İmamoğlu iddianamesinde çarpıcı detay: "Özel vasfa haiz" 13 şüpheli!
"İmamoğlu çıkar amaçlı suç örgütü"ne yönelik yürütülen soruşturma kapsamında hazırlanan iddianamede, 13 şüphelinin "özel vasfa haiz üye" konumunda bulunduğu belirtildi. Söz konusu şüphelilerin yönetici konumunda oldukları, üst sınırdan cezalandırılmaları gerektiği ifade edildi.
- İddianamede, 'özel vasfa haiz' üyeler arasında Belediye Başkan Yardımcısı, Şirket Müdürleri, İBB Hukuk Müşaviri ve İmamoğlu'nun yakınlarının yer aldığı belirtildi.
- Tuncay Yılmaz'ın, Emrah Bağdatlı'nın, Yakup Öner'in, Ali Nuhoğlu'nun, Hüseyin Köksal'ın, Seza Büyükçulha'nın ve Ali Sukas'ın sistemde maddi menfaat sağladıkları iddia edildi.
- Necati Özkan'ın örgüt adına yurtdışına bilgi aktardığı, Melih Geçek'in veri sızdırma ve bilişim firmaları üzerinden çıkar sağladığı, Resul Emrah Şahan'ın Şişli Belediyesi'nde rüşvet görüşmelerinde aktif rol aldığı ve Mustafa Akın'ın kamera kayıtlarının tahribi ve gizlilik süreçlerini yönettiğinden bahsediliyor.
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığınca "İmamoğlu çıkar amaçlı suç örgütü"ne yönelik yürütülen soruşturmada 105'i tutuklu, 5'i "müşteki şüpheli" olmak üzere toplam 407 şüpheli hakkında hazırlanan iddianamede, "özel vasfa haiz" üye olan 13 şüpheliyle ilgili tespitlere " Özel Vasfa Haiz Üye Kadrosu" başlığı altında yer verildi.
"Özel vasfa haiz" üyeler arasında görevinden uzaklaştırılan Şişli Belediye Başkanı Resul Emrah Şahan, İSTTELKOM AŞ Genel Müdürü Melih Geçek, Ağaç AŞ Genel Müdürü Ali Sukas, İmamoğlu İnşaat ile SSB Gayrimenkul isimli şirketlerin genel müdürü Tuncay Yılmaz, İBB Hukuk Müşaviri İbrahim Bülbüllü, örgüt elebaşı Ekrem İmamoğlu'nun Koruma Müdürü Mustafa Akın, İmamoğlu'nun avukatı Mehmet Pehlivan, İmamoğlu'nun siyasi danışmanlığını yapan Necati Özkan, İBB Harita Mühendisi Yakup Öner, Emrah Bağdatlı, iş insanları Ali Nuhoğlu, Hüseyin Köksal ile Seza Büyükçulha'nın yer aldığı iddianamede belirtildi.
"ÜST SINIRDAN CEZALANDIRILMALARI GEREKİR"
"İmamoğlu çıkar amaçlı suç örgütü"nde "özel vasfa haiz üye" konumunda bulunan 13 şüphelinin haklarında yapılacak yargılama sonucundaki ceza tayininde diğer örgüt mensuplarından farklı bir değerlendirmeye tabi tutularak, alt sınırdan uzaklaşılarak üst hadden cezalandırılmaları gerektiği ifade edilen iddianamede, söz konusu şüphelilerin yönetici pozisyonunda bulunmamakla birlikte "örgüt üyesi" sıfatının üzerinde konumlandığı kaydedildi.
İddianamede, "Şüphelilerin bir kısmının belediye içerisinde herhangi bir görevleri olmamasına rağmen belediye görevlilerine veya diğer örgüt üyelerine talimatlar verdikleri, bir kısmının ise belediye içerisinde görevli personel olmasına rağmen kendisine verilen görev tanımının tamamen dışındaki başka birimde yer alan görevlilere talimatlar verdikleri, örgüt elebaşı şüpheli Ekrem İmamoğlu'yla bir şekilde diyalog içerisinde oldukları ve diğer örgüt üyelerinden daha aktif konumda bulundukları"na ilişkin tespitlere yer verildi.
"ÖZEL VASFA HAİZ" 13 ŞÜPHELİ!
Tuncay Yılmaz'ın iş insanlarından imar ve ruhsat işlemlerinde kolaylık sağlama karşılığında rüşvet niteliğinde taşınmaz devri organize ettiği, “Para Kuleleri” olarak bilinen CHP İstanbul İl Binası alım sürecini yönettiği ve Ağaç AŞ üzerinden alınan ihalelerden elde edilen ödemeleri “sisteme” aktardığı belirtildi.
Emrah Bağdatlı'nın, Murat Ongun’a en yakın isim olarak usulsüz ihalelerde belirleyici olduğu, rüşvet görüşmelerini yürüttüğü ve örgüte maddi menfaat sağladığı kaydedildi.
Yakup Öner'in ise mühendis olarak çalışmasına rağmen Boğaziçi İmar Müdürlüğü üzerinde nüfuz kurduğu, yalı ve tarihi yapıların ruhsat süreçlerini yöneterek yüksek miktarda para akışı sağladığı ifade edildi.
Ali Nuhoğlu'nun KİPTAŞ ve İSFALT üzerinden usulsüz ihaleler aldığı, bu gelirlerle taşınmaz satın alıp düşük bedelle İmamoğlu İnşaat’a devrettiğine ilişkin MASAK raporu bulunduğu aktarıldı.
Hüseyin Köksal, Seza Büyükçulha ve Ali Sukas'ın da benzer şekilde usulsüz ihaleler, hak ediş ödemeleri karşılığı rüşvet temini ve belediye-firma ilişkilerinin yönetilmesi üzerinden örgüte menfaat sağladığı belirtildi.
İddianame ayrıca, Necati Özkan'ın örgüt adına yurtdışına bilgi aktardığı iddia edilen Hüseyin Gün ile birlikte hareket ettiği, rüşvetten elde edilen menfaatle bedelsiz taşınmaz edindiği; Melih Geçeki'n veri sızdırma ve bilişim firmaları üzerinden çıkar sağladığı;
Resul Emrah Şahan'ın Şişli Belediyesi yapılanmasında rüşvet görüşmelerinde aktif rol aldığı;
Mustafa Akın'ın kamera kayıtlarının tahribi ve gizlilik süreçlerini yönettiği;
Mehmet Pehlivan'ın ise kaçış organizasyonları ve tutuklulara talimat iletiminden sorumlu olduğu iddialarına yer verdi.
"YOLSUZLUK ÇARKININ ORTAYA ÇIKARILMASI AMAÇLANDI"
İddianamede, her ne kadar örgütün elebaşı, yöneticisi ya da üyelerinin bir kısmının kamuda görevli olsa da örgütteki hiyerarşik yapı ile şüphelilerin kamudaki görev ve sorumluluğu arasında doğrudan illiyet bağının bulunmadığının anlaşıldığı belirtilerek, şu tespitlere yer verildi:
"Şüphelilerin görev yaptıkları kamu kurumunun içerisinde kendi öz yapılanmalarını oluşturarak, 'iç örgütlenme'lerini sağlamayı amaçladıkları, bu nedenle örgüt elebaşı dahil olmak üzere örgüt içerisindeki hiyerarşik silsilede yer alan şüphelilerin kamudaki görevleri ile kurmuş oldukları 'sistemin' birbiriyle karıştırılmaması gerekmektedir. Bunun en somut örneği, örgüt içerisindeki hiyerarşik silsilede yönetici ya da üye konumunda bulunup da kamuda görevli olmayan örgüt mensuplarının İBB'de ya da bağlı iştiraklerinde görevli kamu personellerine emir ve talimatlar vermesidir. Bu bağlamda örgüt elebaşı olan şüpheli Ekrem İmamoğlu'nun kamu görevini yürütmüş olduğu kurumda kendisiyle birlikte kamu görevini ifa eden kişilere yönelik değil, elebaşının kurmuş olduğu 'sistem' içerisine dahili bulunan kişilere yönelik olarak kurulan yolsuzluk çarkının ortaya çıkarılması amaçlanmıştır."
