Büyük velî Alaaddîn-i Attâr hazretleri bir gün talebesiyle sohbet ediyordu...
Bir ara sohbeti kesip;
“Siz mi beni buldunuz, yoksa ben mi sizi?” diye sordu.
Talebeler;
“Biz fakîrler sizi bulduk efendim” dediler.
O zaman;
“Peki, bulun beni öyleyse!” buyurdu.
Ve bir anda kayboldu gözden...
Hatâ ettiklerini anladılar...
Büyük “pişmânlık” içinde;
“Hatâ ettik efendim, affedin. Elbette ki, siz bizi buldunuz” dediler.
Böyle der demez gördüler yine hocalarını karşılarında.
● ● ●
Bu zât, bir gün bir gence “Güzel ahlâkın en güzeli nedir, bilir misin?” diye sordu.
Delikanlı;
"Bilmiyorum efendim, nedir?" dedi.
Büyük zât;
"İnsanlara yumuşak davranmaktır. Sertlik, ne ailede, ne iş yerinde, ne de devlette geçer akçe değildir" buyurdu.
● ● ●
Bir gün de sevdiklerine; "Müminin alâmetlerinden biri nedir, biliyor musunuz?" diye sordu.
"Bilmiyoruz efendim" dediler.
Büyük zât;
"Mümin; verdiği zaman sevinen, günah işlediği zaman üzülen kimsedir" buyurdu.
Abdüllatif Uyan'ın önceki yazıları...