Anadolu evliyasından Şeymer Hasan Dede’nin kabri, Manisa’nın Demirci ilçesindedir. Bu zât bir gün şunu anlattı sevdiklerine;
Allahü teâlâ Musa aleyhisselama “Ya Musa! Falan şehirde benim bir dostum vefat etti. Git, onu İslam’ın vecibelerine göre defnet’ buyurdu.
Musa Nebi gitti o şehre.
Ve buldu o kimseyi.
Yakınları, bir “virane”ye terk etmişlerdi kendisini.
Sordu onlara:
“Niçin böyle yaptınız?”
Onlar cevaben;
“O, son derece kötü bir hayat yaşadı. Yapmadığı günah ve kötülük kalmadı, onun için böyle yaptık” dediler.
Musa Nebi, onu, oradan çıkardı. Dinî usullere göre yıkadı. Kefenleyip defnetti.
Sonra da;
“Ya Rabbi! Yakınlarının bile kötü bilip günahları sebebiyle terk ettiği bu kişiye ‘dostum’ buyurdun. Bunun hikmeti nedir?” diye sordu.
Hak teâlâ buyurdu ki:
“Evet, o çok iğrenç bir hayat sürdü. Ailesi de bu sebeple terk etti onu. Ama o kulum ölmeden evvel tövbe etti.”
Sordu ki:
“Nasıl tövbe etti Ya Rabbi?”
Hak teâlâ;
“Büyük pişmanlık içinde, gözyaşları dökerek (Ya Rabbi! Bütün ömrüm günahla geçti. Ama şimdi çok pişmanım. Sen gizleyici ve affedicisin. Yakınlarım beni terk etti. Ama sen terk etmezsin, beni affet) dedi, ben de onu affettim ve dostlarımın arasına dâhil ettim” buyurdu.
Abdüllatif Uyan'ın önceki yazıları...