Hazret-i Ebû Talha'nın evinde güzel bir yemek pişirildiğinde mutlaka Resûl-i Ekrem Efendimiz hâtırlanır, Onun da bu yemeğe iştirâkini isterlerdi.
Onsuz yapamazlardı.
Hazret-i Enes anlatır:
Bir gün, üvey babam Ebû Talha tavşan avlamış, evde pişirilmiş, Resûl-i Ekrem Efendimiz için de bir hisse ayrılmıştı.
Dinleyenler sordu:
“Resûl-i Ekrem efendimiz de bu yemekten yediler mi?” Enes bin Mâlik:
"Evet, Resûlullah Efendimiz de o yemekten yediler" dedi.
Ümmü Süleym (radıyallahü anhâ) bu gibi fırsatları hemen değerlendirirdi.
Hazret-i Enes diyor ki:
Annem Ümmü Süleym, beni bir gün Resûlullaha gönderdi.
Bir de kap verdi elime.
İçi, (hurma) doluydu.
Hurmalar da tâzeydi.
Resûlullah Efendimiz, mübârek elleriyle o hurmadan alarak, hanımlarına gönderdi.
Geri kalanları kendisi yedi.
Arzu ve iştahla yediği belliydi.
● ● ●
Ebû Talha’ya sordular ki:
“En hayırlı iş nedir?”
Cevâbında:
“İnsanlara dinini öğretmektir. Çünkü bu iş, peygamberlerin vazîfesidir” buyurdu.