Hindistan evliyâsından Seyyid Celâl Buhârî hazretleri, sohbetlerinde; - Bu dünya hayâldir. Bugüne kadar geçen yıllar nasıl bir hayâl olduysa, bundan sonrakiler de hep hayâl olacak, derdi sık sık. O devirde bir din adamı vardı ki, bu zâtın aleyhinde konuşuyordu. Yakınları; - Efendim, filân hoca sizin aleyhinizde konuşuyor, dediler. Cevaben; - Sabredin, onun bu düşmanlığı yakında dostluğa dönüşecek, buyurdu. Az sonra kapısı çalındı. Açtığında o hocayı gördüler eşikte. Hıçkırarak ağlıyordu. Büyük zat tebessümle; - Gördüğünüz rüyâdan haberdarız. Muradınız neyse söyleyin, buyurdu. - Efendim, kırk yıldır müderrislik yapıyorum. Dün gece kendi kendime; "Yâ Rabbî, bunca yıldır Habîbinin hadîs-i şerîflerini okutuyorum. Lâkin mübarek cemalini görmek hiç nasib olmadı. Acabâ ne kusurum var ki?" diye düşündüm. Bu düşünce içinde uyumuşum. Rüyâda; - Sen Onu göremezsin! Çünkü sen Onun sevdiklerini sevmiyorsun, dediler. Hatâmı anlamıştım. Siz Efendimizin yanında edeble oturuyordunuz. Sizi net olarak görüyor, ama Onu göremiyordum. Bunları anlatıp: - Sizi çok seviyorum. Ne olur beni affedin, diye yalvardı. Mabârek, ona şefkatle bakıp; - Üzülme, muradına kavuşacaksın, buyurdu. Adam sevinçle ayrıldı. Ertesi sabah yine sevinç içinde gelip; - Çok şükür gördüm. Bu, tamamen sizin himmetiniz, dedi. Ve diz çöktü önünde. Onca yıllık hocalıktan sonra talebeliğe başladı. Tasavvuf talebeliğine. > www.gonulsultanlari.com Tel: (0 212) 454 38 10 www.siirlerlemenkibeler.com