“Gıybetin cezâsı çok ağırdır!”

A -
A +

Hindistan evliyâsından ve Silsile-i aliyye denilen büyüklerden olan Abdullah-ı Dehlevî hazretleri, seyyiddir.

 

Bir hâkim komşusu vardı. Ama bu zâtı sevmiyordu.

 

Aleyhinde konuşur, gıybetini yapardı.

 

O, bir gün bir suçtan hapse düştü!

 

Abdullah-ı Dehlevî hazretleri bunu işitince çok üzüldü!

 

Ve uğraşıp çıkardı onu hapishâneden.

 

O kimse insafa geldi. Tövbe edip talebesi olmakla şereflendi...

 

● ● ●

 

Abdullah-ı Dehlevî hazretleri, kâmil bir mürşit olup, insanların kalbine “nûr” ve “feyiz” veriyordu.

 

Yanında dünyâ kelâmı konuşmaya izin vermez, hele gıybet eden olursa ânında sustururdu.

 

Bununla da kalmaz;

 

“Kötülenecek biri varsa, o da benim” buyururdu.

 

Sohbetlerinde;

 

“Gıybet büyük günahtır, cezâsı dahî çok ağırdır” derdi sık sık.

 

Bir gün ziyâretine geldiler.

 

Sultân'ın gıybetini yaptılar.

 

O gün de oruçluydu mübârek.

 

O gıybet yapana;

 

“Bugün oruçluydum, sevâbı gitti” buyurdu.

 

O kimse hayret edip;

 

“Ama efendim, siz kimseyi gıybet etmediniz ki” dedi.

 

Büyük velî;

 

“Evet, ama gıybeti dinledim. Dinleyen de gıybet günâhına ortaktır” buyurdu.

 

 

 

Abdüllatif Uyan'ın önceki yazıları...