Kaydet
a- | +A
Bu zat buyuruyor ki, bir İslâm âlimini, Bulup örnek almalı, onun bütün halini. Kendi aklına değil, hep ona uymalıdır, Zira ona uymakta, daima hayır vardır. Celâleddin-i Rumi, "Akla uymak" bâbında, Şöyle buyurmaktadır, Mesnevi kitabında: "Ne zaman ki hocama kavuştum, onu buldum, Artık kendi aklımı bıraktım ve kurtuldum." Sahâbe-i kiram da, olur olmaz Müslüman, Kendi akıllarını bıraktılar o zaman. Eğer kavuşulmazsa, hakiki bir rehbere, Onların kitabı da, rehberdir mü''minlere. O hâlis kitapları okuyan bir Müslüman, Çok istifade eder, onların ruhlarından.) Bir gün de buyurdu ki; (Vakit, büyük nimettir, Dertsiz geçen vakitler, bulunmaz ganimettir. Her saâti, Allah''ın zikriyle geçirmeli, Hep İslâma muvafık ameller işlemeli. Her hareket ve duruş, oturup kalkmak bile, Yapılırsa eğer ki, dine uygun haliyle. Yani kul, her işinde, Rabbimizin emrini, Düşünüp ona göre yaparsa amelini, Rabbini unutmuyor demektir her anında, Zikir de "Hatırlamak" demektir esasında. Yani kişi İslâma tam uyarsa her zaman, Zikr ediyor demektir, Rabbini muntazaman. Bu zaman, İslâmiyet zayıfladı âdeta, Mü''minler garip olup, kimsesiz kaldı hatta. Daha da garip olup, gider mütemadiyen, Öyle ki yeryüzünde, kalmaz bir "Allah" diyen. Peygamber Efendimiz bir hadisinde zira, Buyurdu ki; (Bir zaman gelir ki sizden sonra. O gün, Müslümanlığın sadece kalır adı, Mü''min tanınanların, bulunmaz itikadı. Farzlardan, haramlardan, haberleri olmaz hiç, Hiçbir şey düşünmezler, yeme ve içme hariç. Allah''ı unuturlar ve taparlar paraya, Ve hatta köle olur, erkekler kadınlara. En kârlı kişi ise şudur ki o gün ancak, Dinsizliğin arttığı bir zamanda çıkarak, Kaybolmuş bir sünneti meydana çıkarandır, Ve yaygın bir "Bid''at"ı, ortadan kaldırandır. Resulün zamanından, "Bin sene" geçmesiyle, İslâm unutulmaya yüz tutar tamamiyle. İslâma hizmet etmek, çok ehemmiyetlidir, Hele zaiflemişse, daha da kıymetlidir. Cehennemden kurtulup, saadete kavuşmak, İslâma sarılmakla mümkündür bu gün ancak.)
ÖNE ÇIKANLAR