerli yerel zeytin çeşitlerine sahip. Trilye, Memecik, Ayvalık gibi çeşitler gerçekten benzersiz aromalar sunuyor." ifadelerini kullandı.
Japon ve Türk mutfağı arasında bir gastronomik köprü kurulabileceğini belirten Nakamura, "Zeytinyağı, iki mutfağı da birleştiren harika bir unsur. Japon mutfağı saflık ve sadeliğe önem verirken, Türk mutfağı derin aromalarıyla öne çıkıyor. Bu iki yaklaşım birleştiğinde gerçekten benzersiz tatlar ortaya çıkabilir. Önümüzdeki yıllarda bu iki mutfak arasında daha fazla işbirliği olacağını düşünüyorum. Zeytinyağı, global mutfaklarda daha fazla yankı uyandırıyor." değerlendirmesinde bulundu.
TÜRK ZEYTİNYAĞI HAK ETTİĞİ DEĞERİ BULAMIYOR
New York Uluslararası Zeytinyağı Yarışması ve uluslararası pek çok yarışmada altın madalya alan Bahar Alan, "Türkiye'de 100 civarında zeytin çeşidi var, fakat ülkemizde ticari olarak kullanılmayan zeytin çeşidi çok daha fazla" diyerek şunları söyledi:
"Geçen yıl Chef Blend'i yapmaya başladık. Kendi sevdiği zeytinyağları ile Japonların tat profiline uygun bir karışım yaptı. Türk zeytinyağını dünyada tanıtmak önemli. Maalesef İtalyan ve İspanyolların gerisindeyiz, Türk zeytinyağı hak ettiği değeri bulamıyor. Son 10 yılda güzel zeytinyağları da üretiliyor. İyi ve kaliteli Türk zeytinyağları, markalaşmalarına verilecek desteklerle çok daha iyi noktaya taşınacaktır." diyor.
Alan, antioksidan deposu bir meyve olan zeytinyağında polifenol değerinin 100 gramda en az 250 mg olmasının faydalı olduğunu, 8 yıllık üretim sürecinde bu sene rekor kırarak 1054 polifenol değerini gördüklerini ve çok mutlu olduklarını sözlerine ekledi.

EMRAH ÖZCAN ANKARA -
AK Parti Çevre ve Şehircilik Politikaları Başkanlığı,Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğa
n’ın katılımıyla 11-12 Kasım’da “Medeniyetimizde Şehir ve Mekân” temalı Şehircilik Zirvesi düzenleyecek. Şehircilikte yeni vizyon, kentsel dönüşüm ve gelecek nesillere bırakılacak şehir mirasının masaya yatırılacağı zirvede iki gün boyunca alanında uzman akademisyenler, siyasetçiler, bürokratlar ve teşkilat mensupları şehircilikte yeni dönemin yol haritasını belirleyecek. Çalıştayın sonunda hazırlanacak sonuç bildirgesi kamuoyu ile paylaşılacak.#r-1158205#
Konu hakkında konuşan Çevre ve Şehircilik Politikaları Başkanı Sevilay Tuncer,
“Zirvede konut ihtiyacı, çevre sorunları, ulaşım ve trafik gibi kronik meseleler de ele alınacak, bu alanlarda kalıcı çözüm önerileri sunulacak. Kentsel dönüşüm süreci kapsamlı biçimde ele alınacak”
dedi.
Türkiye’de 70-80 yıllık kemikleşmiş problemleri AK Parti’nin çözdüğünü hatırlatan Tuncer, “Kâğıt üzerinde imar planı yapmak, kentin fiziksel büyümesine izin vermek kolaydır; ancak sağlıklı şehirleşme vizyon, emek ve güçlü altyapı yatırımları gerektirir. Konut ve sanayi yatırımları artarken, ulaşım ve altyapı kapasitesi aynı ölçüde geliştirilmezse, şehirlerimiz yaşanmaz hâle gelir.
Bugün, başta Ankara ve İstanbul olmak üzere; mevcut sistemi işletemeyen, geçmişten gelen yatırımları koruyamayan bir anlayışa hep birlikte şahitlik ediyoruz. Benzer sıkıntıları Bursa, Balıkesir, İzmir gibi büyükşehirlerde de gözlemliyoruz.
CHP’li belediyelerin şehirlerin temel problemlerine karşı duyarsızlığı, şehirlerimizin geri gidişine neden olmaktadır” diye konuştu.#r-1158202#

Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek
, yapılandırmanın vergi uyumunu bozduğunu belirterek,"Eğer mükellefimiz bilançosunu, gelir tablosunu sunup zorda olduğunu gösterirse memnuniyetle taksitlendirme yaparız. Bunun için bir yasal düzenleme gündemimizde yok."
dedi.Şimşek, TBMM Plan ve Bütçe Komisyonunda, Bakanlığı ve bağlı kuruluşlarının 2026 yılı bütçe görüşmelerinin ardından milletvekillerinin sorularını cevapladı.
Deprem bölgesinin ihyasının en büyük öncelik olduğu dile getiren Şimşek, 2025 fiyatlarıyla bugüne kadar 3,6 trilyon lira, yani 90 milyar doların üzerinde bütçeden tahakkuk bazlı harcamanın söz konusu olduğunu aktardı.
Şimşek, Kahramanmaraş merkezli deprem afetinin hemen ardından bölgede her türlü tedbiri hayata geçirdiklerine değinerek, "Mücbir sebep haline ilişkin yasa geçen sene biliyorsunuz değiştirildi ve uzatıldı. Biz uzatma imkanlarının tümünü kullandık, dolayısıyla 30 Kasım'da sona erecek. Ama şunun altını çizmek istiyorum, birincisi, depremden etkilenenler, etkilendiklerini kanıtlarlarsa mücbir hali sona erse dahi mücbir halden yararlanacaklar. İkinci konu, teminat konusunda bir kolaylığa gittik, 250 bin liraya kadar teminat şartını kaldırdık." diye konuştu.
VERGİ AFFI ÇIKACAK MI?
Milletvekillerinin vergi affına ilişkin sorularını de cevaplayan Şimşek, şunları söyledi::
"Geçtiğimiz dönemlerde düzenlemeler yapıldı. Düzenlemelerde genelde vergi asıllarında herhangi bir indirim veya silinme olmadı. Sadece gecikme faiz ve zamları enflasyon oranında güncellendi. Yapılandırmanın vergi uyumunu bozduğu çok net. Eğer, mükellefimiz bilançosunu, gelir tablosunu sunup zorda olduğunu gösterirse memnuniyetle taksitlendirme yaparız. Bu anlamda yapılandırma zordaki herkese açık. Bunun için yasal düzenleme gündemimizde yok. Vergisini zamanında ödemeyeni ödüllendirecek düzenlemeyi doğru bulmuyoruz."
"EMEK YOĞUN SEKTÖRLERDE İLAVE TEDBİRLER ALACAĞIZ"
Şimşek, tekstil, mobilya, deri, konfeksiyon, ayakkabı gibi emek yoğun sektörlerde birtakım sıkıntıların olduğunu bildiklerini, bu sıkıntıları görmezlikten gelmeyeceklerine dikkati çekti. Atılan adımları hatırlatan Şimşek, "Emek yoğun sektörlerin sıkıntılarını yine çalışıyoruz. İlave tedbirler alacağız. En güçlü şekilde üretimimizi, istihdamımızı desteklemeye devam edeceğiz. O konuda da kafamızda bir tereddüt yok." ifadelerini kullandı.
Ekonomi programına ilişkin değerlendirmelerde bulunan Şimşek, "Bütçe açığı yüzde 5,1'den geçen sene 4,7'ye geriledi. Bu sene de büyük ihtimalle yüzde 3,5-3,6 civarında gerçekleşecek. Dolayısıyla bütçe açığı düşüyor. Bu anlamda program çalışıyor. Şu anda cari açık endişe kaynağı olmaktan çıktı. Program çalışmasa, sonuç almasak kredi derecelendirme kuruluşları niye notumuzu artırsın? Bu sene birçok şokla karşı karşıya kaldık. Ona rağmen program rüştünü ispat etti ve dayanıklı olduğumuz ortaya çıktı. Eğer bu programı uygulamasaydık, enflasyon ne olurdu sorusunu sormak bile istemiyorum." şeklinde konuştu.
Şimşek, dezenflasyonun devamı için şartların yerinde olduğunu, şu anda dezenflasyonun devam ettiğini, mali disiplini tesis ettiklerini, sürdürülebilir cari dengenin olduğunu ve kur korumalı mevduattan çıkışı tamamladıklarını belirtti.
#r-1158187#
"2,5 YILDA 4 BİN 567 FİRMA KONKORDATO BAŞVURUSUNDA BULUNDU"
Reel sektörde bütün dünyaya benzer şekilde sıkıntıların olduğuna, programın da yan etkilerinin olabileceğine işaret eden Şimşek, yaklaşık 2,5 yıllık dönemde 4 bin 567 firmanın konkordato başvurusunda bulunduğunu bildirdi. Şimşek, şöyle devam etti:
"Bu firmaların cirodaki payı yüzde 0,89, ihracattaki payı yüzde 0,85, istihdamdaki payı yüzde 0,73. Konkordato ilanı iflas etmek anlamına gelmiyor. Zaten mahkemelerin normalde yaşama şansı olan firmalara bu imkanı sunması lazım. Şu anda ticari kredilerin takip oranı yüzde 1,8. 10 yıllık ortalama yüzde 3 civarı. Şu anda bunun çok altındayız."
Şimşek, Eylül 2025 itibarıyla karşılıksız çeklerin toplam keşide edilen çeklere oranının yüzde 2,8 olduğunu ve bunun yüzde 2,5 ile son 12 yıllık ortalamanın üzerinde olduğunu aktardı.
Finansmana erişim konusunda kolaylaştırıcı adımlar attıklarını ve bunun devamının geleceğini vurgulayan Şimşek, Eximbank'ın bu yıl ihracatçılara 53 milyar dolar kredi vereceğini ve bu kredilerin önemli bir kısmının neredeyse yüzde 50 faiz sübvansiyonu içerdiğini kaydetti.
"BENDEN SERMAYECİ ÇIKMAZ"
Şimşek, vergi harcamalarını düşürdüklerine değinerek, 2026'da vergi harcamalarının 1 trilyon 92 milyar lirasının asgari ücretin vergi dışı bırakılmasından kaynaklandığının altını çizdi.
Şimşek, şunları kaydetti:
"Asgari ücrete vergi mi istiyorsunuz? Vergi harcamalarının üçte biri asgari ücretin vergi dışı bırakılmasıdır. Yatırım, üretim ve ihracatın teşviki için bunları yaparsınız. İstihdam için yaparsınız. Bunların tutarı 641,5 milyar lira. Engelli bireyler başta olmak üzere dezavantajlı grupların desteklenmesi, eğitim, sağlık, kültür, spor faaliyetleri için çevresel faaliyetlerin desteklenmesi için ayrılan pay yaklaşık 265 milyar lira. Çiftçilerin tarımsal faaliyetlerinin desteklenmesi için ayrılan pay 262 milyar lira. Çiftçimizin vergisini mi artıralım? Yemi, gübreyi de mi vergiye tabi tutalım? Vergi borcu siliniyor dediğiniz bunlar. Çünkü bunun dışında vergi borcu silinemez, bunların hepsi kanunla yapılıyor, hiçbirisinde benim müdahalem yok."
Bakan Şimşek, "Benden burjuva sermayeci çıkartamazsınız arkadaşlar, mümkün değil. Bakın, kurumlar vergisini 5 puan artıran benim, bankaların vergisini yüzde 20'den yüzde 30'a çıkartan benim, bankaların harçlarını yüzde 50 artıran benim, yurt içi asgari kurumlar vergisi getiren benim, küresel şirketlere asgari kurumlar vergisi getiren benim. Şirketlerin taşınmazlardaki satışlarda yüzde 50 kazanç istisnasını kaldıran benim, iştirak hissesi satış kazancı istisnasını düşüren benim. Kar paylarına stopajı yüzde 10'dan yüzde 15'e çıkartan benim. Şu anda 6 ay vadeye kadar fon ve mevduatlar, toplamın yüzde 95'ini oluşturuyor. Bunların vergisini yüzde 17,5'e çıkardık. Eğer ben rantiyecisiysem, ben küresel sermayeyi temsil ediyorsam nasıl mevduatların faizini yüzde 5'ten yüzde 17,5'e çıkarıyorum. Benden sermayeci çıkmaz. Ben kamu hizmeti yapmak için buradayım." dedi.
"BASİT USULDE KALMASI GEREKENLERE HER TÜRLÜ KOLAYLIĞI YAPMAYA AÇIĞIZ"
Şimşek, daha önce "ücretler enflasyona neden oluyor" dediği iddialarına yönelik böyle bir şey söylemediğini ve o açıklamasında bütçe açığının enflasyonist olacağını kastettiğini de vurguladı.
Yüksek alkollü içkilerde yüzde 1 ÖTV alındığı iddialarına da cevap veren Şimşek, bu gruptaki bazı ürünlerin ÖTV'sinin yüzde 39,8 seviyelerinde olduğunu ve KDV de eklenince vergilerin yüzde 56,5 seviyelerine ulaştığını kaydetti.
Şimşek, haksız rekabetin giderilmeye çalışıldığını, otomatik olarak basit usulden gerçek usule geçilmediğini ve kaidelerin olduğunu belirterek, gerçek anlamda basit usulde kalması gerekenlere yönelik her türlü kolaylığı, düzenlemeyi yapmaya açık olduklarını bildirdi.
#r-1157995#
"NE KRONİK HASTALIĞIM NE DE YAKIN TAKİP GEREKTİREN BİR HASTALIĞIM VAR"
Şimşek, 2025'te alacakları gelir vergisi tutarının 2,8 trilyon lira olduğuna işaret ederek, bunun uluslararası karşılaştırmalara göre düşük düzeyde olduğunu ifade etti.
Asgari ücrete kadar bütün ücretleri vergi dışı tuttuklarını dile getiren Şimşek, "Şimdi dediniz ki 'bu vergi dilimlerini niye artırmıyorsunuz?' Yeniden değerleme oranında artırdık, artıracağız."
Şimşek, çalışanların alın terinin karşılığını alması için ellerinden geleni yapmaya devam edeceklerini söyledi.
"500 bin sosyal konut" projesinin değerli olduğuna dikkati çeken Şimşek, "Samimi şekilde destekleyeceğiz. Çünkü 500 bin sosyal konut için, kira değil, gelirine göre bir kira veya bir bedel ödenecek. Gerçekten asgari ücretlimizin, emeklimizin, memurumuzun alabileceği çerçevede 500 bin konut."
Şimşek, hasta olduğuna ilişkin iddialara yönelik ise "Benim şu anda ne kronik hastalığım ne de yakın takip gerektiren bir hastalığım var. Bugüne kadar ülkeme hizmet dışında, hiçbir mülahazam olmamıştır."
Görüşmelerin ardından Hazine ve Maliye Bakanlığının 2026 yılı bütçesinin yanı sıra Gelir İdaresi Başkanlığı, Türkiye İstatistik Kurumu, Özelleştirme İdaresi Başkanlığı, Sermaye Piyasası Kurulu, Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu, Kamu İhale Kurumu, Kamu Gözetimi, Muhasebe ve Denetim Standartları Kurumu, Sigortacılık ve Özel Emeklilik Düzenleme ve Denetleme Kurumunun bütçe, kesin hesap ve Sayıştay raporları, Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası, Yatırımcı Tazmin Merkezi ile Bankalararası Kart Merkezi AŞ'nin Sayıştay raporları kabul edildi.

CHP Genel Başkanı Özgür Özel’in Ümraniye mitinginde sarf ettiği tartışmalı sözlerin yankıları sürüyor. Özel’in, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı bünyesinde yürütülen soruşturmalara yönelik ifadeleri, siyasetten sert tepkiler doğurdu. Önce
Cumhurbaşkanı Erdoğan
ardından Akın Gürlek Özel'e 500 bin liralık tazminat davası açtı.#r-1158168#
Siyaset cephesinden gelen tepkiler ise hız kesmedi.
"BEN DE O KİŞİYE İT KÖPEK MUAMELESİ YAPARIM"
AK Parti İstanbul Milletvekili Süleyman Soylu, Özel’in sözlerine ilişkin yaptığı açıklamada,
“Özgür Özel’le bugünden sonra (bizden) kim muhatap olur, kim ilişki kurarsa, ‘Tayyip Erdoğan’ın iti köpeği’ sözünü kendi üzerine almış olur. Şahsen ben de o kişiye ‘it köpek’ muamelesi yaparım. Demedi demeyin”
ifadelerini kullandı.Özel’in sözleri, hem siyasi hem de hukuki boyutta tartışmaları alevlendirirken, Ankara ve İstanbul’daki siyaset kulislerinde yeni gerilimlerin fitilini ateşledi.
SORUŞTURMA BAŞLATILMIŞTI
Özel, "Bundan sonra, etrafındakine, talimat verdiğine, bizimle uğraşan itine köpeğine sahip çık" sözlerini sarf ederken İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı, Özel hakkında
"Cumhurbaşkanına hakaret" ve "kamu görevlisine görevinden dolayı hakaret"
suçlarından resen soruşturma başlatmıştı.Açıklamada şu ifadeler yer almıştı:
"Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı Özgür Özel hakkında, bugün ilimizin Ümraniye ilçesinde düzenlenen partisinin mitinginde yapmış olduğu konuşmanın bir bölümünde, 'İmamoğlu çıkar amaçlı suç örgütüne' yönelik soruşturmaları yürüten yargı mensuplarımızı hedef alarak Sayın Cumhurbaşkanımıza hitapla 'Bundan sonra, etrafındakine, talimat verdiğine, bizimle uğraşan itine, köpeğine sahip çık' şeklinde sarf ettiği sözler nedeniyle 'Cumhurbaşkanına hakaret' ve 'kamu görevlisine görevinden dolayı hakaret' suçlarından resen soruşturma başlatılmıştır."

İstanbul Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığının
sosyal medya hesabından yapılan açıklamada,"PiyasaTurkiye"
rumuzlu X sosyal medya hesabı üzerinden yapılan paylaşımlara ilişkin "TMK 6" ve"özel hayatın gizliliğini ihlal etmek"
suçundan soruşturma başlatıldığı belirtildi.EMRAH PEKÜS GÖZALTINA ALINDI
Açıklamada, Siber Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğünce yapılan çalışmalarda, bahse konu sosyal medya hesabının kullanıcısının Emrah Peküs olduğunun tespit edildiği belirtildi.
Peküs'ün, Siirt'te yapılan çalışma neticesinde yakalandığı bilgisi verildi.
#r-1158168#

UEFA Avrupa Ligi’nde grup aşaması heyecanı sürerken Fenerbahçe kritik bir sınav için Çekya deplasmanına çıkıyor. Sarı lacivertli ekip, 7 puanlı Viktoria Plzen karşısında galibiyet alarak üst sıralara yerleşmek istiyor. Teknik Direktör Domenico Tedesco’nun oyuncu tercihleri ve muhtemel 11’i netleşirken, mücadeleyi ekran başından takip edecek futbolseverler maçın yayın kanalı, şifre durumu ve frekans bilgilerini merak ediyor.
VİKTORİA PLZEN FENERBAHÇE MAÇI HANGİ KANALDA?
Fenerbahçe’nin UEFA Avrupa Ligi 4. hafta maçı TRT 1 ekranlarından canlı olarak yayınlanacak. Karşılaşma, canlı ve şifresiz olarak izlenebilecek. Mücadeleye geniş maç önü ve maç sonu yayınları da eşlik edecek.
Maçın spiker ve yorumcu kadrosu TRT tarafından duyurulurken yayın, hem uydu hem de dijital platformlar üzerinden takip edilebilecek.
VİKTORİA PLZEN FENERBAHÇE MAÇI NEREDE İZLENİR?
Mücadele, Çekya’nın Plzen kentindeki Mesta Stadı’nda oynanacak. 23.00’te başlayacak karşılaşmayı Türkiye’den TRT 1 aracılığıyla takip etmek mümkün. Ayrıca TRT’nin resmi dijital yayın platformları üzerinden internetten canlı izleme imkanı da bulunacak.
TRT 1’in yanı sıra maç öncesi gelişmeler, muhtemel 11’ler, maç istatistikleri ve devre arası detayları TRT Spor ve TRT’nin dijital hesapları üzerinden takip edilebilecek. Avrupa’daki temsilcilerimizin maçlarına gösterilen yoğun ilgi nedeniyle yayın akışında da geniş kapsamlı içerikler planlanıyor.
FENERBAHÇE MAÇI ŞİFRESİZ CANLI İZLE
TRT 1, maç gününde şifresiz yayın yapacak. Futbolseverler karşılaşmayı hem uydu üzerinden hem de internet bağlantılı cihazlardan rahatlıkla izleyebilecek. TRT 1 frekans bilgileri güncel olarak TRT tarafından paylaşılıyor.
TRT 1 HD, Türksat 3A uydusu üzerinden 11054 V 30000 3/4 frekansından izlenebilirken Türksat 4A Batı 42ºE / Türkiye - Avrupa 11.958 V 27500 5/6 frekansıyla da yayın yapıyor.
VİKTORİA PLZEN FENERBAHÇE MAÇI NE ZAMAN OYNANACAK?
Maç 6 Kasım 2025 Perşembe günü saat 23.00’te başlayacak. Karşılaşma Çekya’da Mesta Stadı’nda oynanacak.
MUHTEMEL 11'LER
Viktoria Plzen:
Jedlicka, Paluska, Dweh, Jemelka, Souare, Zeljkovic, Memic, Cerv, Ladra, Adu, Durosinmi.Fenerbahçe:
Ederson, Semedo, Skriniar, Jayden, Archie, Alvarez, Oğuz, İsmail, Asensio, Kerem, Talisca#r-1157966,1157803#

Türkiye’nin önde gelen takviye edici gıda markalarından Orzax, İstanbul Esenyurt’taki ana üretim tesisinin kapılarını gazetecilere açtı. Basın mensuplarına üretim süreçlerini tanıtan
Orzax Genel Müdürü Yunus Emre Alimoğlu
, şirketin hem Türkiye’deki liderliğini pekiştirmeyi hem de global pazarlarda büyümeyi hedeflediklerini söyledi.Alimoğlu, “Bugün ciromuzun yüzde 10’u ihracattan geliyor. 2028’e kadar bu oranı yüzde 35’e çıkarmayı hedefliyoruz” dedi.
AR-GE’YE 55 MİLYON TL YATIRIM
2004 yılında sağlık profesyonellerinin ortak girişimiyle kurulan
Orzax
, bugün aylık 2,5 milyon kutu üretim kapasitesi ve 800 kişilik istihdamıyla sektörün en büyük üreticileri arasında yer alıyor.Şirket, 2024 yılında Ar-Ge’ye 55 milyon TL yatırım yaptı. Alimoğlu, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı tarafından tescillenen Nuvita Biosearch Center’da
probiyotik, vegan Omega-3 ve mikroalg
temelli ürünler üzerinde çalıştıklarını belirterek, “Bilim temelli üretim anlayışımız global pazarda rekabet avantajı oluşturuyor” dedi.ESENYURT’TA YENİ ÜRETİM TESİSİ GELİYOR
Orzax, mevcut tesisinin ardından
ikinci büyük üretim tesisini 1,6 milyar liralık yatırımla yine İstanbul Esenyurt’ta hayata geçirecek.
Tesisin bu yıl içerisinde faaliyete geçmesi planlanıyor. Yeni fabrikanın, hammadde üretimini endüstriyel ölçekte gerçekleştirecek bir yapıda olacağını söyleyen Alimoğlu, “Bu yatırım, artan kapasite ihtiyacımıza cevap verecek. Ayrıca 2025’te dermokozmetik alanına da güçlü bir giriş yapacağız. Neredeyse tamamen ithal ürünlerin hâkim olduğu bu pazarda, yerli ve bilim temelli ürünlerle fark oluşturmayı hedefliyoruz” ifadelerini kullandı.
Alimoğlu, ayrıca sporcu beslenmesi alanında da yeni formülasyonlar geliştirdiklerini, bu ürünlerin iç pazardaki büyümeye önemli katkı sağlayacağını ifade etti. Şirket, önümüzdeki dönemde ilaç üretimi alanına yatırım yapmayı da planlıyor.
ASYA PAZARINA STRATEJİK HAMLE: KAZAKİSTAN TESİSİ
Orzax, küresel büyüme stratejisi kapsamında
40 milyon dolarlık yatırımla Kazakistan’da yeni bir üretim tesisi
kuracak.2027’de faaliyete geçmesi planlanan tesisin, ülkenin zengin tıbbi ve aromatik bitki kaynaklarını kullanarak hem bölgesel hem de global pazarlara üretim yapacağı belirtildi.
Alimoğlu, “Kazakistan’daki tesisimiz Orta Asya’dan Çin’e, Rusya’dan Güneydoğu Asya’ya kadar uzanan coğrafyada stratejik bir üretim ve dağıtım merkezi olacak” dedi.
HEDEF GLOBAL MARKA OLMAK
Takviye edici gıda sektörünün 2030 yılına kadar dünyada 200 milyar dolara ulaşmasının beklendiğini hatırlatan Alimoğlu, Orzax’ın bu büyümeden daha fazla pay almak için hem üretim hem de Ar-Ge tarafında yatırımlarını artırdığını vurguladı.
“Bilimsel yaklaşımla üretilen yerli markalar global ölçekte de rekabet edebilir. Biz bu vizyonla ilerliyoruz” ifadelerini kullandı.

Batı Avustralya eyaletine bağlı Esperance bölgesi yakınlarındaki Wharton Plajı’nda Brown ailesi, karaya vurmuş cam bir şişenin içinde iki farklı mektuba rastladı. Şişedeki mektupların, 27 yaşındaki Er Malcolm Neville ile 37 yaşındaki Er William Harley tarafından,
15 Ağustos 1916’da
kaleme alındığı tespit edildi.Askerlerin,
“HMAT A70 Ballarat”
adlı gemiyle12 Ağustos
1916’
da Adelaide kentinden ayrılarak Fransa’daki Batı Cephesi’nde bulunan 48. Avustralya Piyade Taburu’na takviye sağlamak üzere yola çıktığı belirtildi.Neville’ın bir yıl sonra savaşa giderken hayatını kaybettiği, Harley’nin ise savaştan sağ çıkanlardan olduğu ancak 1934’te kansere yenik düşerek memleketi Adelaide’de toprağa verildiği kaydedildi.
"MEKTUP BULAN KİŞİDE KALABİLİR"
Neville, şişeyi bulacak kişiden mektubunu annesi Robertina Neville’ye ulaştırmasını isterken, Harley annesi hayatta olmadığı için mektubunun bulanda kalabileceğini yazdı. Annesi için kaleme aldığı mektupta Neville, “Gerçekten çok iyi vakit geçiriyoruz. Yemekler şimdiye kadar gayet güzel, sadece bir öğünü denize dökmek zorunda kaldık.”
#r-1154414#
"DENİZİN ORTASINDA BİR YERDEYİZ"
Mektuplarında, Harley “Büyük Avustralya Körfezi’ndeyiz Denizin ortasında bir yerdeyiz
Harley’nin torunu Ann Turner, mektupların bulunmasının ailesi için oldukça şaşırtıcı olduğunu belirterek, “İnanılmaz... Büyükbabamızın mezarından bize ulaştığını hissediyoruz.”
#r-1155996#

Apple
, siber güvenlik alanındaki en iddialı adımlarından birini atıyor. Şirket, bug bounty (ödüllü açık bulma) programını yenileyerek bireysel ödemelere ek olarak bonus sistemi başlatıyor. Yeni düzenlemeyle birlikte, özellikle“felaket düzeyinde”
güvenlik açıklarını bulan araştırmacılar içinödül miktarı 5 milyon dolara
kadar çıkabilecek.#r-1151366#
Gelecek aydan itibaren yürürlüğe girecek sistemde, Apple ayrıca
Lockdown Mode’u aşabilen açıklar veya beta sürümlerde keşfedilen güvenlik hataları için ek ödüller verecek
.Apple Güvenlik Direktörü Ivan Krstic, programın 10 yıl önce yalnızca davetli araştırmacılara açık olduğunu, 2020’den itibaren halka açıldığını hatırlatarak, bugüne kadar 800’den fazla araştırmacıya toplam 35 milyon dolar ödül dağıtıldığını söyledi.
Yeni sistemle birlikte Apple, tek tıklamalı WebKit açıkları ve kablosuz bağlantı üzerinden yapılan yakın mesafe saldırılarını da program kapsamına aldı. Ayrıca “Target Flags” adlı yeni uygulamayla araştırmacılara, açıklarını hızlı ve kesin biçimde kanıtlayabilecekleri bir “capture the flag” yarışma ortamı sunulacak.
"AHLAKİ BİR SORUMLULUĞUMUZ VAR"
Krstic, şirketin yalnızca az sayıdaki kullanıcıyı değil, tüm ekosistemi koruma vizyonuna sahip olduğunu vurguladı:
“Casus yazılımlar az kişiyi hedef alıyor olabilir ama gazeteciler, teknoloji şirketleri ve sivil toplum kuruluşları bu araçların kötüye kullanıldığını defalarca belgeledi. Bu insanları savunmak bizim için büyük bir ahlaki sorumluluk.”
Apple ayrıca, güvenlik çalışmalarını desteklemek amacıyla bin adet iPhone 17’yi sivil toplum kuruluşlarına bağışlayacağını ve yeni “Memory Integrity Enforcement” sistemiyle iOS’taki en sık istismar edilen açık türlerini etkisiz hale getirmeyi hedeflediğini açıkladı.
Yeni sistemin, özellikle aktivistler, gazeteciler ve politikacılar gibi hedef alınma riski yüksek kullanıcıları koruması bekleniyor.
