Tâbiîn-i kirâmdan Muttarif bin Abdullah hazretlerinin "rahmetullahi aleyh" oğlu vefât ettiğinde, hiç üzüntülü bir hâli görünmedi. Saçını sakalını taradı. Güzel elbiseler giydi. İnsanlar böyle yapmasının sebebini sorduklarında; "Allah'tan gelene rızâ göstermeyip, feryâd etmemi mi bekliyordunuz? Mâdemki kuluz, Rabbimizden ne gelirse, râzı olmalıyız" buyurdu. *** Bir gün de bu zâtı çekemeyenler, kendisini zamanın vâlisi olan Ziyâd bin Ebîh'e şikâyet ettiler. Ziyâd da askerlerine; "Derhal Onu yakalayıp huzuruma getirin!" diye emretti. Hemen gidip getirdiler. Bu defâ askerlerine; "Siz Onu tutup getirirken hâlinde herhangi bir değişiklik oldu mu?" diye sordu. "Olmadı" dediler. "Öyleyse O, sâlih bir kimsedir, Onu bırakın ve kendisinden özür dileyin!" diye emretti. *** Biri de bu zâtı yalancılıkla suçlamıştı. Mübârek zât kalbinden; "Yâ Rabbî, bunun cezâsını ver!" diye duâ etti. Adam birden fenâlaştı. Sonra da yere düştü. Koştular, ama ölmüştü. Kadı, Muttarrif hazretlerini çağırıp; "Sen adam öldürmüşsün" dedi. O ise; "Hayır, ben sâdece duâ ettim, Hak teâlâ duâmı kabûl etti" diye cevap verdi. > www.gonulsultanlari.com Tel: (0 212) 454 38 10 www.siirlerlemenkibeler.com