Teröristbaşı Öcalan çağrıyı nereye yaptı? DEM Parti'den "PKK ayrı SDG ayrı" çıkışı!

İmralı'da tutuklu bulunan terör örgütü PKK elebaşı Abdullah Öcalan'ın örgüte yönelik silah bırakma ve kendini feshetme çağrısı sonrası gözler Kandil'e ve uzantılarına çevrildi. Öcalan'ın yaptığı çağrının Suriye'de bulunan terör örgütü YPG/SDG'yi de kapsamasına ilişkin tartışmalar gündeme geldi. DEM Parti Eş Genel Başkanı Tülay Hatimoğulları "Çağrıda SDG geçmiyor. Metinde geçmeyen bir şeyi söyleme yetkimiz yok. Öcalan PKK’ya bir çağrı yaptı, PKK kendi örgütüdür. Yorum yapamayız” dedi.

Kaydet

YEŞİM ERASLAN'IN HABERİ - DEM Parti Eş Genel Başkanları Tülay Hatimoğulları ie Tuncer Bakırhan, teröristbaşı Öcalan’ın çağrısının ardından gazetecilerin sürece ilişkin sorularını cevaplandırdı. Çağrı metnin kapsamına yönelik tartışmaları değerlendiren Hatimoğlulları, “Çağrıda SDG geçmiyor. Metinde geçmeyen bir şeyi söyleme yetkimiz yok. Öcalan PKK’ya bir çağrı yaptı, PKK kendi örgütüdür. Bu konuda yorum yapamayız” diye konuştu.

Türkiye’de barışçıl bir adım atılması durumunda sürecin Suriye’yi de etkileyeceğini belirten Hatimoğulları, SDG’nin Suriye’nin iç meselesi olduğunu belirterek, “SDG’nin kuracağı diyalog Suriye iledir. Bu metinde olmayan bir şeyi içinden çekerek onu başlığa taşımak o bizim sorumluluğumuzda değil” diye konuştu.

Teröristbaşı Öcalan çağrıyı nereye yaptı? DEM Parti'den

'ÖCALAN KONREYE KONUŞMALI'

Öcalan’ın toplanacak kongreye konuşması gerektiğini savunan Hatımoğulları, “Teknoloji gelişmiş durumda. Nasıl olacağından ziyade biz meselenin çözümüne odaklanıyoruz. Oraya hitabının sağlanması yararlı olur. Öcalan’ın toplanan kongresine, bir biçimde ulaşmasında yarar var” ifadelerini kullandı.

ERDOĞAN'DAN RANDEVU İSTENECEK

Önümüzdeki hafta siyasi partilerle görüşmelere başlayacaklarını belirten Hatimoğulları, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’dan da randevu isteyeceklerini kaydetti. Öcalan’ın cezaevindeki fiziki şartlarının düzenlenmesi ve görüşmek istediği isimlerle görüşebilmesi gerektiğini belirten Tülay Hatimoğulları, Meclis’te bir çözüm komisyonu kurulabileceğini, İmralı’da da bir sekretarya oluşturulabileceğini kaydetti.

İnfaz yasasında değişiklik yapılması gerektiğini ifade eden Hatimoğulları, “Şu anda arkadaşlarımızın cezaevinde tutulmaları yasalara aykırı. Arkadaşlarımız (Selahattin Demirtaş ile Figen Yüksekdağ) fazladan yatmaktadırlar, yani Kobani davasından yargılanan herkes için geçerli” diye konuştu. Terörle Mücadele Kanunu’nun değişmesi gerektiğini bunun süreçle ilgisinin bulunmadığını ve çok eski talepleri olduğunu belirten Hatimoğulları, Türkiye’deki terör tanımında sorun bulunduğunu savundu.

BAKIRHAN: CHP SÜRECİ HEBA ETMEMELİ

Tuncer Bakırhan da, İmralı ile devlet arasında bir pazarlık yürütüldüğü iddialarına değinerek bu tartışmaları hayretle izlediklerini söyledi. Bakırhan, “Henüz bir uzlaşma, anlaşma, ön şart yok. Henüz işin başındayız. Metnin kendisi Türkiye’nin demokratikleşmesini öngörüyor. Bu süreç demokratikleşme sürecidir. İlerleyebilmesi için antidemokratik, ‘olmasın’ dediğimiz, itiraz ettiğimiz gelişmelerin olmaması gerekiyor. Süreç, bunlardan bağımsız değil. Bir adım atıldı, çağrı yapıldı. Henüz, çağrının gerekleri yapılmamışken, yeni yeni şeyler icat ediyorlar. Bu süreç, demokrasi olsun diye oluyor. Böyle zehirli, tehdit eden dil, bu sürece yapılmış en büyük sabotajdır. Böyle devam ederse kimin sabote ettiği ortadadır” dedi.

Anayasa değişikliği tartışmalarının hatırlatılması üzerine ise Bakırhan “Şu anda yürüyen süreçle Anayasa tartışmalarının bir ilgisi yok” diye konuştu. CHP’nin sürece ilişkin tutumunu eleştiren Bakırhan “‘Anlaşacaklar, 400 için yapıyorlar demek’ uygun değil. İki dönemdir kimin cumhurbaşkanı adaylarına (CHP) oy verdik. Biz ne zaman iktidarla arka kapılar arasında siyaset yaptık? CHP’nin bu denkleme doğru yerden göremediğinin göstergesidir. CHP süreci heba etmemeli, beğenmiyorsa kendi yol haritasını ortaya koymalı. Barış süreci siyasi partilerden çok değerlidir. Bu konuda CHP’ye rüştümüzü nasıl kabul ettireceğiz bilemiyorum. Yeri gelir sandık kurulur, halk kimi istiyorsa ona oy verir bu dili terk etmeliyiz. AK Partiyi yıllardır ayakta tutan bu muhalefettir” ifadelerini kullandı.

Editör: SEZER DOĞRU

Yayın Tarihi | 04 Mart, 2025 - 18:26

Bizi Takip Edin

YORUMLAR