Kabr-i şerîfi Belh şehrinde bulunan büyük velî Ebû Nasr-ı Pârisâ hazretleri, bir gün bâzı talebesiyle deniz yolculuğuna çıkmışlardı.
Ancak gemideyken bitti suları.
Çocuklar fazlaca susayıp başladılar kıvranmaya.
Büyük velî durumu sezdi.
Denizden bir kap su alıp;
“İşte su, için” buyurdu.
Gençler şaşırdılar?!
Birbirlerine baktılar.
“Ama bu deniz suyu hocam.”
“Evet, deniz suyu.”
Gençler, içlerinden;
"Deniz suyu tuzludur, nasıl içeceğiz?" diye düşünmeye başladılar?!
Mübârek zât;
“Tuzlu değil, tatlı su” buyurdu.
Gençler iyice şaşırdılar!
“Tatlı mı efendim?”
“Evet tatlı. İsterseniz bir için. Çok beğeneceksiniz.”
Gençler;
“Başüstüne” dediler.
Ve hocalarının verdiği o suyu içtiler ki, gâyet tatlı ve lezzetli bir su.
Öyle ki; aratmıyordu menba sularını.
Büyük velî sordu onlara:
“Şaşırdınız mı çocuklar?”
“Hem de çok hocam.”
Büyük zât;
“Hiç şaşırmayın. Çünkü bu işi yapan Cenâb-ı Hak'tır. O, her şeye kâdirdir. Toprağı altın yapar, tuzlu suyu tatlı. Ona göre güçlük yoktur” buyurdu.
Abdüllatif Uyan'ın önceki yazıları...