Buyur bacım, hoş geldin!

A -
A +

Bandırma velîlerinden Kerpiçli Dede’nin dergâhına, başı ve kolları açık bir “kadın” geldi bir gün.

 

Maksadı bir şeyler sorup öğrenmekti bu velîden.

 

Mübârek zât bu hanıma;

 

“Buyur bacım, hoş geldin!” dedi.

 

Sonra kalkıp, yer

 

gösterdi kendisine.

 

Kadıncağız bâzı dînî konularda suâller sorup, îzâhat istedi.

 

Kerpiçli Dede, hepsini

 

anlatıp, çözdü müşkilini.

 

Hanım memnun oldu.

 

“Teşekkür ederim hocam” dedi ve ayrıldı dergâhtan.

 

Ancak o gidince, talebelerden biri, onun açık kıyâfetli olması sebebiyle arkasından tükürdü hafifçe.

 

Onun bu kaba hareketi,

 

fevkalâde üzdü bu zâtı.

 

Hattâ Celâllenip sordu:

 

“Niçin böyle yaptın?”

 

Delikanlı;

 

“Hocam! Açık vaziyette yanınıza geldi, onun için" dedi.

 

Kerpiçli Dede;

 

“Olsun evlâdım!.. Çok yanlış yaptın. Unutma ki, o da Allah’ın bir kulu. Üstelik dînini öğrenmek için gelmiş. Îmânlı bir hanım” buyurdu.

 

O talebe;

 

“Özür dilerim hocam. Bunu düşünemedim” dedi.

 

Mübârek zât;

 

“Hemen tövbe et. Bilesin ki, senin yaptığın bu hareket, onun açık gezmesinden daha büyük günahtır. Allahü teâlâ hepimizi, benlik tuzağına düşmekten muhâfaza etsin” buyurdu.

 

 

 

Abdüllatif Uyan'ın önceki yazıları...