"En büyük düşman, nefsimizdir!"

A -
A +

Hindistan evliyâsının büyüklerden olan Abdullah-ı Dehlevî hazretlerinin vefâtı yaklaşınca, talebelerini huzûruna çağırdı.

 

Vasiyet olarak;

 

“Evlâtlarım! Kalbinizde Allah dostlarına olan sevgiyi çoğaltın. Güzel ahlâkla amel edin. Allahın kullarına hizmete ehemmiyet verin, ibâdet bilin” buyurdu.

 

Ve tembîh etti:

 

“Eğer ölürsem, cenâzemin ardından şu beyti okuyun”:

 

“Kerîmin huzûruna, azıksız geldim.

 

Ne iyi amelim var, ne ibâdetim.

 

Kerîmin huzûruna azıkla gitmek,

 

Bundan daha çirkin bir şey yok derim.”

 

Vefâtı yaklaşınca, dostlarını çağırıp;

 

“Kardeşlerim! Hâlis mümin odur ki; kalbi, Rabbinin sevgisiyle yanar. O, bilmediği bir aşkla şaşkın hâldedir! Yemek içmek düşünmez, gözünün yaşı dinmez. Günahlarından utanıp başını yerden kaldıramaz!” buyurdu.

 

● ● ●

 

Bir sohbetinde de;

 

“Kardeşlerim! İnsanın en büyük düşmanı, nefsidir. Dînin her bir emrinde bu nefsi kırmak vardır ve nefis kırılırsa netice hayır olur” buyurdu.

 

Ve ardından;

 

“İstişâre etmek, nefsi kırar. Zîra nefis, istişâre etmeyi, fikir sormayı istemez. Zîra ‘ben de biliyorum’ der” buyurdu.

 

 

 

Abdüllatif Uyan'ın önceki yazıları...