Bedir esîrleri

A -
A +

Resûlullah Efendimiz, Bedir'den zaferle dönmüş, "yetmiş" de esîr alınmış, ama esîrler hakkında bir vahiy de gelmemişti. İstişâre ettiler. Karar verdiler: Esîrler, fidye karşılığı serbest bırakılacaktı. Aralarında Resûlullahın amcası da vardı. Hazret-i Abbâs. Peygamberimiz; "Yâ Abbâs! Kendin ve Ukayl için fidye ödeyeceksin!" buyurunca, "Ben mü'minim. Kureyş, beni zorla getirdi" dedi. Böyle söyledi. Ama Efendimiz; "Mü'min olduğunu Allah bilir. Zâhirde aleyhimizdesin ve fidye vereceksin" buyurdular. Abbâs üzüldü. Boyun büküp; "Param yok, sekizyüz dirhemim vardı, onu da ganîmet olarak siz aldınız" deyince, "O altınları niçin söylemiyorsun?" buyurdular. Abbâs şaşırdı: "Hangi altınları?" "Hani Bedir'e gelirken hanımına verdin de; "Geri dönemezsem, şu kadarı senin, şu kadarı da Fadl, Kusem ve Abdullah'ın" demiştin, onları soruyorum." Daha da şaşırdı. Ve Efendimize; "Yâ Muhammed! O vakit odada ikimizden başka kimse yoktu. Sen bunları nereden biliyorsun?" diye sordu. Efendimiz buyurdu: "Rabbim bildirdi." Hazret-i Abbâs; "Öyleyse hak Peygambersin!" dedi ve Müslümân oldu. Efendimiz Ona; "Îmânını gizle!" buyurdular ve ona vazîfe verdiler. Mekke'deki mü'minlere göz kulak olacak, müşriklerin arasında dolaşıp, olup biteni gizlice Resûlullaha bildirecekti. www.gonulsultanlari.com Tel: (0 212) 454 38 10 www.siirlerlemenkibeler.com