"Beni andın mı?.."

A -
A +

Sâbit bin Eslem Benânî hazretleri anlatıyor: Mü'min, kıyâmet gününde, Allahü teâlânın huzûrunda durur. Allahü teâlâ ona; "Ey kulum! Sen, dünyâda iken bana ibâdet eden kullarımla berâber ibâdet ediyor muydun?" diye sorar. Kul cevâb verir: "Evet yâ Rabbî." Yine Allahü teâlâ; "Ey kulum, dünyâda iken bana duâ edip yalvaran ve beni zikredip ananlarla berâber, sen de yalvarıp beni andın mı?" diye sorar. O mü'min yine; "Evet yâ Rabbî" der. Bunun üzerine Allahü teâlâ; "İzzetim hakkı için, beni zikredip andığın her yerde ben de seni andım. Nerede duâ edip yalvardınsa, kabûl ettim" buyurur. Peygamberimiz aleyhisselâm da; "Mü'minin hiçbir duâsı geri çevrilmez. Karşılığı ya dünyâda verilir, ya âhırete ertelenir veya günahlarına keffâret olur" buyuruyor. NASIL OLUR? Sâbit-i Benânî hazretleri anlatır: Sâlih zâtlardan biri; "Rabbimin beni andığı zamanı biliyorum" dedi. Arkadaşları hayretle; "Nasıl biliyorsun?" dediler. Cevabında; "Kolay" dedi. "Zîra ben Allahü teâlâyı andığım zaman O da beni anıyor. Çünkü Allahü teâlâ; 'Kulum beni anınca, ben de kulumu anarım' buyuruyor." Zaman geçti. Dostlarına; "Ben duâ ettiğim zaman, Allahü teâlânın duâmı kabûl ettiğini bilirim" dedi. Dostları; "Nasıl bilirsin?" dediler. Cevaben yine; "Kolay" dedi. "Çünkü duâdan sonra kalbde incelik, vücûdda rahatlık, gönülde açılma ve ferahlık olursa, o duâ kabûl edildi demektir." > www.gonulsultanlari.com Tel: (0 212) 454 38 10 www.siirlerlemenkibeler.com