“Bana, Muînüddîn'i çağırınız!”

A -
A +

Büyük velî Muînüddîn-i Çeştî hazretleri bir seyahatte Beytullah'a uğradı.

 

Kâbe-i şerîfi tavaf edip, sonra, Medîne'ye geldi.

 

Ravda-yı şerîfte Resûl-i mücteba'yı baş gözüyle gördü.

 

Şöyle ki;

 

Mescid-i Nebî'ye girer girmez, Ravda-i şerîften “Gel yâ Muînüddîn!” diye bir ses işitti...

 

Çok tatlı bir sesti.

 

Üstelik Resûlullah’ın mübârek kabrinden geliyordu...

 

Kendi kendine;

 

“Rüyâ mı görüyorum?” dedi.

 

O ara bir “ses” daha duydu bu büyük zât.

 

Kulak verdi:

 

“Bana, Muînüddîn'i çağırınız!” diyordu.

 

Türbedâr da işitti. Ve cemaatin arasında dolaşarak “Muînüddîn! Muînüddîn!” diye seslendi telâşla.

 

Birkaç yerden;

 

“Buyur! Buyur!” diyenler olunca şaşırdı! Birkaç tâne Muînüddîn vardı zîra.

 

Ravda'ya yaklaşıp;

 

“Hangisi gelsin yâ Resûlallah?” diye sordu edeple.

 

Ravda’dan cevap geldi:

 

“Çeştî olanı gelsin!”

 

O zaman cemaate dönüp;

 

“Efendimiz, Muînüddîn Çeştî'yi çağırıyor!” diye seslendi.

 

Büyük velî, edeple yaklaştı Ravda'ya. Ve baş gözüyle gördü Peygamber Efendimizi...

 

 

 

Abdüllatif Uyan'ın önceki yazıları...