Ankara ve Bursa'nın ardından
Edirne
'de de su kesintileri başlıyor. Tam 36 saat sürecek kesintileri vatandaşlar tepkiyle karşılarken,"Edirne'de su kesintisi ne zaman, saat kaçta bitecek?"
soruları şimdiden araştırılmaya başlandı. Ayrıca su kesintilerinin başlayacağı tarih de merak ediliyor.EDİRNE'DE SU KESİNTİSİ NE ZAMAN, SAAT KAÇTA BİTECEK?
Edirne'nin bazı mahallelerinde su hatlarında yapılacak bakım ve iyileştirme çalışmaları nedeniyle 36 saatlik su kesintisi uygulanacak.
Su kesintisileri Yıldırım Beyazıt, Yıldırım Hacı Sarraf, Yeniimaret, Kurtuluş, Cumhuriyet (Hilly Otel civarı), Şükrüpaşa (Gölet mevkisi), Nişancıpaşa, Barutluk, Sarıcapaşa, Medresealibey, Menzilahır ve Umurbey mahallelerinde yaşanacak.
Kesintiler 2 Kasım 2025 Pazar günü saat 12.00’de başlayacak, 3 Kasım Pazartesi günü saat 24.00’te sona erecek.
EDİRNE SU KESİNTİSİ SORGULAMA İÇİN TIKLAYINIZ
#r-1157014#

Kocaeli'nin
Gebze ilçesinde 7 katlı binanın enkaz
alanında 40'ın üzerinde alanında uzman görevli inceleme yapıyor.Çalışmalar hakkında bilgi veren AFAD Deprem ve Risk Azaltma Genel Müdürü Prof. Dr. Orhan Tatar, "Binaların etrafında daha detay bir takım jeolojik gözlemler yaparak buralara vatandaşlarımızın tekrar dönüp dönemeyeceği konusunda kafamızı netleştirmemiz gerekiyor" dedi.
Mevlana Mahallesi Issıkgöl Caddesi'nde 29 Ekim'de çöken 7 katlı binada enkaz altında kalan 5 kişilik Bilir ailesinden Dilara Bilir (18) enkazdan sağ olarak kurtarılırken, baba Levent (44), anne Emine ve çocukları Muhammed Emir (12) ile Hayrunisa Bilir (14) hayatını kaybetmişti.
16 BİNA TAHLİYE EDİLDİ, 30 BİNAYA GEORADAR TAKILDI
Enkaz kaldırma çalışmaları sürerken zemininde de incelemeler başlatıldı. Uzman ekipler tarafından hem zemin kontrolleri hemde binanın yıkılış biçimiyle ilgili geniş kapsamlı inceleme yapılıyor. Ayrıca bölgedeki mühürlenen 16 bina da yapısal ve zeminsel bakımdan inceleniyor. 30 binaya da georadar tarama cihazı takılarak, binaların hareketi gözleniyor
"BU ÇALIŞMALARIN 2 GÜN DAHA OLACAĞINI ÖNGÖRÜYORUZ"
Çalışmaların 2 gün daha sürmesini beklediklerini ifade eden Kocaeli Valisi İlhami Aktaş, "Gebze'de 29 Ekim'de yaşadığımız elim olayın olduğu bölgedeyiz. Burada dün geceden beri artırılan ekip sayıları ile araç gereçlerle, olayın sebebiyle ilgili araştırmalar devam ediyor. AFAD koordinesinde Çevre ve Şehircilik Bakanlığımızın personelleri, genel müdürlük düzeyinde daire başkanlarımız, 6 üniversitemizden uzmanlar burada adeta bir bilim kurulu oluşturulmuş şekilde incelemelerine devam ediyor. Vatandaşımızın can güvenliğini sağlamak için başta tahliye ettiğimiz binalar olmak üzere belli bir çaptaki binaların hepsi öncelikle tek tek kontrol ediliyor. Zeminle ilgili hem teknik hem görsel incelemeler yapılıyor. Sismik araştırmaları, radar okumaları çalışmaların hepsi yürütülüyor. Bu çalışmaların 2 gün daha olacağını öngörüyoruz. Bugün bölgeden tahliye ettiğimiz vatandaşlarımızı ziyaret ettik. Onları süreçle ilgili bilgilendirdik. İhtiyaç ve sorunlarını dinledik. Heyetin hazırlayacağı rapor yazılıp tam bittiği zaman daha sağlıklı bilgi vermek söz konusu olacak" ifadelerini kullandı.
#r-1156194#
"BİRİNCİ ÖNCELİĞİMİZ VATANDAŞLARIMIZIN GÜVENLİĞİ"
İlk önceliklerinin bölgedeki vatandaşların güvenliği olduğunu söyleyen Kocaeli Büyükşehir Belediye Başkanı Tahir Büyükakın, "Başından beri söylüyoruz birinci önceliğimiz vatandaşlarımızın güvenliği. Tahliye ettiğimiz vatandaşlarımızın binaya tekrar geri dönme kararını vermek çok kritik ve dikkatle verilmesi gereken bir karar. Şu ana kadar 28 tane iş yeri, 21 tane bina ve 79 tane bağımsız birim tahliye edildi. 252 vatandaşımız binalarında kalamıyorlar. Şu anda 73 tanesi bizim Büyükşehir belediyemizin tesisinde bir kısmı Gebze belediyemizin tesisinde geçici olarak ikamet ediyorlar. Sahada toplamda 27 tane kamu kurum ve kuruluşu çalışıyor. 427 tane personel 120 tane araç var. Ama şu anda en kıymetli ve kritik çalışma yürütenler üniversite hocalarımızla birlikte bu çalışmaları yapıyorlar. 6 tane üniversitemizden TÜBİTAK'tan hocalarımız buraya geldiler. Ben öncelikli olarak onlara teşekkür etmek istiyorum. Deprem ve Risk Azaltma Genel Müdürü burada büyük bir ekibi mobilize etti. Ben şehrim adına kendisine ayrıca teşekkürü borç biliyorum"
"VATANDAŞLARIMIZIN TEKRAR DÖNÜP DÖNEMEYECEĞİ KONUSUNDA KAFAMIZI NETLEŞTİRMEMİZ GEREKİYOR"
40'ın üzerinde alanında uzman görevlilerin alanda inceleme yaptığını ifade eden AFAD Deprem ve Risk Azaltma Genel Müdürü Prof. Dr. Orhan Tatar, "6 üniversitemizden birde TÜBİTAK Marmara Araştırma Merkezi'nden gelen akademisyenlerle beraber yaklaşık 40'ın üzerinde araştırmacı burada şu anda bugün görev yapıyor. Bu tabii önemli bir ayrıntı. Kritik karar vermek durumundayız burada gerçekten zeminin ve üzerindeki yapıların etkileşimini çok doğru ve net bir şekilde ortaya koymak durumundayız. O nedenle çok fazla sayıda jeofizik yöntemi, jeolojik gözlemlerimizi bir araya getirerek bu kararı vermek durumundayız. Yarın, ertesi gün belki diğer gün de buradaki bu çalışmalarımız devam edecek. Özellikle bir yandan değişik jeofizik yöntemleri kullanırken diğer yandan da yine dün tahliye edilmiş olan binaların etrafında daha detay bir takım jeolojik gözlemler yaparak buralara vatandaşlarımızın tekrar dönüp dönemeyeceği konusunda kafamızı netleştirmemiz gerekiyor. Daha büyük ölçekte de bölgede gerçekten bir risk var mıdır? Yok mudur? Bunu da ortaya koymak tabii son derece önemli" diye konuştu.
#r-1156820#
"YARIN AKŞAMA DOĞRU BELKİ BİRAZ DAHA ÖNÜMÜZÜ GÖREBİLECEĞİZ"
Yapılan testler sonucunda yarın daha net verilere ulaşacaklarını belirten Deprem ve Risk Azaltma Genel Müdürü Prof. Dr. Tatar, "Bu çalışmaların dışında özellikle yine kamu kurum ve kuruluşlarımızdan da çok ciddi şekilde veri elde ediyoruz. Özellikle Büyükşehir Belediyemizin elindeki tüm verileri bugün değerlendirdik inceledik. Yarın Devlet Su İşlerini'nin elindeki yeraltı sularıyla ilgili bütün bilgileri inceleyeceğiz. Maden Tetkik ve Arama Genel Müdürlüğü'nün elinde çok ciddi bölge jeolojisiyle alakalı veriler var onları inceleyeceğiz. Dolayısıyla birçok farklı parametreyi farklı bilimsel ve teknik veriyi bir araya getirip sonuçta ortaya sağlıklı bir bakış açısıyla bir rapor koyacağız. Bu anlamda özellikle üniversitelerimize çok teşekkür ediyorum. Gerçekten çok büyük bir gayretle ve sahaya yüzü dönük öğretim üyelerimizin burada gece gündüz çabasıyla bu işi yürütüyoruz. Bugün de akşam geç saatlere kadar yine ölçümler devam edecek yarın sabah tekrar erkenden başlayacak. Yarın akşama doğru belki biraz daha önümüzü görebileceğiz" ifadelerini kullandı.
"SINDIRGI DEPREMİNİN BURAYA BİR ETKİSİ OLDUĞUNU DÜŞÜNMÜYORUZ"
Sındırgı depreminin buraya etki etmediğini düşündüklerini dile getiren Prof. Dr. Tatar, "6.1 büyüklüğündeki Sındırgı depreminin buraya bir etkisi olduğunu düşünmüyoruz. Tabii diğer açıdan burada zeminden kaynaklı bir problem mi var, binanın kendisiyle ilgili bir münferit bir problem mi var, bunları zaten bütün yaptığımız bu çalışmaların sonucunu anlamış olacağız" dedi.

Reha Muhtar
boşandığı eşi Deniz Uğur'la iki çocuğunun velayeti için yıllardır davalık olmuş, mahkeme geçtiğimiz günlerde kararını vermişti.Kararını açıklayan mahkeme, Deniz Uğur Gülener’in çocuklarının velayetini almak için açtığı davayı kabul etmiş velayeti de anneye vermişti.
#r-1156726#
Sıkıntılı günlerden geçen sunucu bu defa havalimanındaki görüntüleriyle konuşuldu.
PERSONELE BAĞIRDI
Sosyal medyaya düşen görüntülerde Reha Muhtar’ın havalimanında uçağını kaçırdığı, güvenlik noktasında telefonu elindeyken X-ray’den geçmek isteyince görevlilerle tartıştığı iddia edildi.
Muhtar,
“Zulmetmeyi annenizden mi, babanızdan mı öğrendiniz?”
sözleriyle dikkat çekti.Telefonla X-ray'den geçmeye çalışan ve çıkışsız bir kapıdan çıkmaya kalkışan Muhtar'ın o anları başka bir yolcu tarafından cep telefonu kamerasıyla kaydedildi.

CREMONESE - JUVENTUS MAÇI HANGİ KANALDA, NEREDE İZLENİR?
İtalya Serie A’da haftanın dikkat çeken maçlarından biri Cremonese ile Juventus arasında oynanacak.
Cremonese - Juventus maçı bu akşam S SPORT 2, S SPORT Plus ve Tivibu Spor 1 platformlarından canlı ve şifreli olarak yayınlanacak.
CREMONESE - JUVENTUS MAÇI NE ZAMAN, SAAT KAÇTA?
Cremonese - Juventus maçı 1 Kasım 2025 Cumartesi günü saat 22.45’de başlayacak.
Maça Cremona’daki Giovanni Zini Stadyumu ev sahipliği yapacak.CREMONESE - JUVENTUS MAÇINDA KENAN YILDIZ İLK 11'DE Mİ?
Juventus cephesinde genç yıldız Kenan Yıldız’ın maça ilk 11’de başlaması beklenmiyor.
Teknik direktörün hücum hattında Dusan Vlahovic ve Lois Openda gibi isimlere öncelik vermesi öngörülüyor. Kenan’ın mücadeleye yedek kulübesinde başlayıp oyunun gidişatına göre ikinci yarıda forma şansı bulması bekleniyor.CREMONESE - JUVENTUS MUHTEMEL 11'LER
Cremonese:
E. Audero, F. Terracciano, F. Baschirotto, M. Bianchetti, W. Bondo, T. Barbieri, M. Payero, J. Vandeputte, R. F. Mussolini, J. Vardy, F. BonazzoliJuventus:
M. Di Gregorio, P. Kalulu, F. Gatti, L. Kelly, M. Locatelli, W. McKennie, F. Conceição, T. Koopmeiners, A. Cambiaso, L. Openda, D. Vlahović#r-1156888,1156875,1156840#

ABD’nin Ankara Büyükelçisi ve Suriye Özel Temsilcisi Tom Barrack, Bahreyn’de düzenlenen Manama Diyaloğu 2025’te yaptığı konuşmada, Türkiye’nin bölgesel diplomasideki etkili rolünü övdü. Barrack, Gazze’deki ateşkesin Ankara’nın katkısı olmadan sağlanamayacağını söyledi.
#r-1156560#
"Gazze ateşkesi Türkiye olmadan gerçekleşmezdi. Cumhurbaşkanı Erdoğan’a Başkan Trump dört kez teşekkür etti "dedi.
Barrack, Türkiye’nin Hamas’ı terör örgütü olarak tanımamasının, ateşkese giden süreçte direnişin son aşamasında tarafları masaya oturtan ana etken olduğunu dile getirdi.
"TÜRKİYE SÜRECİN KATILIMCISI OLACAK"
İsrail Başbakanı Netanyahu’nun söylemleri nedeniyle Türkiye’nin rolü konusunda bazı çekinceler bulunduğunu belirten Barrack, bunun “asılsız” olduğunu ifade etti:
"İsrail, Erdoğan ile Netanyahu arasındaki söylemler nedeniyle Türkiye’nin rolünden çekiniyor, ancak bu endişe yersiz. Süreç şu anda askıda olsa da, Türkiye yeniden masanın belirleyici aktörü olacak."
"ANKARA'NIN ETKİSİ BÜYÜK"
Barrack, Türkiye ile Suriye arasındaki ilişkilerin “çok elverişli” bir aşamada olduğunu belirterek, Ankara’nın Suriye’nin yeniden entegrasyonunda merkezi rol oynadığını söyledi.
“Türkiye ile Suriye arasındaki ilişkiler çok elverişli. Sınırın ötesinde üç buçuk milyon Suriyeli var ve bu büyük bir fırsat.”
ABD elçisi, bu yakınlaşmanın Suriye’nin iç konsolidasyonu ve bölgesel istikrar için “yeni bir kapı araladığını” dile getirdi.
"TÜRKİYE-İSRAİL ARASINDA TİCARET ANLAŞMASI YAKINDA"
Gazze sürecindeki ilerlemenin sürmesi halinde, Türkiye ile İsrail arasında ekonomik bir yakınlaşma beklediklerini açıklayan Barrack,
"İvme devam ederse, kısa süre içinde Türkiye ile İsrail arasında bir ticaret anlaşması göreceğiz." diye konuştu.
"TÜRKİYE, NATO'NUN EN BÜYÜK MÜTTEFİKİ"
Konuşmasında Türkiye’nin NATO içindeki önemine de değinen Barrack, Ankara’nın hem güvenlik hem diplomasi ekseninde belirleyici rol oynadığını vurguladı:
“Türkiye, Arap olmayan bir Müslüman ülke olarak istikrarlı bir platforma sahip. NATO’daki en büyük müttefikimizdir.”
"DEVLET HİZBULLAH'TIR"
Barrack’ın konuşmasının en çarpıcı bölümlerinden biri Lübnan hakkındaki sözleri oldu. ABD elçisi, ülkeyi “başarısız bir devlet” olarak tanımladı ve devlet otoritesinin Hizbullah’ın elinde olduğunu söyledi.
"Lübnan başarısız bir devlettir. Merkezi bir bankası yok, bankacılık sistemi çökmüş durumda. Elektrik yok, su yok. İnsanlar jeneratörlere ve özel sağlayıcılara bağımlı."
Barrack, Hizbullah’ın Lübnan devleti yerine geçtiğini vurguladı:
“Peki devlet nedir? Devlet Hizbullah’tır. Güneyde Hizbullah su ve eğitim sağlıyor. 40.000 askeri var; Lübnan Silahlı Kuvvetleri’nin 60.000 askeri var. Ama Hizbullah askerleri ayda 2.200 dolar, LAF askerleri 275 dolar alıyor.”
Elçi, Hizbullah’ın 15 ila 20 bin arasında roket ve füzeye sahip olduğunu, buna karşılık Lübnan ordusunun “eski cipler ve AK-47’lerle” sınırlı kaldığını belirtti.
Lübnan, yabancı terör örgütü tarafından felç edilmiş bir hükümete sahip. Amerika, başarısız bir devletin temposunu daha fazla belirlemesine izin vermeyecek."
TÜRKİYE'NİN KONUMU: NATO'NUN EN BÜYÜK MÜTTEFİKİ
Barrack, Türkiye’nin Orta Doğu’daki istikrar için kilit ülke olduğunu söyledi:
“Türkiye, Arap olmayan bir Müslüman ülke olarak istikrarlı bir platforma sahip. Bizim dışımızda NATO’daki en büyük müttefikimizdir.”
"BATI'NIN YÜZ YILLIK HATALARI SONA ERMELİ"
Barrack, konuşmasının sonunda Osmanlı sonrası döneme atıfta bulunarak Batı’nın Orta Doğu’daki tarihsel yaklaşımını da eleştirdi:
"Osmanlı İmparatorluğu’nun çöküşünden bu yana Batı’nın yaptığı her şey bir hataydı. Sömürge mantığı ve dış müdahaleler başarısız oldu. Artık bölgesel refahın anahtarı bölgenin kendisinde."

Kanal D, ATV, NOW TV, TRT 1, Show TV, Star TV ve TV8 yayın akışında yer alan yapımlar arasında hem diziler hem de eğlence içerikleri bulunuyor. 1 Kasım TV yayın akışı listesi...
CUMARTESİ AKŞAMI HANGİ DİZİLER VAR?
Cumartesi akşamı ekranlarda yerli dizi yoğunluğu dikkat çekiyor. Kanal D ekranlarında Murat Yıldırım ve Cemre Baysel'in yer aldığı Güller ve Günahlar yeni bölümüyle yayınlanacak. NOW TV’de ise başrolde Burçin Terzioğlu'nun yer aldığı Ben Leman izleyicisiyle buluşacak. ATV tarafında Onur Tuna ve Simay Barlas'ın izleyici karşısına geçtiği Aynadaki Yabancı yeni bölümleriyle yer alacak.
Show TV’nin sevilen eğlence programı Güldür Güldür Show ekrana gelirken TRT 1 ekranlarında ise geniş kitlelerin ilgiyle takip ettiği Gönül Dağı Cumartesi akşamlarının klasikleşen dizisi olarak yerini koruyor. Star TV’de ise Bayi Toplantısı filmi ekranlara gelecek.
1 KASIM BUGÜN HANGİ DİZİLER VAR?
1 Kasım Cumartesi 20.00'de ekrana gelen diziler:
Kanal D: Güller ve Günahlar 4. Bölüm
ATV: Aynadaki Yabancı 5. Bölüm
TRT 1: Gönül Dağı 191. Bölüm
NOW TV: Ben Leman 5. Bölüm
Show TV: Güldür Güldür Show
Star TV: Bayi Toplantısı (Film)
TV8: MasterChef Türkiye
#r-1156950,1156951,1156900#

Genelde tek bacak ya da tek kolda yavaş yavaş artan bir şişlikle kendini ifade eden
lenfödem
hastanın geçirdiği bir ameliyat, burkulma, ayak parmaklarına mantar ya da enfeksiyon sonrasında ortaya çıkabilir.PANTOLON BİR BACAĞI SIKIYORSA…
Kalp ve Damar Cerrahisi Uzmanı Op. Dr. Cafer Abbasoğlu, "Ayakkabı-çizme bir ayağa dar geliyorsa, pantolon bir bacağı sıkıyorsa, aynı yüzük bir ele olurken diğerine olmuyorsa hastalar mutlaka bir kalp damar uzmanına başvurmalıdır" dedi.
VÜCUT DİRENCİ DÜŞENLERİ TEHDİT EDİYOR
Vücut direncinin düşmesinin önemli bir etken olduğunu belirten Abbasoğlu, "Enfeksiyon ya da travma sonucu lenf düğümlerinin zedelenmesi ve doku içinde lenf sıvısının birikmesiyle ortaya çıkan şişlik aynı zamanda bu bölgeyi enfeksiyonlara hassas hale de getirir. Doppler ultrason ile yaptığımız muayenelerde lenf yollarındaki genişlemeyi kolaylıkla görüyoruz. Özellikle vücut direnci düşük hastalarda, ayak parmaklarının terlemesi, kaşınması sonrası bölgeye enfeksiyon ya da mantar yerleşebilir. Lenf yollarını daraltan bu enfeksiyon hastaların 40 derece ateş ve hayati tehlikeyle hastaneye yatmalarına da yol açabilir" dedi.
BELİRTİLER NELER?
Özellikle kalp hastalarının ayak bileklerini çalıştıracak hareket ya da yürüyüşleri ihmal etmemesi gerektiğinin altını çizen Cafer Abbasoğlu, "Meme kanseri ameliyatları sonrasında koltuk altındaki lenf bezleri de alındığı için kollarda şişme ortaya çıkabilir. Bu da lenfödemdir ve tedavi edilmelidir. Yaz mevsiminde şişlikler daha da artabilir. Bu hastalar, parmak aralarının terlemesi ya da ıslak kalması, ayakkabı vurması, sinek-böcek ısırıkları, ayakta kesiklerin oluşması gibi durumlara karşı dikkatli olmalıdır. Bu durum lenf yollarında enfeksiyona yol açabilir. Kızarıklık ve şişlik daha artar. Piknik ya da tatilde ayaklarınızı vurulma, çizilme ya da ıslak kalmaya karşı koruyun" dedi.
LENFÖDEMDE TEDAVİ YÖNTEMİ
Hastaların konforunu bozmadan düşük enerjili laser- oksijen tedavisi ile sonuç aldıklarını belirten Abbasoğlu, "Bu tedavi, hücrelerin enerji üretim merkezleri olan mitokondrilerde oksijen kullanımını artırarak doku onarımını ve iyileşmeyi destekler. Böylece ödemli bölgelerde hücre yenilenmesi ve iyileşme süreçleri hızlanır. 6 farklı renkteki düşük enerjili laser uygulaması ile hastanın düzgün çalışmayan lenf düğümleri ve tıkanmış lenf yolları genişletilirken buradaki lenf akışı normale döndürülüyor. Mikrosirkülasyonu iyileştirerek dokulara daha fazla oksijen ulaşmasını sağlar ve ağrıyı hafifletir. Bu sayede hastalar hem fiziksel rahatlama yaşar hem de günlük aktivitelerinde daha aktif hale gelir. Hasta arka arkaya gerçekleşen 10 günlük tedavide daha seanslar devam ederken bile şişliğin indiğini görüyor. Son zamanlarda dünyada hızla yaygınlaşan bu tedavinin herhangi bir yan etkisi yok. Her yaştan herkese uygulanabilir. Her mevsimde yapılabilir. Tedavisi olmadığı söylenmiş, sadece çorap verilip gönderilmiş ancak çözüm bulamamış hastalar da bu yöntemle ayaklarını, kollarını rahatlıkla eskisi gibi kullanabilir. Hemen tedavi sonrasında şiş bacakta 2 cm’e varan incelme görüyoruz. Sonrasında hareketli olur, çoraplarını giymeye devam ederse incelme de devam eder. Tedavinin çalışma prensibinde Laser ışınları kana emdirilerek kan hücrelerini etkilemesi sağlanıyor. Yani seanslar bitse de aslında iyileşme ve koruma süreci sürüyor. Bu arada hasta tansiyon ya da şeker hastası ise tedavi sonrasında bu hastalıkların oluşturabileceği olumsuzluklardan da korunması gerekir. Yani tansiyonunu ve şekerini kontrol altında tutmalıdır. Eğer sürece dikkat ederlerse hastalık tekrar etmeyecektir" dedi.
#r-1131683#

Tottenham Hotspur Alfie Whiteman
artık fotoğrafçılık yapıyor.
WHITEMAN'IN FUTBOL KARİYERİ
İngiliz ekibinin altyapısına 2015 yılında katılan Whiteman, İsveç ekibi Degerfors Jose Mourinho Ange Postecoglou sezon sonunda kulübün kendisini serbest bırakması
https://x.com/SpursOfficial/status/1984214241742610572
"GENÇ YAŞLARDAN İTİBAREN İÇİMDE 'BU KADAR MI' HİSSİ VARDI"
Futbolun kendisini mutlu etmediğini fark ettiğini vurgulayan Whiteman, " 17-18 yaşlarındayken, pansiyonda yaşarken içimde 'Bu kadar mı?' diye bir his vardı. Antrenmana gidiyor, eve dönüp oyun oynuyordum. O zaman bile mutlu olmadığımı anlamıştım
"FUTBOL KISA BİR KARİYER"
Futbol kamuoyunda şaşkınlık yaşatan kararının ardındaki nedeni paylaşan Alfie Whiteman, " Ne kadar başarılı olursanız olun futbol kısa bir kariyer. Artık bu alanda kalmak istemediğimi biliyordum. Gerçekten keyif aldığım, üretici insanlarla çevrili olduğum bir iş yapmak istedim. Onlardan ilham alıyorum

Bugün öğle saatlerinde Sarıyer Emirgan Mahallesinde edinilen bilgiye göre, evli ve 2 çocuk annesi Aydan Vural'ın (36) annesi, "Kızıma ulaşamıyorum, evine geldim pencereden gördüğüm kadarıyla baygın yatıyor" şeklinde polise ihbarda bulundu.
#r-1156879#
EVDE 2 CESET BULDULAR
İhbar üzerine olay yerine giden polis ekipleri sevk edildi. İnceleme yapan ekipler,
Aydan Vural ile yanında yatar vaziyette bir erkek şahsı başlarından vurulmuş ve hayatlarını kaybetmiş şekilde buldu.
UZUN ZAMANDIR TEHDİT EDİYORMUŞ
Yapılan incelemelerde erkek şahsın
Gökhan Meral (36) olduğu ve iddiaya göre Vural ile uzun süredir ilişkilerinin bulunduğu,
aynı zamanda Vural'ı sürekli tehdit ettiği belirlendi.SABIKA DOSYASI KABARIK
Ayrıca Meral'in 5 adet suç kaydının bulunduğu tespit edilirken, üzerinde 1 adet tabanca olduğu da görüldü. Olaya ilişkin İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'nca soruşturma başlatılırken, cenazeler otopsi işlemleri için Adli Tıp Kurumu'na götürüldü.

Türkiye Çelik Üreticileri Derneği'nden (TÇÜD) edinilen bilgiye göre,
eylülde ham çelik üretimi, geçen yılın aynı ayına kıyasla yüzde 7,2 yükselerek 3,2 milyon tona çıktı. Ocak-eylül döneminde de üretim yüzde 1 artışla 28,1 milyon ton oldu.
Nihai mamul tüketimi eylülde yıllık bazda yüzde 9,6 artarak 3,1 milyon tona, ocak-eylül döneminde de yüzde 3,9 yükselişle 28,9 milyon tona yükseldi.
#r-1156908#
ÇELİK ÜRÜNLERİ İHRACATI MİKTARDA ARTTI, DEĞERDE AZALDI
Çelik ürünleri ihracatı, eylülde geçen yılın aynı ayına göre miktar yönünden yüzde 7,6 artışla 1,4 milyon tona yükselirken değer yönünden yüzde 0,2 azalışla 900,5 milyon dolara geriledi.
İhracat, ocak-eylül döneminde 2024'ün aynı dönemine kıyasla miktar bazında yüzde 12,1 yükselişle 11,4 milyon tona, değer bazında da yüzde 3,8 artışla 7,7 milyar dolara çıktı.
İTHALAT 9 AYDA ARTTI
İthalat eylülde geçen yılın aynı ayına göre miktar bakımından yüzde 12,1 artışla 1,5 milyon ton, değer yönünden de yüzde 2,9 yükselişle 1 milyar dolar oldu.
Ocak-eylül döneminde 2024'ün aynı dönemine kıyasla ithalat, miktar bazında yüzde 17,2 artışla 14,2 milyon tona, değer itibarıyla yüzde 3,6 yükselişle 9,9 milyar dolara çıktı.
Geçen yılın ocak-eylül döneminde yüzde 77,8 olan ihracatın ithalatı karşılama oranı, bu yılın aynı döneminde yüzde 78 seviyesine yükseldi.
TÜRKİYE KONUMUNU GÜÇLENDİRİYOR
TÇÜD Genel Sekreteri Veysel Yayan, çelik ürünleri üretimi ve ticaretine ilişkin değerlendirmede bulundu.
Dış pazarlardaki tıkanmalara dikkati çeken Yayan, "
Dünyanın ham çelik üretiminde eylülde olduğu gibi ocak-eylül döneminde de yüzde 1,6 düşüş görüldü. Türkiye'nin 9 ayda üretimi yüzde 1 arttı ve ülkemiz Hindistan ve ABD ile birlikte üretimi büyüyen ülkeler arasında yer aldı.
" dedi.Böylece, Türkiye'nin dünyanın en büyük 7'nci çelik üreticisi konumunu sürdürmeye ve güçlendirmeye devam ettiğini vurgulayan Yayan, şunları kaydetti:
"Çelik tüketimimizin sürekli büyüdüğü bir ortamda, dış pazarlardaki tıkanmalar sebebiyle ihtiyaçların yurt içi tedarik yoluyla karşılanması daha da önem kazandı. Türk çelik sektörünün mevcut durumda iç tüketimi karşılayacak kapasitesi bulunmakla birlikte, kapasite kullanım oranı yüzde 63 gibi son derece düşük bir seviyede seyretmektedir. Türk çelik sektörünün kapasite kullanım oranlarının artırılmasını ve milyarlarca avroluk devlet desteği alan ülkelere karşı rekabet gücünün korunması için ABD ve Avrupa Birliği'ndekilere (AB) benzer tedbirlerin alınması gerekiyor. Ayrıca ciddi ithalat artışları yaşadığımız ülkelere karşı kota uygulanması, kotayı aşan ithalat için ABD ve AB'nin uyguladığına benzer oranlarda vergi ihdas edilmesi önem taşıyor."

Tekirdağ'ın
Marmaraereğlisi ilçesine bağlı Yeniçiftlik Mahallesi Erguvan Çiçeği Caddesi'nde yaşayan Emine Öztekin, evinin bulunduğu bölgedeki bozuk yolu kendi imkanlarıyla onardı."BELEDİYENİN YAPACAĞI İŞİ BEN YAPIYORUM"
Arabaların çukurlara girdiğini, yol yüzünden sürekli sorun yaşandığını söyleyen Öztekin, "
Burası yol ama her yer köstebek yuvası gibi, arabalar çukura düşüyor. Cebimden para verdim, beton attım. Belediyenin yapacağı işi ben yapıyorum, böyle bir şey olur mu?
" diyerek duruma tepki gösterdi.#r-1155691#
Öztekin "Yol yok, su yok, elektrik yok. Her yer ev ama bunlar yok. Lütfen buraya bir çare istiyoruz, böyle olmaz" diye konuştu.

Trabzon
’da yaşayan otomobil tutkunuAli Tokgöz
, 1998 model Tofaş Doğan’ını adeta sıfırdan oluşturdu. Yaklaşık 6 ay süren yoğun bir çalışmayla tamamen yenilenen araç, sıra dışı donanımlarıyla görenleri şaşırtıyor.Bagajına yerleştirilen televizyon ve oyun konsolu sistemiyle dikkat çeken otomobil, internette 1 milyon TL fiyatla satışa çıkarıldı.
MERAK ZAMANLA TUTKUYA DÖNÜŞTÜ
Çocuk yaşlarda sanayide oto elektrik ustalığı yapmaya başlayan Ali Tokgöz, yıllar içinde edindiği tecrübeyle klasik otomobil tutkusunu farklı bir boyuta taşıdı.
1998 model Doğan’ı sıfırdan toplayan Tokgöz, araca güçlü bir ses sistemi, özel jantlar, BMW ayna seti, air süspansiyon, pusula ve daha birçok aksesuar ekledi.
Yaklaşık 250 bin kilometredeki araç, klasik Tofaş modellerinden farklı olarak teknolojik donanımlarıyla öne çıkıyor.#r-1153709#
"TOPLAMDA ALTI AYDA TAMAMLADIK"
Aracın en dikkat çeken özelliği, bagaj kapağına monte edilen
televizyon ve oyun konsolu sistemi
oldu. Bu sayede otomobil, adeta hareketli bir eğlence alanına dönüştü. Projenin tamamen hobi amaçlı başladığını belirten Tokgöz, süreci şöyle anlattı:“Tofaş benim için bir tutku. 13-14 yaşlarından beri sanayideyim, çekirdekten geldik. Aracı toplarken aslında bagaja televizyon koymak gibi bir planımız yoktu. Arkadaşlar ‘aktivite aracı yap’ dediler. Bir arkadaşımın evinden televizyonunu aldık, oyun konsolunu da ekledik. Ortaya bu araç çıktı. Boya işlemi üç ay sürdü, toplamda altı ayda tamamladık.”
"750 BİN TL TEKLİF ETTİLER, SATMADIM"
Tokgöz, aracın satış fiyatını 1 milyon TL olarak belirlediğini, ancak aldığı yüksek teklifleri kabul etmediğini söyledi. "Bu araç benim eğlencem" diyen Tokgöz, "Sadece kullandığımız aksesuarlar bile bu parayı buldu. İşçilik tamamen bize ait. 750 bin TL teklif ettiler ama satmadım. Keyif için yaptım, değeri benim için maddiyattan öte" ifadelerini kullandı.
"ELEŞTİRİLER UMURUMDA DEĞİL"
Modifiyeli Tofaş’ın sosyal medyada da büyük ilgi gördüğünü belirten Tokgöz, “Aracım Türkiye’de satışa çıkan en pahalı Tofaş Doğan olabilir.
Ses sisteminin maliyeti 200 bin TL civarında.
Bagaj kısmı bizim için bir hatıra köşesi gibi oldu. Arkadaşlarla gittiğimiz her yerde oyun oynayıp eğleniyoruz. Eleştiriler geliyor ama biz keyfimize bakıyoruz” dedi.
TÜRKİYE GAZETESİ/Ö. FARUK BİNGÖL-
Piyasalarda ekim ayı işlemleri de tamamlanırken,Borsa İstanbul
’da BİST 100 endeksi geçen ay 10.971 puandan kapanış yaptı. Eylül ayını 11.012 seviyesinden bitiren endeks, böylece ekimde %-0,37 gibi sınırlı bir oranda gerilemiş oldu. Geçen ay en yüksek 11.252 seviyesini test eden endeks, en düşük 10.053’e kadar geriledi. Aylık kapanış ise hem psikolojik hem de teknik anlamda önemli bir dirence işaret eden 11 bin seviyesinin hemen altında gerçekleşti.EKİM AYINDA YAŞANANLAR
Piyasalar ekim ayına, tahminlerin üzerinde gerçekleşen eylül enflasyonu ile başladı. %3,23 olarak gelen aylık TÜFE’nin ardından, TCMB de, ekim ayı toplantısında 100 baz puan gibi daha sınırlı bir indirime gitti ve politika faizini %39,50 seviyesine çekti.
Siyasi taraftaki gelimeler de geçen ay takip edilirken, CHP kurultaylarının iptali talebiyle açılan davasının kabul edilmemesi, bu konudaki belirsizliği giderdi.
#r-1156793#
KASIMDA DA DİKKATLER TÜFE'DE
İç piyasada kasım ayının ilk işlem günü de enflasyon verisiyle başlayacak. AA Finans tarafından gerçekleştirilen ankete katılan ekonomistler, ekimde, Tüketici Fiyat Endeksi'nin aylık bazda %2,69 artabileceğini tahmin ediyor.
Türkiye Cumhuriyeti Merkez Bankası bu yılın 4. Enflasyon Raporunu da gelecek hafta İstanbul'da açıklayacak. Başkan Fatih Karahan, 7 Kasım 2025 Cuma günü saat 10.30'da İstanbul Finans Merkezi TCMB Yerleşkesinde konuyla ilgili bilgilendirme toplantısı düzenleyecek. TCMB yılın 3. enflasyon raporu toplantısında 2025 yıl sonunda enflasyonun yüzde 25 ile yüzde 29 aralığında olacağı öngörüsünde bulunmuştu.
BORSADA BİLANÇOLAR AÇIKLANIYOR
Öte yandan Borsa İstanbul’da işlem gören şirketler bu yılın üçüncü çeyrek dönemine dair bilançolarını açıklamaya başladı. Büyük şirketler liginde yer alan Akbank 38,915 milyar TL, Ereğli Demir Çelik Fabrikaları 2,38 milyar TL, Garanti Bankası 84,04 milyar TL, İş Bankası 44,00 milyar TL, TAV Havalimanları Holding 4,02 milyar TL, TÜPRAŞ 21,82 milyar TL ve Yapı Kredi Bankası 37,80 milyar TL kâr açıkladı.
Açıklanan finansal sonuçlara bakıldığında bankaların kârlılıklarında artış dikkat çekiyor. Yapı Kredi, önceki döneme göre %68,75 kârlılık artışıyla ilk sırada yer alıyor. TÜPRAŞ da %20,60 kâr artışıyla öne çıkıyor.
EKİMDE EN ÇOK YÜKSELEN HİSSELER
BİST 100 kapsamındaki şirketlere bakıldığında, ekim ayında en çok yükselen ilk 10 hisse:
AKSEN:
52,00 TL (%39,48)TURSG:
12,35 TL (%33,08)MAGEN:
29,58 TL (%31,35)RALYH:
198,20 TL (%24,26)SOKM:
44,26 TL (%21,59)SKBNK:
8,01 TL (%18,67)PASEU:
133,00 TL (%16,67)CANTE:
2,42 TL (%15,79)IEYHO:
34,14 TL (%15,34)BRSAN:
481,75 TL (%13,09)EKİMDE EN ÇOK DÜŞEN HİSSELER
Yine BİST 100 kapsamında ekimde en çok düşen ilk 10 hisse ise şunlar oldu:
SASA:
3,07 TL (%-18,13)MIATK:
37,32 TL (%-16,06)KONTR:
31,50 TL (%-13,37)ARCLK:
110,60 TL (%-12,57)BALSU:
21,00 TL (%-11,02)ISCTR:
12,65 TL (%-10,60)FENER:
10,16 TL (%-10,41)OTKAR:
459,50 TL (%-10,34)VESTL:
33,32 TL (%-8,46)THYAO:
291,50 TL (%-7,46)Önemli Uyarı:
Bu içerik, gerçekleşen fiyat hareketleri ve KAP’a yapılan bildirimler dikkate alınarak hazırlanmıştır. Herhangi bir tavsiye niteliği taşımamaktadır.
New York Post'tan edinilen bilgilere göre
ABD
'de Las Vegas yakınlarındaki çöl bölgesinde insan küllerinden oluşan yığınlar bulunmasının ardından olayla ilgili soruşturma başlatıldı.Searchlight adlı kırsal kasaba yakınlarında bir şahıs, toprak bir yolun çevresinde yaklaşık 70 şüpheli kül yığını fark ederek yetkililere ihbarda bulundu.
Yapılan incelemeler sonucunda yığınların kremasyon yoluyla elde edilmiş insan kalıntılarından oluştuğu tespit edildi.
NEVADA ÇÖLÜNDE 315 İNSAN KALINTISI
Bunun üzerine bölgede kapsamlı bir arama çalışması başlatıldı.
İkinci bir noktada da benzer kül yığınları bulundu ve iki alanda tespit edilen toplam yığın sayısının
315’e ulaştığı bildirildi.
Soruşturmayı yürüten kaynaklar, söz konusu kalıntıların muhtemelen bir cenaze evi işletmesi tarafından bırakıldığını değerlendiriyor. Nevada yasaları bireylerin kamu arazilerinde insan küllerini serbestçe dağıtmasına izin veriyor.
Ancak ABD Federal Arazi Yönetimi Bürosu (Bureau of Land Management) kurallarına göre, işletmelerin ticari ölçekte federal arazilere kremasyon kalıntısı dökmesi yasak.
Kalıntıların bulunduğu çöl alanının da federal otorite tarafından yönetilen arazilerden biri olduğu ifade edildi.
Palm Mortuaries and Cemeteries Başkanı Celena DiLullo, 8 News Now kanalına yaptığı açıklamada,
"Hepimiz büyük bir üzüntü duyduk. Bu insanların buraya bırakılmasının kendi istekleri olup olmadığını bilemiyoruz. Eğer bu, onların hatırlanmak istedikleri bir yol değilse, onlara uygun bir yer sağlamak isteriz"
dedi.Kurum, yetkililerle iş birliği yaparak kalıntıların saygılı bir şekilde toplanmasını sağladı. Çarşamba günü itibarıyla 315 kül yığınının çöl bölgesinden alındığı ve kurumun mezarlıklarından birinde bulunan bir kripte yerleştirildiği bildirildi.
DiLullo,
"Bu insanların unutulmaması ve geride bırakılmaması bizim için önemli. Toplumumuz ve mesleğimiz adına bu kişilere ne kadar değer verdiğimizi göstermek istiyoruz"
ifadelerini kullandı.#r-1156827,1156811#

Hollanda'nın Gelderland ilindeki Meteren köyünde armut yüklü bir tır, dönüş yapmaya çalıştığı sırada hemzemin geçitte mahsur kaldı.
5 KİŞİ YARALANDI
Bu sırada hızla gelen yolcu treni, tıra çarptı. Tırdaki armutlar yola saçılırken, tır şoförü ve trendeki 4 kişi yaralandı.
FACİA ANLARI KAMERAYA YANSIDI
Kameraya yansıyan görüntülerde, hemzemin geçitteki tırın dönüş yapamadığı, geri gelerek tekrar hemzemin geçitten geçmeye çalıştığı ve bu sırada yolcu treninin tırı biçtiği görüldü. Bir görgü tanığının ifadesine göre sürücünün dönüş yapacağı virajın çok dar olduğu, bu nedenle hemzemin geçitte kaldığı belirtildi.
Demiryolu operatörü ProRail, kazanın nedenine ilişkin inceleme başlattı.
#r-1156651#

Batı Avustralya eyaletine bağlı Esperance bölgesi yakınlarındaki Wharton Plajı’nda Brown ailesi, karaya vurmuş cam bir şişenin içinde iki farklı mektuba rastladı. Şişedeki mektupların, 27 yaşındaki Er Malcolm Neville ile 37 yaşındaki Er William Harley tarafından,
15 Ağustos 1916’da
kaleme alındığı tespit edildi.Askerlerin,
“HMAT A70 Ballarat”
adlı gemiyle12 Ağustos
1916’
da Adelaide kentinden ayrılarak Fransa’daki Batı Cephesi’nde bulunan 48. Avustralya Piyade Taburu’na takviye sağlamak üzere yola çıktığı belirtildi.Neville’ın bir yıl sonra savaşa giderken hayatını kaybettiği, Harley’nin ise savaştan sağ çıkanlardan olduğu ancak 1934’te kansere yenik düşerek memleketi Adelaide’de toprağa verildiği kaydedildi.
"MEKTUP BULAN KİŞİDE KALABİLİR"
Neville, şişeyi bulacak kişiden mektubunu annesi Robertina Neville’ye ulaştırmasını isterken, Harley annesi hayatta olmadığı için mektubunun bulanda kalabileceğini yazdı. Annesi için kaleme aldığı mektupta Neville, “Gerçekten çok iyi vakit geçiriyoruz. Yemekler şimdiye kadar gayet güzel, sadece bir öğünü denize dökmek zorunda kaldık.”
#r-1154414#
"DENİZİN ORTASINDA BİR YERDEYİZ"
Mektuplarında, Harley “Büyük Avustralya Körfezi’ndeyiz Denizin ortasında bir yerdeyiz
Harley’nin torunu Ann Turner, mektupların bulunmasının ailesi için oldukça şaşırtıcı olduğunu belirterek, “İnanılmaz... Büyükbabamızın mezarından bize ulaştığını hissediyoruz.”
#r-1155996#

Olay, öğle saatlerinde Antepoğlu Sanayi Sitesi’nde meydana geldi. Kamyonet sürücüsü Ö.U., sanayi içerisinde trafik denetimi yapan jandarma ekipleri tarafından durduruldu.
4 BİN 600 TL CEZA YEDİ
Yapılan kontrolde Ö.U.’ya 4 bin 600 lira para cezası uygulandı. Cezaya tepki gösteren sürücü, yakındaki elektrik direğine tırmanarak aşağıya atlayacağını söyledi.
#r-1156384#
ÇEVREDEKİLER İNTİHARDAN VAZGEÇİRDİ
İhbar üzerine bölgeye sağlık, polis ve jandarma ekipleri sevk edildi. Fren testi için sanayiye geldiğini ve sonrasında araç muayene istasyonuna gideceğini ileri süren Ö.U., çevredekilerin kısa süren ikna çabalarının ardından direkten indirildi.
#r-1156322#
Öte yandan bazı sanayi esnafı, sanayi sitesi içerisinde trafik denetimi yapılmasının doğru olmadığını savunarak ekiplere tepki gösterdi.

Eskişehir’in Seyitgazi ilçesinde yer alan
Küllüoba Höyüğü
, bölgedekiİlk Tunç Çağı yerleşimlerinin en önemli merkezlerinden biri
olarak öne çıkıyor.Höyükteki kazılarda uzmanlar, Küllüoba’nın
Batı Anadolu’da erken şehirleşmenin ilk numunelerinden biri
olduğunu belirtiyor.Elde edilen veriler, yerleşimin
Troya ve Orta Anadolu kültürleriyle ticari ve kültürel bağlar
kurduğunu da ortaya koyuyor.İlçe merkezinin 15 kilometre kuzeydoğusunda yer alan höyükteki kazı çalışmaları, Tunç Çağı'nda 1250 yıl boyunca kesintisiz yerleşik hayat sürülen bölgenin tarihinin gün ışığına çıkarılması amacıyla Kültür Varlıkları ve Müzeler Genel Müdürlüğünden alınan izinler doğrultusunda sürüyor.
ÖLÜLERİN GÖMÜLME RİTÜELİ ORTAYA ÇIKARILDI
Bilecik Şeyh Edebali Üniversitesi Arkeoloji Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Murat Türkteki başkanlığındaki ekip tarafından nekropolde yapılan titiz çalışmalar sonucu 5 bin yıl öncesine ait olduğu tahmin edilen ve çocuk mezarı olduğu belirlenen küp şeklindeki mezar ortaya çıkarıldı.
Küp üzerinde yer alan bir parmağı eksik el kabartmasını ve buluntuları yorumlamak amacıyla yürütülen etnoarkeolojik çalışmalar sonucu, kabartmanın o dönem uygulanan bir yas sürecine işaret ettiği belirlendi.
Kazı başkanı Murat Türkteki, höyükten çıkarılan küp mezar üzerinde yer alan bir parmağı eksik el kabartmasının ölülerin gömülme sürecinde uygulanan ritüellere ait bir parça olduğunu söyledi.
Ölülerin neden küp şeklindeki mezara konulduğunun en çok merak edilen hususlardan biri olduğunu kaydeden Türkteki, şöyle konuştu:
"Bununla ilgili çeşitli görüşler vardı. Elimizde bulunan örnek, bizim açımızdan güzel bir veri oldu. Çömlekler anne karnını sembolize ediyor. Bu nedenle çömleğin içerisine yerleştiriliyor. Hatta bir bebeğin anne karnındaki pozisyonu şeklinde ölüler küpün içerisine yerleştiriliyor. Her gömüde aynı şekilde karşımıza çıkıyor. Bu, anne karnını sembolize ediyor."
"BU ÖRNEKTE, FARKLI OLARAK PARMAKLAR 5 DEĞİL 4 TANE"
Türkteki, kazılarla gün yüzüne çıkarılan çömlek üzerinde bir parmağı eksik el kabartması bulunduğuna işaret ederek, "Elimizdeki çömlek, karnını tutan anne pozisyonudur.
Bu örnekte, farklı olarak parmaklar 5 tane değil 4 tane. Neden bunu yaptılar? Bununla ilgili etnoarkeolojik çalışmalar var. Bir uzvun eksiltilmesi, insanların acı karşısında verdiği tepkilerden bir tanesi.
Hala devam eden bazı uygulamalar var. Bu belki bir yası temsil ediyor. Belki bir acıyı temsil ediyor. Bunun birebir uygulandığını söyleyemeyiz. İskeletler açısından en azından örneğimiz yok. Ancak bir çömlekte bunun sembolize edildiğini görüyoruz." değerlendirmesinde bulundu.Murat Türkteki, çömleğin içerisinden 5 yaşında bir çocuğa ait iskelet çıkarıldığına değinerek, şunları kaydetti:
"Burada bir annenin belki kaybettiği çocuğunu temsilen böyle bir uygulama yaptığını veya bunu en azından simgelediğini söyleyebiliriz. El kabartmaları örnek sayısı çok yok. Daha doğrusu Anadolu'da mezar çömleği olarak örnekler yok. El kabartması yaygın bir uygulama. Ritüeller de var. Mezar çömleği olarak ele geçmiş başka bir örnek yok. Küllüoba'daki de tek örnek. Çömlek mezar sayısı çok fazla. En yaygın olan gelenek çömlek mezar. Onun dışında taş sanduka mezar, kerpiç mezar, basit toprak mezar gibi mezar türleri de var. Ama Küllüoba'da böyle sembolizmi bize gösteren tek örnek bu."

Türkiye Büyük Millet Meclisi (
TBMM
) Plan ve Bütçe Komisyonu’ndaMHP Grubu adına konuşan Konya Milletvekili Mustafa Kalaycı hükümete 'refah payı' çağrısı yaptı.
TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu’nda, 2026 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Teklifi ve 2024 Yılı Kesin Hesap Kanunu Teklifi’nin geneli ile Sayıştay raporları görüşüldü. Toplantıda milletvekilleri, bütçe teklifine ilişkin değerlendirmelerini paylaştı.
"TBMM'NİN DENETİM GÖREVİ DAHA ETKİN HALE GELMELİ"
MHP Grubu adına konuşan Konya Milletvekili Mustafa Kalaycı, Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’nde denge ve denetim mekanizmalarının önemine dikkat çekti. Kalaycı,
"TBMM’nin denetim görevini daha etkin yapabilmesi için kesin hesap kanun teklifi ve Sayıştay raporlarının, ayrı bir komisyon tarafından görüşülmesi gerektiğini düşünüyoruz."
dedi."TÜRKİYE BÜYÜYEN VE GÜÇLENEN BİR ÜLKE"
Türkiye'nin büyüyen, güçlenen ve yükselen bir ülke olduğunu dile getiren Kalaycı, Türkiye ekonomisinin 2025'te yüzde 3,3, 2026'da da yüzde 3,8 oranında büyümesinin öngörüldüğünü vurguladı. Bütçede en büyük payın eğitime ayrıldığının altını çizen Kalaycı, sosyal yardım bütçesinin de 2026 yılında 917 milyar liraya yükseltildiğini aktardı.
"YAPISAL REFORMLAR HAYATA GEÇİRİLMELİ"
Türkiye’nin siyasi istikrar ortamında büyük atılımların yapılabileceği bir dönemde olduğunu dile getiren Kalaycı,
"Bu dönemde fiyat istikrarını sağlamaya dönük politikalarla birlikte üretim, tasarruf, vergi, gelir dağılımı, tarım, çalışma hayatı ve dijital ekonomi gibi alanlarda yapısal reformlar mutlaka hayata geçirilmelidir."
değerlendirmesinde bulundu."EMEKLİLERE İLAVE REFAH PAYI VERİLMELİ"
MHP’nin özellikle dar ve sabit gelirli vatandaşların refahını artıracak adımları desteklediğini ifade eden Kalaycı,
"Emeklilerin ve kamu çalışanlarının maaşlarına ocak ayında yapılacak artışta, bütçe imkânları çerçevesinde ilave refah payı verilmesi uygun olacaktır. Ayrıca emekli aylıkları arasındaki eşitsizliklerin kademeli olarak giderilmesi gerektiğini düşünüyoruz."
dedi.#r-1155815#

30 Ekim 2025 Perşembe akşamı televizyon ekranlarında izleyiciler birbirinden iddialı ve heyecan dolu yapımları beklemeye başladı. ATV, Kanal D, Show TV, Star TV, TRT 1 ve Now TV'de yayınlanacak diziler, filmler ve eğlence programları büyük bir ilgiyle takip edildi. İşte bu akşamın yayın akışı...
BU AKŞAM TELEVİZYONDA HANGİ DİZİLER VAR?
30 Ekim 2025 bu akşam 20:00'da Kanal D'de Uzak Şehir, TRT 1'de Mehmed: Fetihler Sultanı, ATV'de Kim Milyoner Olmak İster?, Star TV'de Çok Güzel Hareketler 2, ATV'de Veliaht ve TV8'de MasterChef ekrana gelecek.
KANAL D YAYIN AKIŞI
16:45 Arka Sokaklar
18:30 Kanal D Ana Haber
20:00 Uzak Şehir
23:15 Eşref Rüya
02:00 Kader Bağlayınca
03:30 Poyraz Karayel
05:15 Üç Kız Kardeş
TRT 1 YAYIN AKIŞI
14:30 Cennetin Çocukları
17:45 Lingo Türkiye
19:00 Ana Haber
19:55 İddiaların Aksine
20:00 Mehmed: Fetihler Sultanı
23:15 3'Te 3
00:30 Teşkilat
03:15 Cennetin Çocukları
ATV YAYIN AKIŞI
20:00 Kim Milyoner Olmak İster?
00:20 Nihat Hatipoğlu ile Dosta Doğru
01:20 Kuruluş Orhan
04:00 Kardeşlerim
SHOW TV YAYIN AKIŞI
18:45 Show Ana Haber
20:00 Veliaht
00:15 Kızılcık Şerbeti
03:00 Veliaht
STAR TV YAYIN AKIŞI
19:00 Star Haber
20:00 Çok Güzel Hareketler 2
01:00 Kral Kaybederse
03:30 Hanım Köylü
05:00 Söz
NOW TV YAYIN AKIŞI
19:00 Selçuk Tepeli ile Now Ana Haber
20:00 Halef: Köklerin Çağrısı
00:00 Ben Onun Annesiyim
02:30 Sahtekarlar
05:00 Kefaret
06:00 Karagül
TV8 YAYIN AKIŞI
13:15 MasterChef Türkiye
16:00 Zuhal Topal'la Yemekteyiz
20:00 MasterChef Türkiye
00:15 Caner Taslaman İle Aklımdaki Sorular
03:30 Gel Konuşalım
#r-1155851#

İnovaLİG 2025’te “
İnovasyon Döngüsü
” kategorisinde birincilik ödülünü kazananHayat Kimya
, Türkiye’de geliştirdiği yenilikleri dünyaya ihraç ediyor. Kocaeli’deki ödüllü AR-GE merkeziyle inovasyonu tek çatı altında toplayan şirket, her yıl 500’e yakın araştırma projesi yürütüyor ve farklı kıtalardaki tüketici ihtiyaçlarına yönelik ürünler geliştiriyor. 200’e yakın çalışanı, 74 patent başvurusu ve 100 bini aşkın kullanıcıyla yürütülen çalışmalarla Hayat Kimya, inovasyonu yalnızca bir üretim modeli değil, “insanı merkeze alan bir yaşam felsefesi” olarak konumlandırıyor.AR-GE İÇİN 1 MİLYAR TL'LİK BÜTÇE
2016 yılından bu yana faaliyet gösteren AR-GE merkezi, Hayat Kimya’nın farklı ürün kategorilerindeki araştırma faaliyetlerini tek çatı altında topluyor.
Her yıl yaklaşık 500 proje yürütülen merkezde, bugüne kadar 74 patent ve 90 tasarım başvurusu yapıldı.
Hayat Global AR-GE’den Sorumlu Başkan Yardımcısı Dr. Fikret Koç
, merkezin yalnızca ürün geliştirmeye değil, teknoloji üretimine de odaklandığını belirtti. Koç, “Tüketicilerden gelen geri bildirimleri düzenli olarak takip ediyor, bu verileri yeni projelere dönüştürüyoruz. Amacımız, sürekli gelişen bir araştırma sistemi kurmak” dedi. Koç ayrıca, 2024 yılında AR-GE’ye yatırımlar hariçyaklaşık 1 milyar TL bütçe ayrıldığını aktardı.
Koç, sözlerine şöyle devam etti:
"Kullanıcının geri bildirimi ve kullanım deneyimi dikkatle izleniyor. Bu veriler bir sonraki inovasyonumuzun ilham kaynağı oluyor. Fikirden ürüne, üründen tekrar fikre uzanan canlı bir inovasyon ekosistemi içinde sürekli gelişiyoruz. Tasarlanan yenilikçiliğin iyi uygulanabilir olması ve son kullanıcıya ulaşması gerekiyor. Bu nedenle sürekli gelişimi hedefleyen, sürdürülebilir sistemlere dayalı, sektörün gerçeklerine uygun, tüketicilerin ihtiyaçlarına cevap veren bir yenilikçilik anlayışı ile çalışıyoruz. Özetle, tüm bu inovasyon yolculuğunun doğuşundan tüketiciyle buluşmasına kadar olan tüm süreç, AR-GE ve pazarlama ekiplerimizin ‘birlikte düşünme ve birlikte üretme gücü’ ile mümkün oluyor”
Hayat Strateji ve Pazarlamadan Sorumlu Başkan Yardımcısı Aysel Aydın
da merkezin çalışma yöntemlerine ilişkin bilgi verdi. Aydın, farklı ülkelerden uzmanlarla ortak çalışmalar yürüttüklerini belirterek, “Geçtiğimiz dönemde Japonya, Kore ve Çin’den gelen uzmanlarla ortak araştırmalar yaptık. Türk tüketicilerinin beklentilerini farklı kültürlerin bakış açısıyla değerlendirdik” ifadelerini kullandı."Sadece mühendislerle değil jinekologlar, pediatristler, moda tasarımcıları, psikologlar ve sosyologlarla sürekli fikir alışverişi yapıyoruz."
diyen Aydın, "Biz AR-GE merkezimizde bilimle duyguları buluşturuyor; inovasyonu insana temas eden bir deneyim yolculuğuna dönüştürüyoruz." diye de devam etti.Her yıl yürütülen 500’e yakın tüketici araştırma projesinin 181’inin doğrudan inovasyon araştırması olduğuna dikkat çeken Aydın, şu ifadeleri kullandı:
"Bugün Türkiye’de her 10 evin 9’unda en az 1 Hayat ürünü bulunuyor. Globalde ise faaliyet gösterdiğimiz ülkelerde yüzde 60 ila yüzde 90 arasında bir penetrasyona sahibiz. 2025 yılında toplam tüketici araştırmaları için 260 milyon TL yatırım yaptık. Bu yatırımların her bir kalemi, ‘insanı daha iyi anlamak’ için atılmış adımlar. İnsanı odağına alan bu inovasyon anlayışıyla, 5 kıtada 100’den fazla ülkede milyonlarca kullanıcıya ulaşıyoruz."
AR-GE'DE KADIN ORANI YÜZDE 52
AR-GE merkezinde yaklaşık 200 kişi görev yapıyor ve çalışanların yüzde 52’si kadınlardan oluşuyor. Merkezdeki çalışmalar, Türkiye’nin yanı sıra Rusya, Cezayir, İran, Nijerya, Pakistan, Vietnam ve Fas gibi ülkelerdeki tüketici ihtiyaçlarına göre şekilleniyor.
Hayat Kimya
, ev bakım, bebek bakım, kişisel bakım, kişisel sağlık, temizlik kâğıtları ve evcil hayvan ürünleri kategorilerindeBingo, Molfix, Molped, Papia ve Familia
gibi markalarla faaliyet gösteriyor.
Apple
, siber güvenlik alanındaki en iddialı adımlarından birini atıyor. Şirket, bug bounty (ödüllü açık bulma) programını yenileyerek bireysel ödemelere ek olarak bonus sistemi başlatıyor. Yeni düzenlemeyle birlikte, özellikle“felaket düzeyinde”
güvenlik açıklarını bulan araştırmacılar içinödül miktarı 5 milyon dolara
kadar çıkabilecek.#r-1151366#
Gelecek aydan itibaren yürürlüğe girecek sistemde, Apple ayrıca
Lockdown Mode’u aşabilen açıklar veya beta sürümlerde keşfedilen güvenlik hataları için ek ödüller verecek
.Apple Güvenlik Direktörü Ivan Krstic, programın 10 yıl önce yalnızca davetli araştırmacılara açık olduğunu, 2020’den itibaren halka açıldığını hatırlatarak, bugüne kadar 800’den fazla araştırmacıya toplam 35 milyon dolar ödül dağıtıldığını söyledi.
Yeni sistemle birlikte Apple, tek tıklamalı WebKit açıkları ve kablosuz bağlantı üzerinden yapılan yakın mesafe saldırılarını da program kapsamına aldı. Ayrıca “Target Flags” adlı yeni uygulamayla araştırmacılara, açıklarını hızlı ve kesin biçimde kanıtlayabilecekleri bir “capture the flag” yarışma ortamı sunulacak.
"AHLAKİ BİR SORUMLULUĞUMUZ VAR"
Krstic, şirketin yalnızca az sayıdaki kullanıcıyı değil, tüm ekosistemi koruma vizyonuna sahip olduğunu vurguladı:
“Casus yazılımlar az kişiyi hedef alıyor olabilir ama gazeteciler, teknoloji şirketleri ve sivil toplum kuruluşları bu araçların kötüye kullanıldığını defalarca belgeledi. Bu insanları savunmak bizim için büyük bir ahlaki sorumluluk.”
Apple ayrıca, güvenlik çalışmalarını desteklemek amacıyla bin adet iPhone 17’yi sivil toplum kuruluşlarına bağışlayacağını ve yeni “Memory Integrity Enforcement” sistemiyle iOS’taki en sık istismar edilen açık türlerini etkisiz hale getirmeyi hedeflediğini açıkladı.
Yeni sistemin, özellikle aktivistler, gazeteciler ve politikacılar gibi hedef alınma riski yüksek kullanıcıları koruması bekleniyor.
