Seyyidet Nefîse hazretleri zamanında zâlim biri vardı. Suçsuz bir Müslümana zulmetmek için harekete geçti. Adamları gelip de götürmek isteyince; - Bana biraz mühlet verin, bir yere gitmem lâzım, dedi. İzin verdiler. Doğruca Seyyidet Nefîse hazretlerine gitti ve; - Falan zâlime gidiyorum. Duâ edin de şerrinden kurtulayım, dedi. Mübarek hâtun; - Hiç korkma, o zâlimin gözünden Rabbimiz seni gizler, buyurdu. Sevinip geri geldi ve adamlarla beraber o zâlimin huzuruna gittiler. Lâkin zâlim, göremedi bu günahsız mü'mini. Adamlarına; - Dediğim kişiyi niçin getirmediniz, ben sizi nereye göndermiştim? diye çıkıştı. Adamlar şaşırdı: - İşte, istediğiniz adam karşınızda duruyor, dediler. Kızdı zâlim, köpürdü: - Siz benimle alay mı ediyorsunuz? Durum anlaşılmıştı. Mecbûren; - Efendimiz, bu kimse buraya gelmeden önce izin alıp, Seyyidet Nefîse'ye gitti ve Ondan duâ istedi. O da; Yâ Rabbî, bu kulunu o zâlimin gözünden gizle, ona gösterme! diye duâ etti, dediler. Zâlim bunu işitince anladı yanlış yaptığını. Başını önüne eğip, tövbe etti. Ve bir daha zulmetmedi kimseye. *** Bir gün bazı hanımlara; - Hiç kimsenin kalbini incitmeyin, velev ki kâfir bile olsa, buyurdu. Hanımlar şaşırdılar: - Kâfirlerin de mi? - Evet, onların da kalbini kırmayacağız. - Ama onlar Allah'ı inkâr ediyor. - Olsun, öyle de olsa, hiç kimsenin kalbini kırmaya hakkımız yoktur. Kalb kırmak dînimizde haramdır, buyurdu. www.gonulsultanlari.com Tel: (0 212) 454 38 10 www.siirlerlemenkibeler.com