Semerkand'da medfun bulunan Muhammed bin Fadl Belhî hazretleri büyük velîlerdendir. Semerkand'da kadılık yaptı. 931'de orada vefât etti.
Bir gün şunu anlattı:
Nuh aleyhisselâm zamânında insanlar bin sene kadar yaşardı. O devirde bir kadının oğlu öldü. İki gözü iki çeşme ağlıyordu ki, bir komşusu tâziye için geldi.
Ve onu tesellî edip;
“Niye bu kadar ağlıyorsun komşu. Allahü teâlânın takdîri böyleymiş, sabret” dedi.
Dertli kadın;
“Elbette öyledir. Ama ben, ona ağlamıyorum ki” dedi.
“Ya neye ağlıyorsun?”
“Yavrum fazla bir gün görmedi de. Annelik şefkatiyle ağlıyorum işte.”
Kadın merak etti:
“Oğlun kaç yaşındaydı ki?”
“İki yüz yetmiş beş.”
Komşu kadın;
“Vah vah! Gerçekten gençmiş. Ama yine de şükret. Sen böyle ağlarsan âhir zamanda gelecek ümmet ne yapsın?” dedi
Öbürü sordu:
“Onların ömürleri kısa mı olacakmış?”
“Evet, ancak elli altmış sene.”
“Yaa, peki, onlar bizim gibi ev de yapacaklar mıymış acabâ?”
“Hem de kaç tâne. Köşkleri, sarayları bile olacakmış.”
Çok şaşırıp;
“Ben onların yerinde olsaydım, bu kadarcık kısa ömürde çadırımın kazığını bile değiştirmezdim” dedi.
Abdüllatif Uyan'ın önceki yazıları...